Emekli Kurmay Albay Haydar Ateş, Türkiye'nin Afganistan'da varlığını devam ettirmesi ama bunu yaparken bağımsız bir politika kurgulaması gerektiğini belirtti.
Ateş, NATO'nun Kabil Bölge Komutanlığı'nın da ilk Türk komutan olarak görev yaptı.
Türkiye'nin çıkarlarının Afganistan'da bulunmayı gerektirdiğini savunan Ateş, Kabil Havalimanı'nın önemini şu sözlerle anlattı:
"Kabil Havalimanı konum itibariyle bizim için çok önemli. Afganistan, ulaşım şebekesi olmayan bir ülke. Demiryolları zaten yok, karayolları da son derece sınırlı. Hindikuş Dağları'nda tek aracın geçebileceği otoyollar var. Havalimanı hem askeri hem sivil anlamda dünyaya açılan tek kapıdır. Orayı kullanılır hale getiren Türkiye'dir. Çok emek verilmiştir. Kabil Havalimanı boşaltılırsa Afganistan'ın dünya ile irtibatı kesilir ve kimse oraya giremez.
"Türkiye, 1924'ten beri orada"
Türkiye'nin 1924'ten beri Afganistan'da faaliyet yürüttüğüne dikkati çeken Ateş, "NATO dışında da yaptıklarımız var. Bölgesel imar ekiplerimiz var. Mezar-ı Şerif'te konsolosluğumuz var. Dolayısıyla Türkiye orada bulunmak durumunda. Şimdiye kadar merkezi hükümetle işbirliği halinde bugüne kadar gelindi. Bundan sonra da orada bulunmalıyız. Türkiye'nin artık Afganistan üzerindeki politikasını tamamen diğer ülkelerden bağımsız şekilde oluşturması gerekiyor. ISAF görevi öncesi bunu yapıyordu" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"ABD, Taliban'la anlaşarak çekildi"
ABD'nin Afganistan'dan Taliban'la anlaşarak çekildiğini düşündüğünü belirten Ateş, "ABD, Afganistan'ı oraya yığdığı silahlarla birlikte Taliban'a teslim etti" dedi.
Bu süreçten sonra ABD'nin Taliban'ı Rusya ve Çin'e karşı kullanabileceğini savunan Ateş, "Onlara bir ülke bağışlandı. ABD'nin Bagram Üssü'nü tamamen boşaltacağını sanmıyorum. Görev yaptığım esnada 45 bin askerleri vardı. Orada bir şekilde gücünü bulunduracaktır. Taliban kontrol dışına çıkarsa cezalandırma yoluna gidecektir. Su süre zarfında ABD, Türkiye'yi Afganistan'da Çin ile karşı karşıya da getirmeye çalışabilir" şeklinde konuştu.
"Genelkurmay Başkanı 400 dolar alırdı, ben tercümanıma 1200 dolar verirdim"
Afganistan'a bilinen anlamda "millet" kavramının olmadığını ve herkesin kendi topluluğuyla kendisini tanımladığını dile getiren Ateş, "Afganistan ordusunu ABD kurdu, maaşlarını da ABD verdi. ABD çekilince 'Ben neden savaşayım' dediler. Vatan-millet kavramları yok. Maaş veren de kalmayınca teslim ettiler. Ben görev yaparken Genelkurmay Başkanı'na ayda 400 dolar veriyorlardı. Ben tercümanıma 1200 dolar verirdim" şeklinde konuştu.
"Uyuşturucu lordları trafik sürsün istiyor"
Afganistan'da ekonomik bir yapı olmadığını, meyve ve sebzenin de Pakistan'dan temin edildiğini hatırlatan Ateş, "Taliban rejimi her ne kadar ülkeyi ele geçirmiş olsa da ülkeyi idare edebileceği bir ekonomik yapı yok. Ekilen tek şey uyuşturucu. Bazı Taliban grupları da uyuşturucu lordlarının parayla desteklediği elemanlar. Onlar rahat rahat uyuşturucu üretmek ve trafiğini sağlamak istiyorlar. Bunun içerisinde Batılı ülkeler ülkelerdeki karteller dahi var. Taliban rejimi buradaki uyuşturucu lordlarının temin ettiği parayla idare etmeye çalışacak" dedi.
"Havalimanını mayınlardan biz temizledik"
Afganistan'daki 38 milyonluk nüfusun 11 milyonunun mayınlar nedeniyle engelli olarak yaşamaya çalıştığını söyleyen Ateş, "Hala temizlenmeyen mayınlar var. Afganistan'a gittiğimde havalimanının yarısını mayınlıydı. Öyle uğraştık orayla. Kabil Havalimanı dahil mayınlar hala tam olarak temizlenmiş değil" ifadelerini kullandı.
"Taliban TSK'yı karşısına almak istemez"
Artık Taliban'ın Afganistan rejimini belirleyeceğini ve orada kendine göre bir sistem kuracağına işaret eden Ateş, şunları söyledi:
"Taliban Türkiye'yi karşısına almak istemez. Pakistan'la, İran'la, diğer Türk cumhuriyetleriyle ilişki geliştirmek istiyor. Dolayısıyla karşılıklı nasıl bir diplomatik yapı kurulacağı zamanla şekillenir ama her halükarda Türkiye orada bir şekilde bulunur. Taliban'ın TSK'ya bir eylemde bulunacağını sanmıyorum. Sevdiğinden ya da sempati duyduğundan değil buna cesaret edemez. Fakat ABD de Taliban ile Türkiye'yi karşı karşıya getirmeye çalışacaktır. Çok yönlü bir politika izlememiz gerekiyor.
En büyük zararı kadın ve çocuklar görecek. Taliban daha önce doktorluk, hemşirelik, öğretmenlik yapan kadınlara zararlar verdi. Kadınlar eğitimden tamamen dışlanacak, çocuklar en fazla 13 yaşına gelince evde kalmış muamelesi görecek. Erkekler kendilerine göre bir düzen kuracaklar. Dünya da buna seyirci kalacak. Taliban'ın bu tip eylemlerine Türkiye müdahale edecek durumda görünmüyor.
Orada üst düzeye gelmiş insanlarla yaptığımız toplantılarda bile bu anlayışı görüyorduk. Kadın senatör olmuş, söz alınca diğer erkekler arasında 'Kadın nasıl konuşur' diyen, kolordu komutanı düzeyinde insanlar vardı. Sonra bakan oldu. Bu anlayış değişmiş değil. Taliban olmasa da benzer bir zihniyet var zaten.
"Yabancı misyonlara saldıramazlar"
Taliban'ın diğer ülkelerin askeri ve diplomatik misyonlarıyla da karşı karşıya gelmek istemeyeceğine değinen Ateş, "Üslerde ya da kamplarda tecridli şekilde kontrol edecektir. Taliban, yabancı misyonları karşısına almak istemez. Çünkü daha önce karşılaştığı hava bombardımana tekrar karşılaşır.
© The Independentturkish