Büyük çatışmaların beklendiği Kudüs'te neler oluyor?

İsrail, Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinli ailelerin evlerini tahliye etmesini isterken, ailelerse mahkeme talebine direniyor

İsrail polisiyle Filistinli göstericiler arasındaki çatışmalar, özellikle Şeyh Cerrah'taki mülkiyet tartışmaları nedeniyle daha da kızıştı (AFP)

Kudüs'te son haftalarda tansiyon yükselirken, Filistinli göstericilerle İsrail polisi arasında sert çatışmalar yaşanıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çok sayıda Filistinli dün Kadir Gecesi ibadeti için gittikleri Mescid-i Aksa'da teravih namazını kıldıktan sonra Şam Kapısı'nda toplanmıştı. İsrail polisi bölgede toplanan Filistinlilere tazyikli suyla müdahale etti. Bunun üzerine Filistinlilerle İsrail güçleri arasında çatışma yaşandı. Polisin plastik mermi ve ses bombası kullandığı çatışmalarda Filistin Kızılayı'nın açıklamasına göre en az 200 Filistinli yaralandı. İsrail polisiyse 17 polisin yaralandığını söyledi.

Pazartesi günkü duruşma ertelendi

Çatışmalar, özellikle son dönemde Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinli ve Yahudi topluluklar arasında cereyan eden mülkiyet tartışmalarının ardından yaşandı.

Şeyh Cerrah'ta 4 Filistinli ailenin evlerini tahliye ederek Yahudi yerleşimcilere vermesine yönelik talebe ilişkin mahkeme kararının pazartesi günü açıklanması planlanıyordu. Fakat duruşma günün, İsrail'in 6 Gün Savaşı sonrasında Eski Şehir'i ele geçirmeyi kutladığı bir milli bayram olan Kudüs Günü'ne denk gelmesinden ötürü, on binlerce fanatik grubun yürüyüş düzenlemesinden ve büyük çatışmalar yaşanmasından endişeleniliyordu.

ABD'deki Brooklyn College'dan akademisyen Louis Fishman'ın paylaştığı tweette, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin duruşmayı erteleme kararı aldığı belirtildi.
 


Dolayısıyla Şeyh Cerrah'taki Filistinli aileler şimdilik tahliye edilmeyecek. Yeni duruşma tarihinin 30 gün içinde belirlenmesi öngörülüyor.

Şeyh Cerrah tartışmaları

İsrail'in 14 Mayıs 1948'de Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesiyle evsiz kalan 28 aile, Batı Şeria'nın Ürdün gözetiminde olduğu yıllarda Şeyh Cerrah'a yerleştirilmişti.

Filistinli aileler, Ürdün İnşaat ve Bayındırlık Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) vardığı anlaşma gereği 1956'da sözkonusu mahallede iskan edildi.

Daha sonra 1967'deki 6 Gün Savaşı sonunda İsrail kontrolüne geçen bölge, on yıllardır İsrail ve Filistin arasında yaşanan mülkiyet ve hukuk sorunlarına sahne oldu. İsrail ve Yahudi yerleşimciler mahalledeki evlerin kendi ailelerine ait olduğunu iddia ederken, Filistinliler ise tam tersini savunuyor.

Bu zamana dek İsrail'de açılan çeşitli davalar sonucu pek çok Filistinli aile evlerinden çıkarılmış, mülkler Yahudi yerleşimcilere verilmişti.

Konuyla ilgili hukuki bir eşitsizlik de sözkonusu. İsrail'de 1970'de "Hukuki ve İdari İşler Düzenleme" yasası çıkarılmış, 1948'de Doğu Kudüs'te mülklerini kaybeden Yahudilerin bunları geri alabilecekleri öngörülmüştü. Fakat 1950'de çıkarılan "Sahipsiz Mülkler Yasası" ise 1948'de İsrail'de mülklerini kaybeden Filistinliler için aynı imkanı tanımıyor.

