"Maaş meselesine açıklık getireyim. TRT'den 15 bin civarı maaş alıyorum. TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyeliğinden de 14 bin 500 civarı bir maaşım var. Bunun dışında, TRT'de çift maaş alan başka kimse yok."
Bu sözler TRT Genel Müdürü İbrahim Eren'e ait. Eren, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) KİT Komisyonu'nda milletvekillerinin birden fazla görevinin olduğunun sorulması üzerine geçen ay bu zorunlu açıklamayı yapmıştı.
Ancak bir kamu kurumunun başında yüksek maaş aldığı halde bir hatta birden fazla kurum ya da kuruluştan yine yüksek meblağda aylık alan ve artık "altın bürokrat" olarak adlandırılan birçok isim olduğu bilinen bir gerçek.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bunların kimisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz tarafından çeşitli vesilelerle kamuoyuna duyuruldu.
Zaten bir süredir Yavuzyılmaz, adeta bir dedektif gibi bu "çift maaşlı" bürokratların izini sürüyor.
Şimdiye kadar birçoklarını aldıkları maaşların tutarının belgeleriyle birlikte duyurdu Yavuzyılmaz.
"Büyük bölümü AKP'li aday ya da eski vekil. İnsanlar aç ama yandaşlar maaş zengini. Böyle bir düzen olur mu ?'' diyen Yavuzyılmaz'ın bugüne kadar açıkladığı çifte ve 3'lü maaşlı "altın bürokratların" bir kısmı şunlar:
Nadir Alpaslan: Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve bu görevinden 27 bin 717 lira alıyor. Kuveyt Türk Bank Yönetim Kurulu üyeliği ve kâr payı ile birlikte aylık geliri 176 bin lira yükseliyor.
Burhan Ersoy: Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Vakıf Katılım Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve aylık maaşı 176 bin lira.
Şakir Ercan Gül: Maliye Bakan Yardımcısı, aynı zamanda Sun Express Yönetim Kurulu Üyesi ve Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı olarak 3 maaş alıyor ve toplam aylık geliri 81 bin lira.
Hüseyin Aydın: Eski Ziraat Bankası Genel Müdürü ve Turkcell Yönetim Kurulu üyeliği ile Ziraat Katılım Yönetim Kurulu Başkanlığından ücret alıyor. Eski Türkiye Varlık Fonu Üyesi ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı olan Aydın, buralardan ise maaş almadığını açıkladı. Aylık geliri 74 bin lira.
Salim Arda Ermut: Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü. Tüpraş Yönetim Kurulu Üyesi. Ermut'un iki görevinden aylık geliri 66 bin 917 lira.
Erdal Erdem: Kardemir Yönetim Kurulu ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Üyesi. Karçel Yönetim Kurulu Başkanı da olan Erdem, buradan ücret almıyor. Aylık toplam ücreti 62 bin 403 lira.
Ömer Fatih Sayan: Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı ve Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı. Sayan buradan da ücret artı 6 maaş ikramiye alıyor. Aylık geliri 61 bin 766 lira.
Selim Dursun: Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı. Aylık geliri Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliği ile 61 bin 766 TL'ye ulaşıyor.
Enver İskurt: Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt aynı zamanda Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi. Buradan aldığı ücret ve ikramiyelerle maaşı 61 bin 766 TL.
Nurettin Nebati: Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ve Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi. Eski AK Parti Milletvekili Nebati'nin maaşı da 61 bin 766 lira.
Bülent Aksu: Eski Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ve Eski Eximbank Genel Müdürü Aksu, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyor. Aksu'nun aylık geliri toplam 56 bin lira.
Mehmet Ceylan: Eski Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı, eski Kalkınma Bakan Yardımcısı ve eski AK Parti milletvekili olan Ceylan aynı zamanda PETKİM Yönetim Kurulu Üyesi. Ceylan'ın maaşı 44 bin lira.
Mehmet Bostan: Eski Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı, Eski Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi ve Eski Vakıf Emeklilik Genel Müdürü. Halen PETKİM Yönetim Kurulu Üyesi, maaşı 44 bin lira.
Zehra Zümrüt Selçuk: Eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı. Bakanlıktan ayrıldı, Kardemir'e yönetim kurulu üyesi oldu ve 39 bin 423 lira ücret alıyor.
Bakan iken maaşı 28 bin liraydı.
Çift maaş alanlar sadece AK Parti'li değil
Bu durum sadece AK Parti'li bürokratlar için geçerli değil. Diğer partilerin üyesi olan ve belediyelerde çalışan bazı bürokratlar da birden çok maaş alabiliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyelerin farklı iştiraklerinden görevlendirilen bürokratlar birden fazla maaş alıyorlar.
Örneği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde başkan danışmanı olarak görev yaparken aynı zamanda İGDAŞ veya Halk Ekmek gibi şirketlerin yönetim kurullarında görev alan bir kişi iki yerden aylık alabiliyor.
