"300 bin konut mağduruna şimdi de yeni 'evimzedeler' eklenebilir"

Ev alımları sırasında yaşanan mağduriyetler pandemi sürecinde de son bulmadı. Türkiye'de 300 bine yakın konut mağduru olduğunu iddia ediliyor. Hanelci ve Koçak, bu sayıya yenilerinin eklenebileceği konusunda uyarılarda bulundu

Konut alımları sırasında birçok insan da mağdur olabiliyor / Fotoğraf: AA

Her insan kendisine ait bir evi olmasını ister.

Kimisi bu şansa ailesinden kalan miras sayesinde daha genç yaşlarda kavuşur.

Kimisi ile çalışarak kendi imkanlarıyla alır.

Ancak bir ev almakla da çoğu zaman iş bitmiyor.

Bir evi olan da ya yatırım ya da çocuklarının geleceğini düşünerek ikinci, üçüncü, hatta dördüncü evi almaya çalışıyor.

Sonuç olarak bu döngü böyle sürüp gidiyor.

Ancak konut alımları her zaman mutlu sonla sonuçlanmıyor.

Özellikle son yıllarda ev alımları sırasında yaşanan sorunlar on binlerce insanın mağdur olmasına neden oldu.

Her birinin mağdur oldukları zamanlar, yerler ve projelerde farklılıklar olsa dahi yaşadıkları sorunlar arasında büyük benzerlikler de var.

Pandemide herkesin içe çekildiği, gündemin farklı sorunlara yoğunlaştığı, insanların bir araya gelmekte zorlandığı süreçlerde bile konut mağdurları seslerini duyurmaya çalıştılar.

Hatta daha önce bilinen konut mağduriyetlerine yenisi eklendi ve bunlar gerek sosyal medyada gerekse sokakta yaptıkları etkinliklerle seslerini duyurmaya çalıştılar.

erdinç.jpg
Sezgin Yurdakul / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Parasını ödediği ofisin tapusunu altı yıldır alamadı

43 yaşındaki Sezgin Yurdakul, sesini duyurmaya çalışan konut mağdurlarından sadece birisi.

26 yıldır gemilerde kaptanlık yapan 3 kız babası Yurdakul, Ataşehir'de henüz inşaat halinde olan bir plazadan ofis almak üzere 2013 yılında o günün koşullarında 100 bin dolar ödedi.

Tapunun ise inşaatın bitmesinin ardından iskanın alınmasından sonra verileceği söylendi.

2015 yılında inşaat bitip iş ofislerin tapusu teslimine gelindiğinde firma, belediye ile resmi, bankalarla da kredi ödemelerine dair yaşadığı sorunları ileri sürerek tapuları vermedi.

Yurdakul, suç duyurusunda bulunmalarına ve dava açmalarına karşın sonuç alamayınca bu sefer de firma önünde eylem yapmaya başladıklarını söyledi.

Kendi durumunda olan 60 kişinin daha olduğunu aktaran Yurdakul, bir bankanın, firmanın ödemediği kredi nedeniyle ofislere haciz işlemi başlattığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

Tek isteğim son kuruşuna kadar borcunu ödediğim mülkümün tapusunun verilmesi. Firmanın sahibi, hissedarı değilim. Onların bankalarla yaşadığı sorunların bir tarafı da değilim. Nasıl karına ortak değilsem zararının da sorumlusu değilim. Müşteriyim. Bir anlaşma yaptık. Anlaşmanın bana yüklediği sorumluluğu zamanında ve eksiksiz yerine getirdim ama onlar bunu yapmadı. Bana ayıplı mal verdi.

özlemhanelci.jpg
Özlem Hanelci, bir basın açıklamasında / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Mağdur oldu, mücadeleye öncülük etti

Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu Başkanı Özlem Hanelci de konut mağdurlarından.

Esenyurt'ta tanıtımı televizyonlarda ünlü kişilerce yapılan büyük bir holdinge ait projeden ev aldı. Ancak evi teslim alamadı Hanelci.

Hanelci, kısa sürede kendisi gibi 3 bin 500 mağdurun daha olduğunu öğrendi.

Sosyal medyadan temas kurarak organize olmaya başladıklarını ifade eden Hanelci, aynı bölgede başka firmalardan da konut alarak kendileriyle benzer sorunlar yaşayanlar olduğunu vurguladı. Hanelci bu nedenle tüketici derneklerinin desteğiyle platformu oluşturarak mücadeleye başladıklarını belirtti.

En çok mağdur maketten satışlarda

Hanelci, mağduriyetlerin genelde satışı maketten diye tabir edilen, hukuki adı ön ödemeli konut satış sözleşmesi olan sözleşmelerle tüketicilerden para toplanarak önce satılan sonra teslim edilmesi gereken projelerde olduğunu kaydetti.

