Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bir emek mücadelesi olarak başlayan 8 Mart artık sadece Kadınlar Günü diye anılıyor.
8 Mart Türkiye’de de komünist kadınlar öncülüğünde kutlanmaya başlayan bir gün. Kayıtlarda ilk 8 Mart organizasyonun TKP’li Cemile Nevşirvanova ve Rahime Selimova tarafından Ankara’da bir bağ evinde organize edildiği bilgisi var. Sonraki yıllarda yasaklar, engellemelerle sürüp gitti 8 Mart’ın tarihi…
Emek ve kadın hakları mücadelesi için sokaklara çıkan kadınlar polis müdahalesine maruz kalırken, 8 Mart gün geçtikçe pahalı hediyeler, çiçeklerle kutlanan, pırlantalarda, makyaj malzemelerinde özel indirimler yapılan bir güne dönüşmeye devam ediyor.
Çocuk yaşta tanındı
8 Mart’ta Türkiye'nin sanat hayatında önemli bir yere sahip, öncü bir kadını ölüm yıldönümünde hatırlayacağız. Türkiye’de bale sanatının temellerini atan Ninette de Valois, 20 yıl önce bugün 103 yaşında hayatını kaybetti.
İrlanda‘da 1898 yılında dünyaya gelen Valois’in asıl adı Edris Stannus idi. 10 yaşında iken bale derslerine başlayan Stannus çok başarılı oldu. 13 yaşında iken profesyonel balerindi ve artık “Ninette de Valois” adını kullanıyordu.
Hızla zirveye yükselen genç sanatçı, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Saddler's Wells Balesi adlı topluluğuyla Büyük Krallık’ta yaptığı turnelerle iyice ünlendi.
1 Ocak 1947'de Britanya İmparatorluğu Komutan Nişanı (Commander, CBE) ile ödüllendirildi. 1951'de Büyük Şövalye Nişanı (Dame Grand Cross, GBE) ile onurlandırıldı ve “Dame” unvanını elde etti.
Valois’in topluluğu 1956 yılında Kraliyet Balesi adını aldı. Açılışı Prenses Margaret tarafından yapılan Kraliyet Balesi, ülkenin en önemli sanat merkezlerinden birisi oldu.
“Cesaretimi Binbir Gece Masalı olarak yorumladılar”
Ülkesinde el üstünde tutulan, balenin kurucularından sayılan Valois'in yolu 1947’de Türkiye’ye düştü. Ünlü sanatçıyı Türkiye’ye getiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi bir teklifi oldu. Genç cumhuriyet, bilimde sanatta sağlam temeller atabilmek için, alanında başarılı insanları ülkeye davet ediyordu. Valois de bale sanatının kurucusu olması için Türkiye’ye çağırılıyordu.
Valois, yıllar sonra anılarını yazdığı kitabında Türkiye’ye gelişini şöyle anlatıyordu
1947 yılının mayıs ayında Türkiye’ye gidecektim. Çevremdeki kişiler cesaretimi bir Binbir Gece masalı olarak yorumladılar ve kimse bu teşebbüsümü ciddiye almadı. Oysa ben aynı kanıda değildim. İstanbul’a uçtum ve havaalanında İngiliz Kültür Heyeti Başkanı Dr. Phillipsle tek sıralı safta duran üç Türk tarafından karşılandım. İki kişinin ortalarına aldıkları kendinden emin zat, kırmızı güllerden yapılmış iri bir buketi sımsıkı kavramıştı. Bu üç kişi Milli Eğitim Bakanlığı ilgileriydi. Ve böylece Türk topraklarında büyük bir merasimle karşılanmış oldum
Valois kitabında büyüleyici diye nitelediği İstanbul’la ilk karşılamasını ise şöyle aktarıyordu:
Uçak alanından otomobille şehre girerken Türkiye’nin eski başkenti, bu eşsiz ülke hakkında konuklarına muhteşem bir ilk intiba verir. Baharda İstanbul! Her düşündüğümde etkisinden kurtulamam bu güzelliğin. Ertesi gün Pak Otel’deki odamda sokaktan gelen gürültülerle uyandım. İstanbul’u sonraki ziyaretlerimin de yardımıyla bu seslerin nitelikleri hakkında bilgi edindim. Bir saka, arkasından bir balıkçı ve nihayet keçilerini ahşap evlerin sınırlandığı dar sokaklardan Boğaziçi yönüne süren küçükbaş satıcısı. Güneş batarken de yüzlerce yıl gerilere dayanan bir geleneğin dile gelmesi: Minarelerden yayılan ezan sesleri.. (Come Dance With Me: A Memoir- Ninette de Valois)
Önce Ankara ve İstanbul’daki okulları gezdi; öğrencilerin beden yapılarını inceledi, öğretmenlerle görüşerek bir rapor hazırladı. Görüşmeler sonunda Valois, Türkiye’de balenin temellerini bir bale okulu kurarak attı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Türk balesinin Madam’ı
Florya’da İstanbul Valisi Dr. Lütfi Kırdar’ın da katıldığı törenle 6 Ocak 1948’de açılan okul için anne babaları ile görüşülerek 11 erkek 18 kız çocuğu seçildi. Öğrenciler 7-10 yaşları arasındaydı. Valois eski öğrencisi ve sahne arkadaşları Joy Newton ile Audrey Knight’ı da öğretmen olarak görevlendirdi. Ertesi yıl 14 öğrenci elendi ya da okulu bıraktı. Yerlerine 15 yeni öğrenci alındı.
