Camiler test zorunluluğundan muaf tutuldu, "virüs ibadethanede bulaşmıyor mu" tartışması başladı

Tiyatro, konser ve sinema salonları gibi camilerin de zorunlu PCR testi uygulaması kapsamına alınmaması tartışmaları da beraberinde getirdi. Camilerin uygulamaya tabi tutulması konusunda ilahiyatçılar farklı görüşte

Camilerin test zorunluğundan muaf tutulması ilahiyatçıları böldü / Fotoğraf: Twitter

6 Eylül'den itibaren aşı olmayan kişilerin, konser ve sinema gibi toplu bulunulan yerlere gitmeleri kısıtlamaya tabii tutuldu.

Hatta uçak ve otobüsle seyahat edebilmeleri için PCR testi yaptırmaları zorunlu hale getirildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak camilerin bu kapsam dışında tutulması bazı kesimlerin tepkisini çekti.

Sosyal medyada, "Sinemaya gidene virüs bulaşıyor da camiye gidene bulaşmıyor mu?" tartışması başladı.

Zorunlu PCR testi tartışmasına ilahiyatçılar da katıldı.

Bir kısım ilahiyatçı, camiye gidenlere test yapılmasını gerekli görmezken kimileri de ayrımcılık olmaması adına cami ve ibadethanelerin de kapsama dahil olması gerektiğini savunuyor.

"Camilerde şimdiye kadar herhangi bir risk oluşmadı"

İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara, camiye gidenlere PCR testi yapılmasının gerekli olmadığı görüşünde.

Camilerde koronavirüsün (Covid-19) bulaşma riskinin çok az olduğu kaydeden Prof. Dr. Büyükkara, "Çünkü sosyal mesafeye dikkat ediliyor" dedi.

 

Mehmet Ali Büyükkara
Mehmet Ali Büyükkara / Fotoğraf: Twitter

 

İbadet için camiye gidenlerin çorapsız ve maskesiz içeriye alınmadığını belirten Büyükkara, "Namaz saflarında yer alan şahıslar arasında bir buçuk metrelik mesafe var. Diyanetin koyduğu seccade kuralına büyük ölçüde riayet ediliyor" ifadelerini kullandı.

"Camilerde şimdiye kadar herhangi bir risk oluşmadı" değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Büyükkara, "Ayrıca bunun kontrolünün yapılması da kolay değil. Kontrolü mümkün değil. Bilet keserken veya şehir içi turnikeleri için PCR testi zorunluluğu uygulanabilir ama camide bunun uygulanması mümkün değil" diye konuştu.

"İbadethaneleri kapsam dışında tutmak ayrımcılık"

İlahiyatçı Prof. Dr. İsrafil Balcı ise ilkesel olarak insanların herhangi bir şeye zorlanmasının doğru olmadığı görüşünde.

Toplu mahallerde insanların sadece kendileri için değil, diğer insanlara karşı da sorumlulukların olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Balcı, "Cami veya diğer değişik yerlerde herhangi bir ayrım yapılmamalı, bunun diğer insanların hukukuna saygı açısından gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.

 

İsrafil Balcı
İsrafil Balcı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Keşke aşılarını yaptırmayanlar saygı gereği camiye gitmeseler de evlerinde ibadetlerini yapsalar" diyen Balcı, "Bu içinden çıkılmaz bir durum da arz ediyor. Adam hem camiye gitmek istiyor hem de aşı olmak istemiyor. Dolayısıyla sadece kendimizi değil başkaları da düşünmemiz gerekir" diye konuştu.

İbadethaneleri kapsam dışında tutmanın doğru olmadığını vurgulayan Balcı, devamında şunları kaydetti:

"Gideceklere şunu ifade etmek isterim: 'Gidecekleri PCR testine tabi tutalım da camiye öyle alalım' demek çok rahatsız edici bir şey olur ve bu hoş da karşılanmaz. Ama tiyatro ve sinema gibi yerlere kısıtlama getirilebiliyorsa o zaman toplu taşıma ve ibadethaneleri bu kapsamın dışında tutmak doğru olmaz. Bu ayrımcılık ve insanların hukukuna saygısızlık olur diye düşünüyorum."

"PCR testi kongre ve camiler içinde zorunlu olmalı"

İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Azimli de koronavirüsü önlemek için meseleyi tüm boyutlarıyla düşünmek gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Azimli, sinema salonu ve tiyatrolar gibi kalabalık ortamlar için PCR testi zorunlu oluyorsa bu zorunluluğun kongreler ve cami için de gerekli olması gerektiğini ifade etti.

 

Mehmet Azimli
Mehmet Azimli / Fotoğraf: Twitter

 

"Nasıl ki bu virüs ilk çıktığında camiler bir müddet kapalı kaldıysa ve bu önemli bir korunma tedbiriyse bu testin camiler için istenmesi de korunma adına uygundur" ifadelerini kullanan Azimli, sözlerine şöyle devam etti:

"Örneğin bazen AVM gibi kalabalıkların olduğu ortamlara girerken HES kodu istiyorlar. Cami ortamları daha sıkışık bir ortamdır. Eğer hastalıkla savaşımızı bir an önce kazanmak istiyorsak bu sadece sinema ve tiyatro gibi yerler için değil cuma dahil vakit namazlarında birçok insanımızın bir araya gelerek ibadet ettiği camilerin de bu kapsama alınması gerekir."

Kalabalık mekanlardan çıkan insanların topluma virüs yaydığı gibi camide de virüsün bulabileceğini aktaran Azimli, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çünkü bu insanlar da toplu karışıyor. Aksi takdirde virüsün camiler üzerinden yayılması gibi bir durum ortaya çıkar ki bunun da sonuçta zararı dine mal edilir. İnsanlar "hastalık camiden yayılıyor" der ve bu da dine zarar verir. Dolayısıyla dini açıdan camiye giden insanların da korunması ve onlara bir söz gelmemesi adına tüm yer ve kalabalık ortamda bu testin yapılması ve istenmesi daha uygun olur."
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU