İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda (EPDK) üst düzey pozisyonlarda çalışırken istifa edip özel sektöre geçen bürokratlara değindi.

Akşener, “EPDK Tarifeler Daire Başkanı olan kişi, 2021 yılının tarifesini ve verilecek teşvikleri, Ocak ayında belirleyip, Mart ayında istifa ediyor. Sonra ne oluyor dersiniz? Bir elektrik şirketinde, üst düzey yönetici olarak işe başlıyor” dedi.

“Bir başka grup başkanı da, Şubat ayında istifa edip, bir başka şirkette yönetici oluyor. Yine EPDK’de çalışan bir uzman, bir başka elektrik şirketine, müdür olarak transfer oluyor.” diyen Akşener, şöyle devam etti:

İşe bakar mısınız? Ocak ayında, verilecek teşvikleri belirleyenler, hemen sonrasında, bu paraları alacak şirketlere, yönetici olarak gidiyor. Sonra vatandaş, ‘Bu faturalar ne böyle?’ diye sorunca, iktidardakiler kızıyor.

Akşener, durumu "rezalet" ve "kepazelik" olarak niteledi.

Özel sektöre geçen 3 bürokrat

Sözcü'den Emre Deveci'nin haberine göre Akşener’in gündeme getirdiği, martta istifa edip özel sektöre geçen kişi, eski EPDK Tarifeler Daire Başkanı Nedim Korkut Ata.

15 yıl süre EPDK’da görev alan Ata, istifanın hemen ardından Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’de Regülasyon Başkanı olarak göreve başladı. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Batman ve Şırnak'ta elektrik dağıtım işini özelleştirme ile alan şirket, Tivnikli ailesinin sahip olduğu Eksim Holding bünyesinde yer alıyor.

Akşener’in “Bir başka grup başkanı da, Şubat ayında istifa edip, bir başka şirkette yönetici oluyor” sözleriyle gündeme getirdiği kişi Ali Rıza Dinç. EPDK Elektrik Piyasası Dairesi Başkanlığında Tarifeler Grup Başkanlığı görevinden şubatta istifa eden Dinç, istifanın hemen ardından Aksa Elektrik Satış A.Ş. firmasında Tarife ve Regülasyon Direktörü olarak göreve başladı.

Kazancı Holding bünyesindeki Aksa Enerji’nin elektrik piyasasında önemli bir ağırlığı bulunuyor.

Akşenir’in “Yine EPDK’de çalışan bir uzman, bir başka elektrik şirketine, müdür olarak transfer oluyor” sözleriyle andığı kişi ise Sadık Çakı. EPDK’da Enerji Uzmanı olarak görev yaparken Şubat’ta istifa eden Çakı, GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. firmasında Operasyon Mükemmellik Müdürü olarak göreve başladı.

GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş., Bereket Enerji bünyesinde yer alıyor.

Özel sektöre bir transfer daha

Öte yandan, Akşener’in gündeme getirdiği üç bürokrat dışında bir EPDK’da bir isim daha aynı dönemde görevden ayrılıp özel sektöre geçti.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarifeler Dairesi Başkanlığında Grup Başkanı olarak görev yaparken şubat ayında istifa edip özel sektöre geçen bir diğer isim Serkan Şen oldu. Şen, şubat sonunda Aydem Holding A.Ş.'de Regülasyon Direktörü olarak göreve başladı. Aydem de Bereket Enerji bünyesinde bulunuyor.

"Kurumun kara kutusunu özel şirkete taşımak anlamına gelir"

Konuyu değerlendiren bir enerji sektörü temsilcisi, EPDK’da üst düzey görev yapan kişilerin istifa edip kamuya geçmesinin hem hukuki ve etik açıdan sorunlu olduğunu hem de kurumun kara kutusunun özel şirkete taşınması anlamına geldiğini, kilit pozisyondaki bürokratları transfer eden şirketlerin kamu üzerinde nüfuz gücünün artacağını savundu.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Üyesi ve Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz da kamuda görev yapan bir kişinin görevden ayrıldıktan sonra, sürdürdüğü görevden ötürü ilişkide olduğu şirketlerde 5 yıl süreyle çalışamayacağına dair düzenleme olduğunu ancak bu düzenlemeye genellikle uyulmadığını söyledi.

"Hukuki değil"

Türkyılmaz, sözkonusu transferlerin o şirketler için bazı konularda avantaj sağlayabileceğini ancak “oyun değiştirici” olacak önemde olmayacağını dile getirdi.

İdare hukuku profesörü Metin Günday, ise yaptığı açıklamada, söz konusu transferlerin hukuki ve etik açıdan sorunlu olduğunu dile getirdi.

2531 sayılı “Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanunu” hatırlatan Günday, EPDK’da tarife masasının başında olan kişinin istifa edip özel bir enerji şirketinde tarife müdürü olmasının etik ve hukuki olmadığını söyledi.

Sözkonusu kanun, “genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar hakkında” uygulanıyor.

Kanunun ikinci maddesinde şu ifade yer alıyor:

Birinci madde kapsamına giren yerlerdeki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar.

Sözcü