Figen Yüksekdağ'ı ziyaret eden DEM Parti heyetinden açıklama: Fikrini değiştiren, kuşkusunu gidermek isteyen herkesle görüşmeye, uyarılarını dinlemeye hazırız

Önder, Yüksekdağ'ın "Sürecin yanındayız üzerimize ne düşerse yerine getirmeye hazırız" dediğini aktardı

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve DEM Parti heyetinin İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan'a ziyaretiyle devam eden yeni süreçle ilgili gelişmeler devam ediyor.

DEM Parti TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan ile yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ten oluşan heyet, Meclis'te siyasi parti ziyaretlerini tamamladı.

"Üstüne düşeni yerine getirmeye hazır"

DEM Parti heyetinin bugün Kocaeli’deki Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ ile görüşmesi 13:00'de başladı. Ardından 27'nci dönem HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile de bir görüşme yapıldı. Heyetin görüşmesi saat 14:20'te civarında bitti.

Görüşmenin ardından açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder, Yüksekdağ'ın "Sürecin yanındayız üzerimize ne düşerse yerine getirmeye hazırız" dediğini aktardı.

Önder şöyle konuştu:

Onun dışında beş sene önce bu cezaevinden tahliye olmuştum, yine burada konuşmuştuk. Bunu şunu için söylüyorum; on yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan iki şey, yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte, hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden, bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur. Hepimizin onlara ağır bir sorumluluğu ve borcu vardır ve onlara vereceğimiz en büyük armağan bu çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taçlandırmak olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenin geride bıraktığı yakınlarına bir yoldaş olmak hepimizin toplum olarak boynumuzun borcudur. Biz bu ciddiyette ve bu samimiyetteyiz. En çok da biziz çünkü bu konuda yüreği yanan, bu konuda birinci dereceden sıkıntı çeken, bedel ödeyenler de bizleriz. Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz ve rahmetle anıyoruz.

Barışa gelince şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzun altını böylece çizdikten sonra barış, çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Çünkü çocuklar hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası bu ülkenin çocukları hak etmiyorlar. Onlara hem sorumluluğumuzun hem vicdanımızın hem insan olmamızın gereği onlara barış içinde bir ülkeyi hazırlamak ve onlara bunu bırakmak.

Çok spekülatif tartışmalar oluyor. İnanın silah kadar zarar veren bir dil bu. Ülke bölünecek, çift bayrak, çift dil falan. Arkadaşlar gündemimizde ne böyle bir şey var, ne bunu tartıştık, ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Bu konuda fikrini değiştiren ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle dediğimiz gibi görüşmeye, süreci anlatmaya, derdimizi anlatmaya, önerilerini, katkılarını, eleştirilerini, uyarılarını dinlemeye de hazırız, hem parti olarak hem heyet olarak. Tek ricamız bu toksik dili bir kenara bırakılması. Herkes hani bir düstur vardır, söyleyeceksen hayır söyle. Dediğimiz gibi bu kadar açık ve şeffaf bir süreç yürütüyoruz. Ama iki anahtarı var bunun. Birisi ciddiyet, diğeri samimiyet. Herkesten de bunu asgari anlamda beklemek hakkımız. Çünkü bu mesele ne Ahmet Bey'in derdi, ne Pervin Hanım'ın derdi, ne benim derdim. Bu mesele bütün ülkemizin derdi, başta da çocuklar olmak üzere. Onun için herkesten olumlu katkı bekliyoruz.

Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz. Bu şekil saldırgan bir dil kullananlara karşı bile gelebileceğimiz maksimum nokta bu. Samimiyetini halk takdir edecek. Yaklaşık bir haftadır yollardayız, yol da görüyoruz biz. Boynumuza sarılan, barışı talep eden, elimizi çabuk tutmamızı isteyen, zaman zaman uyaran, bu konuda halkın vicdanı her zaman olduğu gibi doğruyu işaret ediyor. Ama güvercin kasaplarına, iki gözden dört ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz, beklettiğimiz için kusura bakmayın, teşekkür ediyoruz.

Görüşmelerin bundan sonra da devam edeceğini söyleyen Önder, “Bunları parti planlıyor şu an biz ne söylersek yanlış olabilir ama hiçbir toplumsal kesimi bu paylaşımın dışında bırakmayacağız. Derdimiz barışı kurmak. Yol vasıta en etkilisi hangisiyse onu yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmaz" dedi.

Yüksekdağ'dan sürece destek

Kobani davasından hükümlü bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DEM Parti İmralı heyetinin kendisiyle cezaevinde yaptığı ziyaretin ardından yayımladığı mesajda, çözüm ve barış görüşmeleriyle başlayan sürece destek verdi. Yüksekdağ mesajında, "Dileğimiz sayın Öcalan’ın sağlıklı çalışma koşulları sağlanarak, bir barış ve çözüm odağı olarak rolünü en etkin şekilde gerçekleştirebilmesidir. Somut ve pozitif yaklaşımlar tarihsel sorunun çözümünde en belirleyici aşama olacaktır" dedi.

Yüksekdağ'ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

"DEM Parti İmralı Heyeti ziyareti vesilesiyle öncelikle demokratik kamuoyuna, halklarımıza, kadınlara selam, saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
 
Ülkemiz ve bölgemiz açısından hayati bir dönemden geçiyoruz. Halklarımızın barış, adalet ve demokrasiye her zamankinden çok ihtiyacı var.
 
Tarihin bu kritik anında sayın Öcalan’ın inisiyatif üstelenerek yol alma çabası çok değerli ve belirleyicidir.
 
Bu çözüm çabası ve iradesinin yanında, arkasındayız. Nerede olduğumuz fark etmez. İçerde, dışarıda ya da farklı görüşlerde olabiliriz. Bu üzerimize düşen görevi yerine getirmeye engel değildir.
 
Onurlu barış ve demokratik çözüm hareketi için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeye katkı sunmaya hazırız.
 
Barışın öznesi doğrudan Türkiye halkları, emekçiler, özgürlük güçleri ve kadınlardır. Tam da bu nedenle bütün toplumsal dinamikler, halkların kardeşliği ve barış için inisiyatif almalıdır.
 
Demokratik haklara, ekmeğin ve emeğin güvencesine giden yol bugün bu inisiyatifi almaktan geçiyor.
 
Biz kadınlar, Kürt sorununda demokratik çözüm hareketinin geliştirilmesi için gereken özveri ve çabayı göstermekte tereddüt etmeyeceğiz. Bu çabaya ortak olan herkes ile dayanışma ve işbirliği içerisinde olacağız.
 
Dileğimiz sayın Öcalan’ın sağlıklı çalışma koşulları sağlanarak, bir barış ve çözüm odağı olarak rolünü en etkin şekilde gerçekleştirebilmesidir. Somut ve pozitif yaklaşımlar tarihsel sorunun çözümünde en belirleyici aşama olacaktır.
 
Umuyorum ki halklarımızın baharını, barışı ve kardeşliği birlikte karşılayacağız.
 
Selam ve Sevgilerimle."
 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU