Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nur Tatar Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Van 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
Parti teşkilatında görevi devredenlere emeklerinden dolayı teşekkür eden, görevi devralanlara muvaffakiyet dileyen Erdoğan, şunları söyledi:
Unutmayınız bu teşkilatta görev değişikliği sebebiyle dışarda kalmak, dışlanmak, emekli olmak, köşesine çekilmek asla yoktur. Yolu bu teşkilattan geçen herkes, ömrü ve sağlığı el verdiği sürece oturduğu binada, ikamet ettiği mahallede, yaşadığı ilçede, ilde, bölgede velhasıl elinin ve sesinin ulaştığı her yerde AK Parti'nin temsilcisidir."
"Günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz"
Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" şiirinden bir bölümü okuyan Erdoğan, "Bu büyük ve aynı nispette öksüz davaya ram olup eser ve hizmet yarışımızda yer alan arkadaşlarımızı her iki dünyadaki yoldaşlarımız olarak görüyor ve isimlerini kalbimizin en mutena köşesine nakşediyoruz." dedi.
Gönüller yaparak, kalpleri fethederek, insanların aklına ve yüreğine hitap ederek Van'daki çalışmaları yürüteceklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk, Kürt, Zaza, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan tüm Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayacağız. Etnik ayrımcılığa, taassuba, dil, kültür, köken, yaşam tarzı ayrımcılığına prim vermeyecek, milletimizin kamplaştırılmasına fırsat tanımayacağız. Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayınız. Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Şu ana kadar yaptıklarımız elbette önemlidir ancak yeterli değildir. Biz, günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz. Biz, çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyonlarla hareket ediyoruz. Biz, ham hayallerin değil, yüzyıllardır özlemini çektiğimiz büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Bin yıllık mirasın, yüzyıllık ufkun rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz. Bütün teşkilatlarımızdan hem bizim yaptıklarımıza hem de kendilerine verilen görevlere bu geniş açıdan bakmalarını bekliyorum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yüzde 50'nin çok çok üzerinde oyla kazanacağız"
Yaptıkları kongrelerde geleceğe dair vizyonlarını milletle paylaştıklarını ve kendilerini sonraki seçimlere taşıyacak öncü kadroları belirlediklerini dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Buna göre hedefimiz şöyledir, inşallah 2028'deki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerini Cumhur İttifakı olarak yüzde 50'nin çok çok üzerinde oyla kazanacağız. Ardından da 2029 seçimlerinde büyükşehirin, illerin ve ilçelerin en az üçte ikisinde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın eser ve hizmet belediyeciliği bayrağını dalgalandıracak şekilde hazırlıklarımızı yapacağız. Böylece Türkiye Yüzyılı'nın inşasında çok kritik bir eşiği daha aşacak, evlatlarımıza her açıdan mutlu müreffeh ve güçlü bir Türkiye bırakacağız. Bu hedefe giden yolun kilometre taşlarından biri elbette Van olacaktır. Van'da hak ve arzu ettiğimiz yere gelene kadar durmadan, dinlenmeden sahayı sürekli domine ederek, eskisinden daha koordineli, uyumlu, planlı, programlı bir çalışma ortaya koyacağız.
Gönüller yaparak, kalpleri fethederek, insanların aklına ve yüreğine hitap ederek Van'daki çalışmaları yürüteceklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk, Kürt, Zaza, Alevi, Sünni ayrımı yapmadan tüm Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayacağız. Etnik ayrımcılığa, taassuba, dil, kültür, köken, yaşam tarzı ayrımcılığına prim vermeyecek, milletimizin kamplaştırılmasına fırsat tanımayacağız. Şunu lütfen aklınızdan çıkarmayınız. Milletimizin yegane umudu olarak uzun ince bir yoldayız. Şu ana kadar yaptıklarımız elbette önemlidir ancak yeterli değildir. Biz, günü kurtarmaya değil, geleceğe odaklanıyoruz. Biz, çeyrek asırlık, yarım asırlık projeksiyonlarla hareket ediyoruz. Biz, ham hayallerin değil, yüzyıllardır özlemini çektiğimiz büyük hedeflerin peşinden koşuyoruz. Bin yıllık mirasın, yüzyıllık ufkun rehberliğinde süreçleri yönetiyoruz. Bütün teşkilatlarımızdan hem bizim yaptıklarımıza hem de kendilerine verilen görevlere bu geniş açıdan bakmalarını bekliyorum.
