Bakırköy'deki halk ekmek büfesini yaktığı iddiasıyla hakkında "yangın çıkararak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "gece vakti hırsızlık", "yakarak mala zarar verme" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından 29 yıla kadar hapis cezası istenen sanığın yargılanmasına başlandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ali Yıldız, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Müşteki Mithat Ali Yanbeyi ve tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
“2 ekmek ve bir su alıp çıktım”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ali Yıldız, olay günü dışarıda olduğunu ve sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle polislerin ceza yazmaması için Bakırköy İncirli'deki metro durağının önündeki banklarda saat 05.00'e kadar yasağın bitmesini beklediğini söyledi.
Saat 02.30-03.00 sıralarında büfeye yanaşan ekmek kamyonundan görevlilerce kasalarla ekmek bırakıldığını anlatan sanık Yıldız, görevliler ayrıldıktan sonra kapalı olan kapıyı açarak büfeye girdiğini ve buradan 2 ekmek ile bir su alıp çıktığını öne sürdü.
"Büfeyi ben yakmadım"
Ayrıldıktan hemen sonra büfede yangın çıktığını belirten Yıldız, "Büfeyi ben yakmadım. Ayrıca büfenin içerisinde kırmızı bir mont vardı, onu da üzerime giyip ekmek ve su alıp çıktım. Bunun dışında büfeye bir daha girmedim, yangının neden çıktığı ile ilgili herhangi bir bilgim yok. Yangını ben çıkarmadım" dedi.
Sanık Yıldız, büfeden aldığı iki ekmek, bir su ve montun parasını ödemek istediğini belirterek, yangında ortaya çıkan zararı, taksitlendirilmesi halinde karşılayabileceğini ifade etti.
“Çekerek açması mümkün değil”
Müşteki Mithat Ali Yanbeyi de büfenin işletmecisi olduğunu, büfenin kapısında iki tane kilit bulunduğunu ve bu nedenle sanığın çekerek açmasının mümkün olmadığını söyledi.
İstanbul Halk Ekmek dağıtım personelinde büfenin anahtarının bulunduğunu belirten müşteki Yanbeyi, "Bu tedarikçiler saat 01.00-02.00 sıralarında büfeye gelip anahtarları ile açıp büfe içerisinde kasa ve poşetli ekmek bırakırlar, daha sonra da kapıyı kilitleyip oradan ayrılırlar, olay günü saat 03.00 sıralarında orada bulunan esnaf beni arayarak büfemin yandığını söylediler. Yaklaşık yarım saat içerisinde oraya gittim polisler ve itfaiye oradaydılar, sanığı tanımıyorum" diye konuştu.
Büfenin zararının sigorta tarafından karşılandığını, onun dışında eşyalara ilişkin zararının da 20 bin lira olduğunu aktaran müşteki Yanbeyi, zararının giderilmesini istediğini ve sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, zararı ödemek istediğini beyan eden sanığın ödemeye ilişkin makbuz sunması yönünde bir sonraki celseye kadar süre verilmesine hükmetti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
İddianame: Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamaz
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müşteki Mithat Ali Yanbeyi tarafından işletilen Bakırköy'deki İstanbul Halk Ekmek Kurumu'na ait ekmek büfesinde 7 Mayıs'ta çıkan yangına, itfaiye ekiplerince müdahale edildiği anlatılıyor.
Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında incelenen kamera görüntülerine göre, sanık Ali Yıldız'ın ilk olarak saat 01.39'da olay yerine geldiği, civarda dolaştığı, 02.44'te büfeye girdiği, 03.03'te elinde poşet ve üzerinde mont olduğu, 03.06'da da yangının başladığı kaydediliyor.
Müşteki Yanbeyi'nin şikayetçi olduğu aktarılan iddianamede, sanığın rızaya dayalı bir zarar giderimi veya çalınan eşya iadesi olmadığından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı vurgulanıyor.
İddianamede, sanığın "yangın çıkararak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "gece vakti hırsızlık", "yakarak mala zarar verme" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından 11 yıldan 29 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
AA