Yunanistan'da halk 7 Temmuz'da erken genel seçim için sandık başına gidiyor.
Kararı Başbakan Aleksis Çipras, geçtiğimiz ay düzenlenen Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki yenilgisinin ardından aldı.
Çipras'ın Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos'a sunduğu istifası kabul edildi.
Böylece Çipras'ın niyeti resmiyete dökülmüş oldu.
Syriza'nın ağır seçim yenilgilerinin ardından ekimde yapılması gereken genel seçim tarihi dört ay öncesine alındı.
Çipras, 4 aylık seçim havasının Yunan ekonomisine zarar vereceği kanaatinde olduğu için erken seçime gidiliyor.
2015 ağustos ayında henüz iktidarda birinci yılını doldurmadan erken seçim kararı alan Çipras, o dönem Nazım Hikmet'ten "En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız" mısrasını okuyarak ülkeyi sandığa götürmüştü.
Yunanistan Ağustos'taki seçimin ardından umutla yine Çipras'ı göreve getirmişti.
Fakat bu kez durum Syriza lideri için çok da iç açıcı görünmüyor.
Öyleki Yunanistan'ın iki geleneksel siyasi partisinden muhafazakar Yeni Demokrasi ile merkez sol çizgideki PASOK'un yeniden meclisin kontrolünü geri alması muhtemel.
Bu durum Yunanistan'ın yeniden bildiğini okumaya başlayacağı yani klasik siyasete geri döneceği anlamına geliyor.
Muhalefet iktidarın 9.5 puan önünde
AP seçimleri öncesi 22 Mayıs'ta muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi lideri Kyriakos Mitsotakis "Dört gün içinde Yunanistan Syriza'dan kurtuluyor" açıklaması yapmıştı.
27 Mayıs tarihinde düzenlenen AP seçimlerinde Çipras'ın partisi Syriza gerçekten de merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi'nin 9.5 puan gerisinde kaldı.
Çipras'ı erken seçim kararı almaya götüren yenilgi AP'deki sonuçlar oldu ama ülkede haziran başında bölge ve il valileri, belediye başkanları ve kent meclisi üyelerini belirleyen iki turlu yerel seçimde ortaya çıkan tablo da bir o kadar düşündürücüydü.
Zira muhafazakar sağın temsilcisi Yeni Demokrasi Partisi, seçimin ikinci turunda yedi bölgede kazandı.
Sandıktan çıkan sonuca göre ülkenin on üç bölgesinin on ikisinde bundan böyle muhafazakar valilerin sözü geçecek.
Köklü siyaset hanedanı Miçotakis'ler geri mi dönüyor?
Yunanistan'daki kamuoyu araştırma şirketlerinin son iki hafta içinde yayımladığı son anketlere göre Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Kyriakos Miçotakis'in seçimi kazanıp hükümeti kurabilecek sandalye sayısına ulaşabileceği öngörülüyor.
Yeni Demokrasi Partisi’nin başkanı Kyrios Miçotakis , eski Başbakan Konstantinos Miçotakis'in oğlu.
1990-1993 yılları arasında Başbakanlık görevi üstlenen Konstantinos Miçotakis, 1967 yılında askeri cunta tarafından tutuklanmıştı.
Kayıkla adalardan kaçıp soluğu İzmir'de almış ve dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'i aramıştı.
Çağlayangil, "Anılarım" isimli kitabında bir gün Miçotakis'in kendisini İzmir'den telefonla aradığını, Fransa'ya Karamanlis'in yanına gitmesi için kendisinden yardım istediğini yazmıştı.
Deneyimli Türk diplomatın yardımıyla Paris'e giden Miçotakis ve ailesi 1974'e kadar sürgün hayatı yaşamıştı.
O dönem henüz altı aylık olan Kyriakos Miçotakis'in de bir şekilde yolunun Türkiye'den geçtiği söyleniyor.
Yeni Demokrasi Partisi'ndeki tek yükselen değer ise sadece oğul Miçotakis değil.
Atina Valiliğine aynı partiden Kostas Bakoyannis seçildi.
Kostas Bakoyannis hem Konstantinos Miçotakis'in torunu hem eski Atina Belediye Başkanı ve Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'in oğlu.
41 yaşındaki Bakoyannis bu göreve en genç seçilen siyasetçi.
Şu anda herkes Miçotakis ismi üzerinde yoğunlaşsa da kimilerine göre geleceğin asıl Başbakan adayı Bakoyannis.
Bir sonraki genel seçimde ülke siyaseti nereye evrilir bilinmez ama önümüzdeki bir ay içinde ibre Yeni Demokrasi Partisi liderinden yana.
2009'da yüzde 33.48 oy alan parti, 2012'de yüzde 18.85'e kadar düşmüş; 2015 seçimlerinde yüzde 29 ve yüzde 28 oranlarını yakalasa da ana muhalefette kalmıştı.
Ülkedeki birçok siyasi analist bugünün ikliminde Yeni Demokrasi Partisi'nin yerel seçimdeki başarısını genel seçime de yansıtacağı düşüncesinde.
Yani olası bir zafer aynı zamanda Yunanistan’da yeniden Miçotakis'lerin döneminin başlayacağı anlamına geliyor.
Ülke hala krizde
Ülke ise hala ekonomik sorunlarla boğuşuyor.
Seçimin ülkedeki turizm dönemine denk gelmesi nedeniyle hem Çipras hem Miçotakis sektör temsilcilerinden özür diledi.