Kardeşlik hukukunu korudukça, dayanışma ruhunu güçlendirdikçe çok daha iyi yerlerde olacaklarına yürekten inandıklarını belirten Erdoğan, "İftira atarak, çamur atarak, karalayarak, mugalatayla, kayıkçı kavgalarıyla üzerimize gelenlere prim vermeyeceğiz. Bunlara boyun da eğmeyeceğiz. Bizi tahrik etmeye, hedeflerimizden koparmaya çalışanların oyunlarına gelmeyeceğiz. Bu oyunlar, bu kirli siyaset karşısında tüm teşkilatlarımızın, tüm arkadaşlarımızın her daim uyanık olmalarını bekliyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
Biliyorsunuz daha önce bizi kendi iç meselelerimizle oyalayarak kendi gündemlerini takip ettiler. Kimi zaman kimlik siyasetiyle, kimi zaman mezhep ve meşrep tahrikiyle aramıza tuğlası nefret ve husumet olan duvarları ördüler. Böylece Türkiye'ye epeyce vakit kaybettirdiler. Türkiye'nin kalkınma iradesini sekteye uğrattılar. Türkiye'yi bölgesel ve küresel gelişmelerin dışında tuttular. Sadece milletimin fertleri içinde değil, gönül ve kültür coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimizle de aramızı açmaya kalktılar. Biz kaybettikçe onlar kazandı. Biz zayıfladıkça onlar güçlendi. Biz yarıştan koptukça onlar hızlandı. Bir daha aynı tecrübeleri bu ülkeye ve millete yaşatmamakta kararlıyız. İç tartışmalarla, iç kavgalarla Türkiye'nin vaktini ve enerjisini heba ettiler ama bu sefer emellerine ulaşamayacaklar.
"85 milyonu kardeşçe yaşatmanın, muhabbetle kucaklaştırmanın mücadelesini vereceğiz"
Terörle mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "40 yıldır kanımızı emen terör belasından ülkemizi tamamen kurtardıktan sonra inşallah hedeflerimize koşar adımlarla gideceğiz. 85 milyonun arasına çekilen terör bariyeri yıkılınca, inşallah birbirimize daha sıkı sarılacak, daha sıkı kenetleneceğiz. Farklı siyasi partilerin bu konuda ortak hissiyatı paylaştığını görmekten açıkçası memnuniyet duyuyorum" dedi.
Erdoğan, operasyonlar sonucu terör örgütünde yaşanan kan kaybını ve Suriye'de gerçekleşen devrimle birlikte bölgede oluşan avantajlı iklimi, terör meselesinin ortadan kaldırılması için fırsat olarak gördüklerini belirterek, "Son haftalarda farklı vesilelerle ifade ettiğim gibi terörsüz Türkiye hedefimizi biz öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Temennimiz, bunun sükunet ve suhuletle halledilmesidir. Ama burada farklı hesaplar peşinde koşulursa biz zaten teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi çok daha kararlı şekilde devam ettiririz" ifadelerini kullandı.
Üzerlerinde büyük emanet taşıdıklarını belirten Erdoğan, 85 milyonun kendilerinden ne istediğini, beklediğini, talep ettiğini çok iyi bildiklerini söyledi.
Şimdiye kadar hep milletin çizdiği rotada siyaset yaptıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
Milletimize mahcup olacak, milletimizi sıkıntıya sokacak, milletimiz karşısında başımızı öne eğecek hiçbir işe tevessül etmedik. Demokrasiden, hukuktan ve meşruiyet zemininden asla ayrılmadık. Güvenlik ve özgürlük dengesini gözeterek ne güvenlik için demokrasiyi feda ettik, ne de aksi bir duruma izin verdik. Bu çizgimizi inşallah bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Biz bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni demeden 85 milyonu kardeşçe yaşatmanın, muhabbetle kucaklaştırmanın mücadelesini vereceğiz.
Yargı organlarımız tek tek hesap soracaktır
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra partisinin Eskişehir 8. olağan il kongresine de katıldı.
Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'deki yangın faciasıyla ilgili konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Yarın gece Suriyeli, Gazzeli, Türkistanlı mazlum için dua ederken, Bolu'da vefat edem 78 kardeşimizi de dualarınızda unutmamanızı rica ediyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını hep beraber paylaşmak devlet ve millet olarak yalnız olmadıklarını göstermek amacıyla 1 günlük milli yas ilan ettik. Yargımız olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çok yoğun gayret içerisinde.
Milletimize bu büyük acıyı yaşatanların hukuka hesap vermesi için gereken ne varsa tavizsiz bir şekilde yerine getirilmektedir. Siyasi polemiklerden ısrarla uzak duruyoruz. Böyle bir trajedinin bir kör dövüşüne, kayıkçı kavgasına alet edilmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Yargı organlarımız 78 canımızın yitip gitmesine sebep olanlardan tek tek hesap soracaktır.
AA