Üstelik bu bürokratların kamuya ve görev yaptıkları şirketlere maliyeti maaştan ibaret değil. Bunların araç, yakıt ve birçok harcamaları da kurumları tarafından karşılanıyor.
Bu nedenle sık sık eleştiri konusu oluyor. Zira yaptıkları israf olarak algılanıyor ve toplum tarafından tepki görüyor.
İsraf ise çifte maaşlı bürokratların harcamalarından ibaret değil. Çünkü son zamanlarda Türkiye'de en çok israf konuşuluyor, tartışılıyor.
İktidar da bunun farkında. İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir tasarruf genelgesi yayımladı.
Türkiye makam aracında dünya birincisi mi?
Dün Resmi Gazete'de yayımlanan genelgeye göre; kamu kurumlarında 2020 yılındaki taşıt sayıları, 2023 sonuna kadar en az yüzde 20 oranında azaltılacak.
Hizmet binası, lojman, memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri ile bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacak, kamulaştırılmayacak, yeni kiralama yapılmayacak ve yeni inşaata başlanmayacak.
Genelgede kamudaki makam aracı konusu yer aldı. Sebebi de dünyadaki birçok ülke ile kıyaslandığında Türkiye bu kalemde birinci sayılabilir.
2020 rakamlarına göre Türkiye'de makam aracı sayası 125 bin civarında. Dünyanın en büyük araç üreticisi Almanya'da 9 bin, Japonya'da 10 bin makam aracı olduğu ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanlığının tasarruf genelgesinde makam araçlarıyla birlikte günlük gazete alımı yapılmasına karar birçok konunun işlenmesine rağmen çift maaşlı altın bürokratlara ilişkin bir tek satıra bile yer verilmemesi eleştiri konusu oldu.
Sosyal medyada aldıkları yüksek meblağlı bürokratların saltanat sürmeye devam edeceği belirtilirken tasarruf önlemlerinin ise bir derde deva olmayacağı vurgulandı.
Konuya ilgili görüşlerine başvurduğumuz ekonomistler de aynı görüşte.
"Tasarruf genelgesi o boyuutta değil"
Prof. Dr. Osman Altuğ, Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesinde alınacak önlemlerin Türkiye'yi ekonomik olarak rahatlatmayacağı görüşünde.
Altuğ, genelgenin konuşmaya bile değmeyecek nitelikte olduğunu belirterek, "O boyutta bir genelge değildir. Bir trilyonluk bütçe içerisinde fazla bir şey ifade etmez" dedi.
Genelgede dile getirilen lüks makam aracı saltanatına da değinen Altuğ, "Yüzde 20 azalacağını söylüyor. Olsa da olur olmasa da olur. Böyle tasarruf genelgeleriyle bu iş hal olmaz. Genelge temenni niteliğindedir" diye konuştu.
"Çift maaşlı" ve "çoklu maaşlı", "altın bürokratlara" ilişkin bir tasarrufa gidilmemesini de eleştiren Altuğ, kamuda birden fazla maaş alan bürokratlar konusunun ayrı ele alınması gerektiğini belirtti.
Bu konunun tasarruf genelgesinde yer almaması konusunda şunları söyledi Altuğ:
"Bunlar ayrı şeyler. Çünkü onlar bütçeye dahil değildir. Onlar kamu bütçesinden maaş almadıkları için cumhurbaşkanlığı genelgesinde yer almazlar. Onlar maaşı başka yerlerden alıyorlar."
"Tasarruf genelgesinin dışında, istisna tutuluyor"
Ekonomist Mustafa Sönmez ise tasarruf genelgesinde Cumhurbaşkanlığı ayrı tutulduğunu söyledi.
Genelgenin her maddesine harfiyen riayet edilse dahi Türkiye'yi içinde bulunduğu kriz ortamında kurtarmaya pek bir katkısının olmayacağı dile getiren Sönmez, "Çok ciddiye alınacak önlemler değil. Bir kere cumhurbaşkanı 'ben bu tasarruf tedbirlerinin dışındayım' diye kendisine istisna tutuyor. O istisnayı koyduğu anda işin ciddiyeti kalmıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Hangi tasarrufları yapacaklar? " diye soran Sönmez, şu cevabı verdi:
"Hiç inandırıcı değil. Genelge propaganda amaçlıdır. El altından birçok yandaş firmaya milyarlarca lirayı bulan ihalesiz iş açıyorlar. Ağızlarına Kanal İstanbul'u dolamışlar kaç milyar dolarlık proje? Şimdi tasarruf dediğiniz zaman bir buralardan başlamak lazım. Alt başlıklar itibariyle de bakıldığında bu biraz kamuoyunu oyalama, bir işler yapıyor görüntüsünü verme gibi bir şey. Kendisini muaf tutunca da istediği yere istediği parayı harcatabilecek. Onun için ciddiye alınacak bir önlem değildir."
© The Independentturkish