İstanbul'da 100 bin Türkiye geneli 300 bin mağdur var

Hanelci, İstanbul'da çoğunluğu Fikirtepe, Tuzla ve Esenyurt'ta olmak üzere 100 bin, Türkiye genelinde ise 300 bine yakın kişinin konut alımlarında çeşitli şekillerde kandırılarak bir nevi dolandırıldığını öne sürdü.

Hanelci, mağduriyetlerinin yaşanmasının nedenini satıcıların kanunlara uygun satış yapmamasına ve bu satışları denetleme görevinde bulunan idarenin görevini ihmal etmesine bağladı.

"Konut dolandırıcılığını kabul ettirdik"

Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu olarak konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) gündemine de taşıdıklarını dile getiren Hanelci, "Çalışmalarımızla konut dolandırıcılığını kabul ettirsek bile maalesef araştırma komisyonu kurulmasını kabul ettiremedik" diye konuştu.

"Aynı projede ikinci, üçüncü faz mağdurlar oluşmaktadır"

 "Gelecekte yeni mağduriyetler bekliyor musunuz?" sorusuna Hanelci, şöyle cevap verdi:

Kanuna aykırı sözleşmeler düzenlenerek maketten yapılmış satışlarla oluşturulan mağdurlar varken şimdide yarım kalan projeler yine kanuna aykırı şekilde başka kişilere satılmaya devam etmektedir. Aynı projede ikinci üçüncü faz mağdurlar oluşmaktadır. İşin en ilginç tarafı ise bu mağduriyetler mahkemelerde proje ile ilgili dolandırıcılık davaları devam ederken gerçekleşmektedir. Çünkü taleplerimize rağmen ceza mahkemelerinde suç geliri projelere tedbir konulmamakta mağdur müştekilere mahkemeler bile hukuka gidin hukuka demektedir.

azizkoçal.jpg
Aziz Koçal / Fotoğraf: Twitter

 

"Sözleşmeyi noterde yapın, tapuya şerh koyun"

Tüketici Koruma Derneği Başkanı Aziz Koçal ise taksitle alım sözleşmesi ile şirket tarafından vatandaşa banka kredisi kullandırılarak şirket tarafından konut satışı yapılmasının da ciddi bir sorun olduğunu kaydetti.

Koçal, şunları kaydetti:

"Bu gibi durumlarda vatandaşlarımız bilinçli olması sözleşmeyi mutlaka noterden yapmaları ve tapuya şerh koydurmaları, mağduriyetlerini önleyeceklerdir. Aksi taktirde müteahhit zor duruma düşmüş ise bankalar veya başka alacaklılar tarafından icra işlemleri yapılabiliyor. Bu nedenle de ev teslim edildiği halde tapusunu alamayan birçok vatandaş mevcuttur. Bunun da önleyecek bir düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Vatandaşlarımız da kendini koruyacak bahsettiğimiz işlemleri yapması gerekir."

"Yeni evimzedeler çıkabilir"

Son zamanlarda ise başına bazı isimler eklenen  "…….Evim" gibi faizsiz ev araba satışı ya da organizasyonu yapan  kuruluşların çıktığını söyleyen Aziz Koçal, buralarda da çeşitli mağduriyetler doğmaya başladığını öne sürerek şöyle dedi:

Bu şirketler yüksek organizasyon bedeli alıyorlar, vatandaş sistemden ayrılmak istediğinde ise bu bedeller iade edilmemektedir. Her ne kadar yakın zamanda bir düzenleme yapılmış ise de, bu düzenleme yetersizdir. Bu kuruluşlar nedeniyle önümüzdeki yıllarda yeni 'evimzedeler' çıkabilir. Bu sistem tarafların katıldığı çeşitli toplantılar ile vatandaşların mağdur olmayacağı bir yasal mevzuata kavuşturulmalıdır.

İskanı alınmayan binalarda fatura yükü artıyor

Koçal, sözlerinin devamında yaşanan başka konut mağduriyetlerini anlatmayı sürdürdü:

Yeni bitmiş binalardan ev alan vatandaşlarımızın bir başka mağduriyetleri ise müteahhit tarafından binaya iskan alınmadığından elektrik ve suyu tek saat üzerinden geçmekte olup, tarife ise şantiye tarifesinden olup faturalar yüklü gelmektedir. Müteahhit bu durumu vatandaşa söylemediğinden konut alındıktan sonrada yük tüketiciye kalmaktadır. 

"Bazı emlakçılar da mağdur ediyor"

Bir başka sorunun ise bazı emlakçılardan kaynaklı yaşandığını öne süren Koçal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Emlakçılardan ev alınırken azda olsa yaşanan sorunları, farklı ev gösterilmesi, evin özellikleri alıcıya anlatılırken olmayan özelliklerin söylenmesi, alınan kaporalar, ev söylenen şekilde olmadı ise  yada tüketicinin cayması durumunda iade edilmemesi gibi çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Vatandaşlarımız mutlaka yetkili ve emlakçı belgelerinin varlığını kontrol etmeli, kaparo vermeden evi ve evin tapusu ile adres teyidini yapması gerekmektedir."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU