31 Mart seçimlerinde AK Parti ve MHP'nin itirazları sonucu YSK tarafından mazbatası alınan Ekrem İmamoğlu, YSK’nın seçim iptaline ilişkin gerekçeli kararını Haberglobal TV canlı yayınında değerlendirdi. "Karar bana göre hiçbir şey ifade etmiyor" diyen İmamoğlu “16 milyon insanı cezalandırıyorlar” yorumunda bulundu:
“Dağ fare doğurdu bir kere 250 sayfa bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece 100 sayfaya yakını A.B, A.P gibi isimler yazılmış. Edebiyat dersinde eğer derse çalışmamışsanız sayfalarca yazı yazarsınız. Edebiyat öğretmeni de size koca bir sıfır verir. Bu gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe.
Sonuca tesir etti deniyor ya. Bize bir oran verin rakibim kaç oy aldı, ben kaç oy aldım. 17 gündür bu işe çalışıyorsunuz. Alıp bu sandıkları istatistiki olarak döküp neden altına yazmadınız?
Eğer tesir varsa işinizi kolaylaştırın. Ekrem İmamoğlu kaç oy aldı, sayın Binali Yıldırım kaç oy aldı? Niye farazi konuşuyorsunuz. Sayın Yıldırım’ın aldığı oy belli İmamoğlu’nun aldığı oy belli.
Çıkacaklar şimdi televizyonlara iftar sofralarında 16 milyon insandan kocaman bir özür dileyecekler. Yetmez, tövbe istiğfar edecek. İftira ettik diye. Bu ifitradır. Ben niye feryat ediyorum. Çaldılar? Kime çaldılar. Şimdi 2 kişiyiz odada çaldı diyeceğim. Kime diyeceğim? İki kişiyiz burada.”
İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Ey YSK’daki demokrasiyi katleden insanlar: Zihinlerinizi netleştireceksiniz. Kamu görevlisi olmayan 700 küsür sandık. Sayım döküm cetveli olmayan 184 sandık. Mükerrer de olabilir. Ben 800 küsür sandık diyorum. Sonuca tesir edecek ne kadar oy var? Ben o sandıklarda 50 bin oy fark mı atmışım? Belki de sayın Yıldırım önde çıkmış.
Bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece 100 sayfaya yakınında ilçelerdeki isimler yazılmış. Edebiyat dersinde kompozisyona konu olarak çalışılmamışsa sayfalarca yazarsınız. YSK başkanı olmak üzere şerh yazan kişiler var. Gerekçede seçim iptali için uyumsuzluk görülmemiştir deniyor. Bir başka şerhte ise seçimin iptaline hukuki bir uyarlılık bulunmamaktadır deniyor. Türkiye tarihinde başka böyle bir örnek yok. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması seçmene yüklenecek bir husus değil. Kendi yaptıkları şayet bir hata ise bundan 16 milyon insanı cezalandırılıyorlar. Hani çalma nerede? Bu ülkenin bütün yöneticileri hem de Ramazan ayında, iftar sofralarında çaldılar dediler. Bu milletin vicdanına sığar mı bu anlayış.
Türkiye’nin önüne sıkıntı koyuldu. Biz diyoruz ki 1: Emaneti geri alacağız. 16 milyon insanın emaneti gasp edildi. 2. AK Partili hemşehrimin yarın partisinde ya da bir başka partide siyaset yapabilmesi için mücadele edeceğiz.”
Independent Türkçe