Eskişehir'de Haziran ayında LGBTİ bireylere destek amacıyla gerçekleştirilen Onur Yürüyüşü'ne katılan öğrencilerden bir bölümüne açılan soruşturmalar sonucunda Kredi ve Yurtlar Kurumu(KYK) tarafından ‘yurttan çıkarma' ve ‘burs kesme' cezaları verildi. Gösteriye katılan lise öğrencilerine de disiplin soruşturmaları açıldı ve okullarından kısa süreli uzaklaştırma cezaları verildi. Öğrenciler cezaların kaldırılması için yargıya başvurdular.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Eskişehir'de önceki yıllarda da 1 Mayıs kutlamaları, OHAL düzenlemelerini protesto, "Atatürksüz müfredat istemiyoruz" basın açıklaması gibi demokratik protestolara katılan öğrenciler kaldıkları yurtlardan atılmış, bursları da kesilmişti. İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi rektörüne yönelik protestolara katılan öğrencilerin de kredileri, bursları kesilmişti. Yine kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku'nun bulunması için açıklama yapan öğrenciler de benzer yaptırımlarla karşılaşmıştı.
"Gözdağı ile susturmak istiyorlar"
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, öğrencilerin yaşadığı mağduriyeti TBMM gündemine taşıyarak, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.
Çakırözer, "Tek adam yönetimi o hale geldi ki; öğrencilerin kadın cinayetlerine karşı, OHAL düzenlemelerine karşı, her tür ayrımcılığa, baskıya karşı ifade özgürlüğünü, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünü kullanmasından korkuyor. Bu nedenle öğrencinin barınma hakkını, burs hakkını bir şantaj aracı olarak kullanıyor. İstanbul, Ankara Eskişehir ve diğer illerde verilen yurttan çıkarma, burs kesme cezalarının tek amacı üniversite gençliğine gözdağı vermek. Susturmak, sindirmek. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmak için gerçekleştirilen barışçıl protestolar Anayasal bir haktır. Öğrencilerin katıldıkları eylemler gerekçe gösterilerek burslarının kesilmesi, yurtlardan atılması anayasa ihlalidir, adaletsizliktir, hukuksuzluktur" dedi.
Türkiye'nin dört bir yanında öğrencilerin yurt bulamadıkları, kalacak yer bulamadıkları için seslerini duyurmaya çalıştığını hatırlatan Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkenin her bir yerinde öğrenciler sokaklarda ‘Barınamıyoruz' diyor. ‘Yurt çıkmadı, kiralar çok yüksek' diyor. Böyle bir dönemde yurtta kalan öğrencilerin de yurtlarından atılmasını, burslarının kesilmesini hiçbir vicdan, hukuk kabul etmez. Bu yanlıştan derhal dönülmelidir"
"Kaç öğrencinin bursu kesildi, kaçı yurttan atıldı"
Çakırözer, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'na da Türkiye'de gösteri ve protestolara katıldıkları gerekçesiyle yurttan atılan, bursları kesilen öğrencilerin sayısını sordu. Çakırözer TBMM'de Kasapoğlu'na şu soruları yöneltti:
- Son 5 yıl içerisinde KYK yurtlarından atılan ve bursları kesilen öğrenci sayısı nedir? Bu öğrencilerin illere göre dağılımı nedir?
- Öğrenciler hangi gerekçelerle yurtlardan atılmış ve bursları kesilmiştir?
- Türkiye genelindeki KYK yurt sayısı nedir? Bu yurtların şehirlere göre dağılımı nasıldır? Yurtlarda kalan öğrenci sayısı nedir?
- Burs ve yurtları kesilen öğrencilerden dava açıp, bu davaları kazanan ve burs ödemesi devam eden öğrenci sayısı kaçtır? Açtıkları davaları kazanıp yurtlarına geri dönen öğrenci sayısı nedir?
- Anayasal hak olan protesto hakkını kullanan öğrencilerin burslarının kesilerek, yurtlardan atılmasını doğru buluyor musunuz? Bu yapılan Anayasal hakkın ihlali değil midir?
Independent Türkçe