Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün tüm gününü Diyarbakır'a ayırdı. Cuma namazını hendek ve barikat olaylarında tahrip edilen tarihi Sur ilçesindeki Kurşunlu Camisi'nde kılan Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi ve Toplu Açılış Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında, "Evet, çözüm sürecini biz başlattık ama sonlandıran biz olmadık. Bunların gizli gündemleri, art niyetleri sonlandırdı. Hiçbir zaman meşru, demokratik, hukuk düzeninde siyaset yapmayı düşünmediler" diyerek, çözüm sürecinin bozulmasından HDP'yi sorumlu tuttu.
Açıklamalarında CHP'yi de hedef alan Erdoğan'ın geniş yankı yaratan açıklamalarını, Diyarbakır'daki siyasi parti temsicileri ve sivil toplum kuruluşları, Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
İYİ Parti İl Başkanı: Kürt oylarını almaya çalışıyor
İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu, Erdoğan'ın müjde diye açıkladığı projelerin eski olduğunu ifade ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın E Tipi Kapalı Cezaevi'nin kültür merkezi olması ile ilgili verdiği müjde ilk değil. Daha önce dönemin AK Partili Başbakanı da bu müjdeyi verdi ama altı yıldır bekliyoruz" diye konuştu.
Ensarioğlu, "Aslında Cumhurbaşkanımız nedense Diyarbakır'a her geldiğinde aynı müjdeleri sık sık veriyor ama Ankara'ya gittiğinde ya unutuyor ya da bunu takip etmesi gereken Diyarbakır AKP temsilcileri engelliyor. Çünkü Şehir Hastanesi sözü veriliyor daha arsası belli değil. Otoban Diyarbakır'a gelecekti, hatta Habur'a kadar tamamlanacaktı yıllardır bekliyoruz. Açılışa geldi deniyor ama nelerin açılışını yaptı inanın halkımızın yüzde 99'u bilmiyor" ifadelerini kullandı.
"Beklediğimiz yatırımlar bunlar değildi" diyen Ensarioğlu, sözlerine şunları ekledi:
Aslında geliş amacı belli. Uzun zamandır kendinden uzaklaştırdığı Kürt oylarını konsolide edebilmek için mini bir çözüm süreci başlatarak tekrar Kürt oylarını almaya çalışıyor. HDP'den seçilip bugüne kadar terörist, vatan haini ve bölücülükle suçlanan Dicle Belediye Başkanı dün Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takılan rozetle AK Parti'ye katılarak bilumum günah ve suçlamalardan beraat mi etmiş oldu?
CHP İl Başkanı: Cumhurbaşkanı oy kaybettiklerinin farkında
Erdoğan'ın gelmesinin "hiçbir heyecan yaratmadığını" savunan CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özer ise Cumhurbaşkanı'nın bu durumun farkında olduğu için kente geldiğini söyledi.
Özer, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı, oy kaybettiğinin ve burada CHP'nin yükselişte olduğunun farkında. Onun için Kürtlerin oyunu kazanma peşindeler. 'Çözüm sürecini biz bozmadık' diyerek, HDP'yi suçlayarak Kürt oylarına oynuyor. Ama boşuna. Çünkü herkes gibi Kürt vatandaşlarımız da her şeyin farkında.
Toplu açılış diyor, neyi açıyorlar? Önceki Vali Hasan Basri Güzeloğlu zamanından beri Organize Sanayi Bölgesi'nde aynı fabrikaları açıyorlar. Yeni ne var? Silvan Barajı'nı açsın ki ses getirsin. GAP'ı bitirsin ki ses getirsin. HDP il binasının önüne gitmesi ne kadar sıkıştığını gösteriyor.
AK Parti MKYK Üyesi: Kuruluş felsefemizdeki anlayış devam ediyor
AK Parti MKYK Üyesi Alaattin Parlak ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "2005'te size ne demişsek dün de oradaydık, bugün de, yarında orada olacağız" sözlerini anımsatarak, ret, inkar ve asimilasyona dayalı politikalara karşı mücadele yürüttüklerini söyledi.
"AK Parti ret, inkar, asimilasyon politikalarını ortadan kaldırıp hak ve özgürlük eksenli bir yaklaşımla asırlık meselelerin çözümüne kavuşturan ve bununla ilgili bir çok engeli kaldıran gerekli düzenlemeleri yaptı" diyen Parlak, "Çözüm sürecinin kim ya da kimler tarafından nasıl bozulduğunu o dönemde baldıran zehri içtik ve tüm samimiyetimizle barış dedik, kardeşlik dedik, çözüm dedik, adalet dedik, hak dedik, özgürlük dedik, demokrasi dememize rağmen çözüm sürecini PKK/HDP'nin kötü niyeti, art niyeti gizli gündemleri sonlandırması neticesinde buralara gelindi" şeklinde konuştu.
Parlak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sayın Cumhurbaşkanımız çözüm sürecinde yaptıklarının arkasında olduğunu ama bu sürece ihanet edildiğini, bu ihanetin beraberinde süreci de bozduğunu ifade etti. PKK ile bir çözüm sürecinin bundan sonra mümkün olmadığını anlıyoruz.
AK Parti'nin kuruluş felsefesinde ifade ettiği ve toplumun büyük bir ekseriyetinde kabul gören düşüncelerinin devam ettiğini ve önümüzdeki süreçte bunun yansımalarını göreceğiz.
DEVA Partisi İl Başkanı: Kürtler mevzusunda patinajın son perdesi
DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Av. Cihan Ülsen, Erdoğan'ın söylemlerinin "yeni bir siyaset ya da politik dilin inşasına yönelik" olmadığını ifade etti.
Ülsen, "İktidar partisinin son 5-6 yıldır içerisinde olduğu siyasi tablo ve bu tablo neticesinde uygulana gelen pratik ile bugün Diyarbakır'da Cumhurbaşkanı'nın söylemleri, karşılıklı denklemler içerisinde birbirini tamamlamaktan ziyade aslında birbirini inkar ve reddeden bir tutuma işaret ediyor. Sürekli olarak Kürt meselesinde ve Kürtler mevzusunda yapılan patinajlar, üretilemeyen bir siyasetin son perdesi gibi okunmalı" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm sürecine dair açıklamaları, "İktidar partisinin kayıp hanesine yazılanların adeta bir dökümü gibiydi" şeklinde değerlendiren Ülsen, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaçırmış olduğu bir gerçek var: Çözüm süreci şahıslardan ve partilerden kıymetli bir projeydi. Bugün, o günün heyecanın gerisinde büyük yıkıntıların üzerinden söylenen sözlerin uyandırdığı merak bile yoktu.
Yine özellikle Diyarbakır Cezaevi'nin kültür merkezi yapılması fikri tam da bu sebeple sakattır. Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke gibi düşen bu cezaevinin Hafıza Müzesi ya da Utanç Müzesi olarak değil de bir kültür merkezi olarak inşası birçok imkanın nasıl heba edildiğini de bize gösteriyor aslında.
"Keşke her doğru yapıldığında, ardından bir yanlış yapılmamış olsaydı. Kaderimiz bu maalesef, yapılan doğrular yanlışların hızına yetişemiyor" diyen Ülsen, son olarak "Verilen mesajların eskilerin söylenceleri gibiydi. Bu eskilerinden hikayelerinden bakiye söylemlerin aksine Türkiye'nin umutla inşa edilmiş heyecana ve hikayesi olan bir gelecek tahayyülüne ihtiyacı var" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
HDP İl Eş Başkanı: Dolmabahçe Mutabakatı'nı deklere eden onlar, reddedenler de onlar
HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinin AK Parti ve MHP koalisyonunun en zor dönemde gerçekleştiğini ifade ederek, "Her sıkıştıklarında veya her daraldıklarında Kürtlere başvurma, Kürt illerine gitme, kendilerince Kürtlerin desteğini alma temelinde bir yönelim içerisine giriyorlar. Bunu gerçekleştirme mümkünatı var mı? Bu kadar baskıdan, haksızlıktan, adaletsizlikten sonra öyle yekten pozitif bir cevap beklemek hayaldir" dedi.
Erdoğan'ın çözüm sürecine yönelik HDP'yi hedef alan sözlerini de değerlendiren Ceylan, "Diyalog süreci ile ilgili dünya alem biliyor ki o dönemin iktidarı ve yine devleti yönetenler Dolmabahçe Mutabakatını hem deklare ettiler hem de reddedenler onlar oldu. Sonrasında Ceylanpınar'da öldürülen iki polis memuru katledildi. Ve PKK sempatizanları diye lanse edilen iki kişinin üzerine yıktılar. Bakın bu olayda mahkeme, fail olarak tutuklananlara dair delil olmadığını ispat edip tahliye kararı verdi. Haliyle verileri yan yana getirince kimin barış sürecini bozduğunu biliyor" diye konuştu.
HDP hakkında kapatma davası açıldıktan sonra pek çok siyasetçinin son zamanlarda kente gelip gittiğine vurgu yapan Ceylan, şunları kaydetti:
Siyasette HDP hakkında kapatma davası açıldıktan sonra daha çok Kürt kentlerine gelip gitmeye başladılar. Bundan da kasıt, olası kapatma kararı durumunda HDP seçmeninden nemalanmak veya kendilerine doğru çekmek. Öyle bir düşünceleri varsa; hem iktidarın hem de bizim dışımızdaki bazı muhalefet çevrelerinin; hayal görüyorsunuz diyoruz. Bunun gerçekleşme ihtimali sıfırdır.