2 yıl faaliyetini İstanbul’da sürdüren Yeşilköy Balet Okulu 1950’de başkente taşınarak Ankara Devlet Konservatuvarı’nın bir bölümü oldu. Valois, konservatuvar bale bölümünü kurduğu ekiple birlikte yaklaşık 20 yıl yönetti. Artık o Türk balesinin Madam’ıydı
Ankara Devlet Balesi’nin çekirdeğini buradan mezun olan balerinler oluşturuldu. Bir Türk köyünü anlatan Çeşmebaşı, Valois tarafından sahneye konuldu. Müziklerini Ferit Tüzün’ün bestelediği eser, ilk Türk balesi olarak 1965 yılında sahnelendi. 1967 Yılında Devlet Balesi ilk yurtdışı turnesini yaptı, Bulgaristan’da temsil verdi.
“Türk balesi benim bebeğim”
Ülkesine döndükten sonra da Türkiye ile bağını hiç kopartmayan Valois o günlerini Figen Phelps’in hazırladığı belgeselde anlattı. Türk öğrencilerinin başarılı olma nedenlerini ise vücut yapılarına bağlayan Valois, şunları söylüyordu:
O zamanlarda sanki erkekler kadınlardan daha yetenekliydiler. Şimdi eminim durum değişmiştir. Herhalde yüzde 50’ye yüzde 50’dir. Bütün devlet okullarında halk dansları çok etkilidir. Türklerin halk dansları Avrupa’dan çok daha güzeldir. Çünkü Rusya ve bütün Avrupa’yı kapsayan zengin halk dans çeşitlemelerine sahipler. Kendilerine has bir stilleri var. Ayrıca yeni bir stili de çabucak kapabiliyorlar. Vücutlarının inanılmaz elastik olması oryantal bir vasıftır. Sahnede dans ederlerken bu oryantal özelliği hiç görmezsiniz. Balede kuvvetli bir Avrupai akademik bir tekniğe sahip olduklarını düşünüyorum. Bu da doğulu olma özelliklerinden gelen inanılmaz elastikiyetleridir. Çok büyüleyicidir.
Valois 1935 yılında doktor Arthur Connell ile evlenmişti. Connell’in 1956 yılındaki ölümüne kadar süren evliliklerinde çocuğu olmayan Valois, Türk balesinin gerçekte hiç sahip olamadığı 'bebeği' olduğunu söylemişti.
İki ülkede de takdir gördü
Ülkede balenin temellerini atan Valois birçok ödül aldı. 1967 yılında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından teşekkür plaketi verilen ünlü sanatçı, 1972’de Kültür Bakanlığı tarafından “Devlet Kültür Nişanı” ile ödüllendirildi. 1986'da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından fahri profesör unvanı verilen Valois 1998'de de kendisinin 100. Türk balesinin 50. yaşına basması nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Nişanı" ile takdir edidi.
İngiliz Kraliyet Balesi'nin de kurucusu olan Dame Ninette de Valois, 1963'te Kraliyet Balesi baş yönetmenliğinden emekliye ayrıldı. Kraliyet Dans Akademisi’nin onursal üyesi ilan edildi.1973’e kadar Kraliyet Balesi’ne katkıda bulunmaya devam eden Madam, 8 Mart 2001’de Londra’da 103 yaşında hayatını kaybetti.
Valois’in Türkiye’ye ektiği bale tohumu ise tuttu, yeşerdi, kocaman bir ağaç oldu. Bugün 6 ilde bulunan Devlet Opera ve Balesi müdürlükleri var. Türk bale sanatçıları yerli ve yapancı oyunlarla hem Türkiye’de hem de yurtdışında sahneye çıkıyor, önemli başarılara imza atıyor.
© The Independentturkish