Yeni Demokrasi Partisi lideri Kyriakos Miçotakis ise özürle yetinmeyip, seçilmesi halinde turizm vergisini yüzde 28'den yüzde 20'ye düşürmeyi vaadetti.
Miçotakis'in öncelikli hedefi ekonomik büyüme yaratmak.
Ancak önündeki devlet borçları 360 milyar euroya ulaşmış durumda.
Bir başka deyişle ülkenin borcu tüm tasarruf paketlerinin ardından 2010'daki krizden daha fazla görünüyor.
Çipras neden kan kaybediyor?
Bir zamanlar ülke siyasetinin kenar mahallesinde gezen partisini iktidara taşıyan Çipras göreve büyük umutlarla gelse de bir bakıma ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildi.
Sol siyasetçiyi Yunan Komünist Partisi NATO'nun kuklası olmakla itham ederken aşırı millliyetçiler onun için vatan haini tanımlaması yaptı.
Yunanistan'da siyasi yorumcular 44 yaşındaki Başbakan'ın iktidar dönemi boyunca attığı en olumlu adımın ülkenin yıllardır sıkıntılı olduğu komşu Makedonya ile isim sorununu çözmesi olduğunu belirtiyor.
Geçen yıl haziranda Kuzey Makedonya Cumhuriyeti anlaşması imzalanmış, 27 yıllık Yunanistan-Makedonya isim krizi sona ermişti.
Yunan halkı için Makedonya meselesi önemli olsa da ülkedeki genç işsizlerin oranı da yüzde 40.
2015'ten bu yana bu oran yüzde 20 daha düştü ama gençlik hala mutsuz.
2015'den beri Yunanistan'ı yöneten Syriza lideri Çipras'a yönelik en belirgin suçlamalar ise Avrupa Birliği ve IMF ile olan ilişkilerde takındığı tutum ile ilgili.
Çipras yıllarca süren ekonomik krizin ardından Avrupalı yetkililerle varılan anlaşmada mali kurtarma paketlerini kabul etmesi karşılığında sıkı kemer sıkma önlemlerini uygulama sözü vermişti.
Euro bölgesinden atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Yunanistan'da Syriza iktidara gelmesinin hemen ardından bir kurtarma paketini daha kabul etmek zorunda kalmıştı.
Bununla birlikte Çipras göreve geldiği günden bugüne genel işsizlik oranını yüzde 24.9'dan yüzde 18'lere kadar indirmeyi başardı.
Yunan Gazetesi To Vima'ya göre ise asıl sorun Başbakan Çipras'ın halk tarafından şapkadan tavşan çıkarabilen siyasi bir büyücü olarak görülmesi ve kendisinin de bu izlenimin büyüsüne kapılması.
Avrupa'nın kanayan yarası Yunanistan
Yunanistan arka arkaya 280 milyar Euro’luk üç kurtarma paketinin ardından ekonomik uyum programlarından 2018’de çıkmıştı.
Buna rağmen bir süre daha Avrupa'nın sırtında kambur olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Zira zorunlu yapısal reformların yarattığı sıkıntı hala hissediliyor.
Anketlerde 9-10 puan önde görünen muhalefet lideri Kyriakos Mitsotakis işte böyle bir ortamda iktidara talip oluyor.
Sokak eylemcisi Harvard'lıya karşı
2011'den 2015'e kadar İdari Reform ve e-Yönetişim Bakanı olarak görev yapan Yeni Demokrasi Partisi lideri, Çipras gibi gençliğinde G-20 karşıtı eylemlerde polisle çatışmış bir isim değil.
1990'larda Çipras sokaklarda eğitim reformu planlarını protesto ederken; Miçotakis Harvard ve Stanford diplomalarıyla finans alanında uzmanlaşıyordu.
Miçotakis'in özelleştirme, bürokratik reform ve kısıtlamaya yönelik kemer sıkma tedbirlerini savunduğu belirtiliyor.
Miçotakis'in liderliği halinde Ankara-Atina ilişkilerinin seyrinin değişebileceği yorumları yapılıyor.
Cunta baskısı yüzünden ailesiyle Yunanistan'ı terk ettiğinde henüz altı aylık olan Miçotakis hayata "siyasi mahkum" olarak başladığını söylüyor.
51 yaşındaki siyasetçinin Yunan devletinde kurumsal reform gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği meçhul.
Yine de iktidara gelse bile onu da en az Çipras kadar zorlu bir görevin beklediği kesin.
Her ne kadar aklanmış olsa da Mitsotakis 2007'de Siemens yolsuzluk skandalına adı karışmış bir politikacı.
O yolsuzluk davasında Alman firmasının her sözleşme için Yunan yetkililere sözleşme tutarının yüzde 10'u kadar rüşvet verdiği, bunun ise ülkeye zararının en az 2 milyar euroyu bulduğu ortaya çıkmıştı.
Seçimlere bir ay kala Çipras koltuğunu koruyabilmek için bu konuyu yeniden ısıtacak mı?
Miçotakis'in lehine anketler ne kadar doğru çıkacak?
Bu soruların yanıtı kısa süre içinde belli olacak.
Yeni bir umutla sandığa gitmeye hazırlanan Yunan halkı ise kim bilir belki de o meşhur Rum atasözünün gerçek olmamasını dileyecek:
"Taş da yumurtanın üstüne düşse yumurta da taşın üstüne düşse olan yine yumurtaya olur"
© The Independentturkish