HDP seçmenini, Kürtleri çok iyi tanısınlar ondan sonra onun üzerinden hesap kitap yapsınlar. Onun için boş hayaller peşinde olduklarını düşünüyoruz. Bize yapılan hakaretlere gelince. Düşmanlık temelinde siyaset üretmenin kimseye faydası olmadığına şahitlik yaptık. Bu kimseye kazandırmayacaktır. Bizim yürüttüğümüz siyaset, barışçıl, demokratik bir siyasettir.
AK Parti İl Başkanı: Bu ziyaret, kente verilen önemin bir göstergesi
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı M. Şerif Aydın ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretiyle kentte ne kadar önem verdiğini tüm kamuoyuna bir kez daha göstermiş olduğunu söyledi.
"Cumhurbaşkanımızın gerek İl Danışma Meclisimiz, gerekse Toplu Açılış Töreni'nde vermiş olduğu mesajlarda Diyarbakır'a ne kadar önem verdiğini de bir kez daha göstermiş oldu" diye konuşan Aydın, şöyle devam etti:
Özellikle çözüm sürecinin akamete uğratılması konusundaki asıl sebebin terör örgütü olduğu vurgusunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çözüm sürecinin PKK'nın hendek ve çukur politikası üzerinden kasıtlı bir şekilde sonlandırdığını zaten müşahede etmiştik.
Buradaki insanların 85 milyon gibi asli bir unsur olduklarını ifade etmesini değerli bulduğumu söylemek isterim. Bugünden sonra Diyarbakır'ın çok daha farklı bir sosyolojik ve siyasi kimliğe bürünmesini de temenni ediyorum.
"Şehrimiz çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor" diyen Aydın, "Bizler de AK Parti teşkilatları olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu hedefler doğrultusunda, çizmiş olduğu çerçeve içerisinde insanlarımızın kapısını çalarak, gönüllerine girerek, yüreklerine dokunarak Diyarbakır'daki değişim ve dönüşümü siyasi anlamda bir seçim zaferiyle taçlandırmak istiyoruz" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
Gelecek Partisi İl Başkanı: AK Parti pozitif dilden uzaklaşıyor
2013-2015 tarihleri arasında AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı yaptığını hatırlatan Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, o dönemdeki pozitif dilden uzaklaşıldığını, ötekileştirici ve halkın taleplerini dikkate almayan yaklaşımın hakim olduğunu ifade etti.
"Cumhurbaşkanı'nın ziyareti çok heyecan uyandırmadı" şeklinde konuşan Altaç, şunları söyledi:
Bunu sırf muhalefet olmak için söylemiyorum. Türkiye'nin yığınla sorunu var. Bölgenin ve Diyarbakır'ın çok daha fazla sorunu var. Ekonomik, siyasal, sosyal, şiddet, insan hakları, özgürlükler, kayyum atamaları vs. Sayın Cumhurbaşkanı bununla ilgili hiç açıklama yapmadı.
Yani Türkiye'deki temel yasaları çiğneyen, görmezden gelen bir hükümet, bölgeye işte Cumhurbaşkanı üzerinden ziyaret yapılıyor ama bunun altını doldurabilecek, yaşanılan sıkıntılara çözüm üretebilecek hiçbir öneri yok.
'Diyarbakır Cezaevi'ni kültür merkezi yapacağım' diyor. Bu çok sembolik bir şeydir. Diyarbakır'da olması gereken şu; 40 yıldır canımızı acıtan bu Kürt meselesi ne olacak? Halen siz Kürt sorununun olmadığına mı inanıyorsunuz? Bize, gasp edilen halkın iradesini, kayyum atamalarını açıklayın.
"Sorunları çözebilecek hiçbir öneri yok. Yani boş gelmişler, göstermelik gelmişler" diyen Altaç, "Çözüm sürecine vurgu yaptığı noktada 'Seni başkan yaptırmayacağız' söylemini sürekli hatırlatması, zihin altında aslında bugün yaşadığımız tüm hukuksuzlukların ve problemlerin hangi amaçla yaşadığımızın göstergesiydi. Çözüm sürecinin Türkiye'nin demokratikleşmesini de özgürlük alanında belki bir tık yukarı çıkacak bütün çalışmalarının sekteye uğramasının temel sebebinin Sayın Cumhurbaşkanının başkan olmayacağını dair yapılan açıklamalar ve o süreçte yapılan polemiklerden kaynaklandığı ortaya çıktı" dedi.
MHP İl Başkanı: Çok anlamlı bir ziyaretti
MHP Diyarbakır İl Başkanı Cihan Kayaalp, Erdoğan'ın Valilik Meydanı'ndaki mitingine kitlesel katılım gösterdiklerini ifade ederek, "Diyarbakır'a Cumhurbaşkanımızın gelişi ayrı bir güzel, birçok yapılan yerin açılışının yapılması, bunun yanı sıra HDP önündeki ailelere moral olması, motivasyon verme maksatlı ziyareti, yine Kurşun Camisi'nde Cuma Namazı kılması bizim için büyük anlam taşımıştır. Diyarbakır açısından ciddi bir gelişim anlamına gelmektedir" şeklinde konuştu.
Kayaalp ayrıca, "Cumhurbaşkanımızın 81 vilayetten gelen gençler Diyarbakır'da bir araya gelmesi de çok önemliydi. Bunlar Diyarbakır'ın yarınları için çok ciddi önem taşıyor" diye belirtti.
Saadet Partisi İl Başkanı: Cumhurbaşkanı, anneler arasında ayrım yapmamalı
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin ise, Erdoğan'ın müjde diye açıkladığı Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nin kapatılarak kültür merkezine dönüştürülmesi projenin yeni olmadığı söyledi.
"Halbuki daha önce müzeye dönüştüreceklerini kendileri söylemişlerdi" diyen Ergin, şu değerlendirmeyi yaptı:
Çözüm sürecinde sadece bir kesimi muhatap alıp bölgenin diğer dinamiklerini göz ardı etmek sürecin en büyük yanlışlarından biriydi. Ayrıca her iki taraf için de söylenecek olursa, bir hak ortaya konulacaksa bu herhangi bir beklenti olmadan, oy kaygısı duyulmadan, samimiyetle yapılmalıdır. Samimiyet olmadan karşılık beklenerek atılan adımlar maalesef boşa çıkmakta ve görüldüğü gibi telafisi güç sonuçlar doğurmaktadır.
Ergin, "Annelerin acısı hepimizin acısıdır, hangi düşünceden olursa olsun tüm anneler değerlidir, Diyarbakır annelerini ziyaret etmesi önemlidir; bir de bununla birlikte Cumartesi annelerini de dikkate almalarını bekleriz. Anneler arasında ayrımı kim yaparsa yapsın doğru bulmuyoruz. Anneler mazlumdur. Mağdur olan tüm anneler sahiplenilmelidir. Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'ı dinlemeye gelmesi ve gençlerle buluşması önemlidir. Asıl önemli olan gençlerin işsizlik sorununu çözmeleri gerektiğidir" diye sözlerini tamamladı.
DİTAM Başkanı: Erdoğan, MHP ile ittifakın sıkıntısını yaşıyor
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Vural ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MHP ile ittifakın sıkıntısını yaşadığını ifade ederek, şunları söyledi:
Cumhurbaşkanı bu sıkıntının farkında. Ama buna rağmen AK Parti Kürtlerin desteğini alamaz. Bu mesele şiddetle, terörle örtüşen şeyler değil. Kürt halkının varlığının kabulü, demokratik bir açılımla ilgili yaklaşım yok.
Doğrudur, açılım sürecinde HDP'nin, HDP bileşenlerinin, AK Parti'nin hataları vardı. Ama bu sadece HDP'nin gizli ajandasıyla izah edilecek bir durum değil. AK Parti'nin MHP ile kurduğu ittifak başlı başına Kürtlere karşı bir ittifaktır. Dolayısıyla bu konuda Kürtlerin bu lafa inanması çok da doğru değil.
"Evet, Kürtler şiddetten çok çekti, doğrudur. Halen de şiddeti tasvip etmiyor; fakat Kürtlerin bir tarafı şiddete başvurdu diye Kürtlerin tümünü aynı sayamazsınız. Altı milyon Kürdü PKK'li sayamazsınız. Böyle bir anlayış olmaz" diye konuşan Vural, "MHP de şiddete karıştı. Zaman zaman şiddetin alasını da yaptı. Siz neden MHP ile ittifak kuruyorsunuz? Bugün cezaevini müjde yaptık kapattığınız ama kapatılan cezaevinden daha büyük cezaevi yapıtınız. Bu dolayısıyla bir müjde değil. Siz MHP ile olan ittifakınızı bozarsınız, HDP'nin varlığını kabul edersiniz o zaman demokratik bir sisteme geçersiniz. Tabi ki şiddeti tamamen reddetmek şartıyla" şeklinde sözlerini sonlandırdı.
© The Independentturkish