Kudüs Sulh Mahkemesi, 2019'da Yahudi yerleşimcilerin talebi üzerine mahallede oturan 12 Filistinli ailenin evlerini boşaltmasına karar vermişti.
 


Buna göre ailelerden 4'ünün ocakta evlerini boşaltmaları gerekiyordu. Ailelerin itirazı üzerine kararın temyiz edilerek yeniden mahkeme sürecinin başlaması kararlaştırıldı. Buna rağmen İsrail Merkezi Mahkemesi, şubat ortalarında bu 4 ailenin itirazını reddetti.

Son olarak bu yılın başında İsrail Merkezi Mahkemesi, 7 Filistinli ailenin evinin Yahudi ailelere ait olduğu yönünde karar aldı. Mahkeme, 4 Mart'ta mahallede yaşayan 3 ailenin karara yönelik itirazlarını da reddetti.

Davacılar, 1948'deki Arap-İsrail Savaşı öncesinde bu evlerin kendi ailelerine ait olduğunu ileri sürmüş ve mahkeme de bu talebi haklı bulmuştu. Öte yandan, Şeyh Cerrah'taki Filistinli ailelerse evlerini Doğu Kudüs'ü 1948-1967 yılları arasında kontrolünde bulunduran Ürdün resmi makamlarından aldıklarını savunmuş, mahkemeye bununla ilgili belgeler sunmuştu.

İsrail mahkemesi, 2 Mayıs'ta Şeyh Cerrah'taki 30 yetişkin ve 10 çocuğun yer aldığı 4 aileye, Yahudi yerleşimcilerle "anlaşmaları için" 6 Mayıs Perşembe'ye kadar süre tanıdı. Ailelerse evlerini terk etmek istemeyince perşembe ve cuma günü Şeyh Cerrah mahallesinde Filistinliler ile Yahudiler arasında çatışmalar yaşandı.

Perşembe gecesi yaşanan çatışmalarda 15 Filistinli gözaltına alındı. Öte yandan İsrail polisi, cuma günü Batı Şeria'nın Cenin kenti yakınlarındaki sınır polisine ait bir üsse üç Filistinli tarafından ateş açıldığını belirtti. Çıkan çatışmada iki Filistinli hayatını kaybederken, biri de ağır yaralandı.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail polisinin cumartesi günü Doğu Kudüs'ün farklı bölgelerinde çok sayıda eve baskın düzenleyerek 13 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi. İsrail polisiyse henüz bir açıklama yapmadı.

BM: Savaş suçu

Birleşmiş Milletler (BM), Şeyh Cerrah'taki gelişmelere ilişkin İsrail'e uyarıda bulundu. BM Hukuk Bürosu Sözcüsü Rupert Colville, Cenevre'deki açıklamasında Filistinli yerleşimcilerin zorla evlerinden çıkarılmasının "bir savaş suçu" olacağını söyleyerek "İsrail'i tüm zorunlu tahliyeleri iptal etmeye çağırıyoruz" dedi.

ABD: Derin endişe duyuyoruz

"Doğu Kudüs'ün işgal altındaki Filistin bölgesinin bir parçası olduğunu" ve burada uluslararası insani hukukun geçerli olduğunu söyleyen Colville, "İşgal gücü işgal altındaki bölgede özel mülkiyete el koyamaz" dedi.

ABD Dışişleri Sözcü Yardımcısı Jalina Porter da Şeyh Cerrah'ta yaşananlardan derin endişe duyduklarını açıkladı.

İsrail'in tek taraflı adımlarına karşı olduğunu dile getiren Porter "Önümüzdeki günlerde hassas bir sürece girilirken tüm tarafların sükuneti sağlamak üzere sorumlu davranması, tansiyonu düşürmek üzere çatışmadan kaçınması önemlidir" dedi.



Independent Türkçe, Middle East Eye, France 24, Guardian, Times of Israel, AA, DW Türkçe

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU