Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Erzurum'da düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu’na video mesaj gönderen Şimşek, küresel ekonomideki zorluklara rağmen Türkiye'nin güçlü makro ekonomik temelleri ve reform programıyla pozitif yönde ayrıştığını vurguladı.
Küresel ekonominin ticaret savaşları, yaşlanan nüfus, yapay zeka ve iklim değişikliği gibi uzun vadeli yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Bu gelişmeler küresel büyümenin görünümünde aşağı yönlü riskler oluşturuyor" dedi. Ancak Türkiye'nin, güçlü reform programı ve yapısal avantajları sayesinde bu zorlu dönemi fırsata çevirebilecek ülkeler arasında yer aldığını belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"İstikrar ve reform programı ile şoklara karşı direncimiz arttı"
Mayıs 2023’ten bu yana uygulanan istikrar ve reform programı sayesinde dış kırılganlıkların azaldığını söyleyen Şimşek, "Makro finansal istikrarı güçlendirdik, sürdürülebilir yüksek büyüme için daha sağlam bir zemin oluşturuyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin, artan korumacılığa rağmen benzer ülkelere göre daha dirençli bir konumda olduğunu vurgulayan Şimşek, ihracata olan bağımlılığın düşük olması ve dış ticaretin büyük kısmının dost ülkelerle yapılmasının bu direncin temel sebepleri arasında olduğunu kaydetti.
"Bölgesel entegrasyon için fırsat dönemi"
Türkiye'nin 30 trilyon dolarlık bir pazara entegre olduğunu ve Avrupa Birliği dahil olmak üzere 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşması bulunduğunu belirten Şimşek, bölgesel entegrasyonun derinleştirilmesi için büyük ölçekli altyapı ve lojistik projelere ağırlık verdiklerini söyledi. Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projelerinin bu hedef doğrultusunda kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
"Borçluluk seviyemiz düşük, bu bizi ayırıyor"
Küresel çapta artan borçluluk sorununa da değinen Şimşek, Türkiye'nin toplam borçluluğunun milli gelire oranının yüzde 93 seviyesinde olduğunu, bu oranın benzer gelişmekte olan ülkelerde yüzde 245'e ulaştığını belirtti. Türkiye'nin düşük borç seviyesinin büyüme potansiyelini desteklediğini ve piyasa dalgalanmalarının ardından yatırımcıların ilgisini yeniden çekeceğini ifade etti.
"Türkiye pozitif ayrışacak"
Şimşek, küresel yatırımcıların şu anda temkinli davrandığını ve riskten kaçındıklarını belirterek, "Ancak zamanla yatırımcılar, güçlü makro ekonomik temelleri ve sağlam hikayesi olan ülkelere yönelecek. Türkiye bu noktada pozitif olarak ayrışacak ülkelerin başında geliyor" dedi.
"Dijitalleşme ve yapay zeka yatırımlarına hız veriyoruz"
Dijitalleşme ve yapay zeka alanında yatırımların artırıldığını belirten Şimşek, Türkiye'nin IMF tarafından hazırlanan yapay zekaya hazırlık endeksinde gelişmekte olan ülke ortalamalarının üzerinde yer aldığını söyledi. Türkiye'nin bu alandaki en büyük avantajının nitelikli insan kaynağı olduğunun altını çizdi.
Altyapının güçlendirilmesi için fiber internet kapasitesinin genişletileceğini, 5G sonrasına yatırım yapılacağını, büyük veri merkezleri kurulacağını ve ulusal GPS sisteminin oluşturulacağını belirten Şimşek, aynı zamanda nükleer enerji gibi alanlarda da yatırımların artırılacağını ifade etti.
"Enflasyon düşüş eğiliminde"
Enflasyonla mücadelede elde edilen başarıya da değinen Şimşek, yıllık enflasyonun son 10 ayda gerilediğini, Mart ayı itibarıyla yüzde 38,1 seviyesine düştüğünü söyledi. Şimşek, para politikasındaki sıkı duruş, kamu maliyesindeki disiplin ve arz yönlü reformlar sayesinde enflasyondaki düşüşün devam edeceğini vurguladı.
Mali disiplinin korunacağını belirten Şimşek, "Geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
"Cari açıkta büyük iyileşme var"
Dış dengedeki iyileşmeye de dikkat çeken Şimşek, Mayıs 2023’te 55 milyar doların üzerinde olan cari açığın Şubat 2025 itibarıyla 12,8 milyar dolara gerilediğini belirtti. Altın ithalatı hariç tutulduğunda Türkiye'nin ılımlı büyüme ile birlikte cari fazla vermeye başladığını ifade etti.
"İstihdamda güçlü artış"
Makroekonomik istikrar ve reform programı sayesinde yaklaşık 1 milyon kişiye yeni istihdam sağlandığını kaydeden Şimşek, "Küresel ve yerel belirsizliklerin ekonomik aktivite üzerinde kısa vadeli dalgalanmalar yaratması mümkündür. Ancak biz uzun vadeli sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için sağlam temelleri inşa etmeye devam ediyoruz" dedi.
"Türkiye'nin potansiyeline inanıyoruz"
Son olarak Türkiye'nin güçlü potansiyeline inandıklarını vurgulayan Şimşek, "Bu dönemi yalnızca riskleri yönetmek için değil, aynı zamanda ekonomimizi daha rekabetçi hale getirecek yapısal dönüşümleri hayata geçirmek için de bir fırsat olarak görüyoruz" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Independent Türkçe, AA