Türkiye'de basın ahlak esaslarına uymayan gazetelere ceza verme yetkisi bulunan tek kurum Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Basın İlan Kurumu olarak biliniyor.
Basın İlan Kurumu, cinsel saldırıya uğrayan birçok çocuğun kimlik bilgilerini ve adresini resmi internet sitesinde yayınlıyor. Bu bilgiler, Google'a da kaydedildiği için dünyanın her yerinden görülebiliyor.
Resmi sitenin ilanlarda haklarında bilgi verilen çocuk isimlerinin kapatmaması "teşhir.gov.tr" eleştirilerini beraberinde getiriyor.
13 yaşında cinsel saldırıya uğrayan çocuk ilanla deşifre edildi
Basın İlan Kurumu'nun resmi ilanları yayınladığı www.ilan.gov.tr isimli sitesinde yapılan yayınlardan bazıları şöyle:
Doğu Akdeniz bölgesindeki bir şehirde meydana gelen, 13 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel saldırıya uğraması olayında, mağdura ulaşılamaması üzerine ağır ceza mahkemesi, gerekçeli kararın tebliği için hüküm özetinin yurt genelinde tirajı yüksek bir gazetede ve elektronik ortamda ilan edilmesini talep edildi.
Sanığın 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı karar metni, mağdur kız çocuğunun adı, soyadı, anne-baba adı ve doğum tarihiyle birlikte, bir yerel bir ulusal gazetede ve Basın İlan Kurumu'nun ilan.gov.tr sitesinde yayınlandı.
Annesi tarafından fuhşa sürüklenin çocuk ilanı
İstanbul'da görülen bir davada, kız çocuğunun velayeti annesine verildi. Küçük çocuğun annesi tarafından fuhşa sürüklendiği ve cinsel istismara maruz kaldığının tespit edildi. Bu durum ulusal bir gazetede ve ilan.gov.tr'de ilan edildi. Mahkeme kararında yer alan kız çocuğunun adı ve soyadı metnin duyurusunun yapıldığı ilanda da açıkça yazıldı.
Kasabanın adı bile yayımlandı
İç Anadolu'daki bir ilde meydana gelen olayla ilgili tebligat ilanında, cinsel saldırıya uğrayan 17 yaşındaki erkek çocuğunun adı, soyadı, anne-baba adı, doğum tarihi, oturduğu kasabanın adı dahi açıkça yayınlandı.
Tebligat ilanları aracılığıyla cinsel saldırıya uğrayan çocukların yanı sıra yetişkin mağdurların bilgileri de açıkça ilan ediliyor.
İngiltere'deki ev adresi ilanda yer aldı
Türkiye'ye turist olarak gelen ya da mülteci olarak bulunan adı cinsel saldırı davalarında geçen birçok yabancı uyruklu kadının özel hayatın gizliliğine giren bilgileri de ilan.gov.tr'de yer alıyor.
Örneğin; cinsel saldırıdan şikayetçi olan T.A. isimli genç kadının adı-soyadı, anne-baba adı ve İngiltere'deki adresi bile ilanda açıkça yazıldı.
Yatak odası sırlarına bile yer veriliyor
Boşanma davalarında geçen mahrem yatak odası sırları bile tebligat ilanları yoluyla ilan ediliyor.
Marmara bölgesindeki bir şehirde görülen boşanma davasında geçen "...davalının psikolojik sorunları nedeniyle cinsel sapıklık yapıyor, kendisini yatağa bağladığını, porno film izletip ve aynısını kendisinin üzerinde uyguladığını, fiili livatada bulunduğunu, isteklerini karşılanmadığında darp ettiğini..." şeklindeki ifadeler ilan metninde yer aldı.
Halkı ilgilendirmeyen bu ayrıntılar ilan.gov.tr'de aynen yayınlanması eleştiri konusu oluyor.
Medyaya yansımayan, haberlere konu olmamış bu mahrem olaylar, Basın İlan Kurumu sayesinde Google aramalarında da görünüyor. Çünkü bu ilanlar bir devlet sitesi olan ilan.gov.tr'ye anahtar kelimelerle giriliyor ve Google'ın indeksleyeceği şekilde kaydediliyor. Böylece bu ilanlar Google aramalarında görünüyor. Mahrem bilgiler kaynağından silinmedikçe ömür boyu Google aramalarında çıkacak.
Bu tür ilanlar neden veriliyor?
1959 yılında kabul edilen 7201 Sayılı Tebligat Kanunu; mahkeme kararları, kamu kurum ve kuruluşlarının ödeme emirleri ve idari yaptırım kararları ile diğer tebliğlerin adresi bilinmeyen kişilere ve kamuoyuna basın yoluyla duyurulmasını öngörüyor. Buna ilanen tebligat deniyor.
Cinsel saldırı mağduru çocukların ya da faillerin adreslerine ulaşılamadığı zaman, mahkemeler kararın duyurulması için tebligat ilanı yayınlatıyor.
62 yıl sonra 11/1/2011 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. Maddesi'nde yapılan düzenleme ile tebligat ilanları, gazeteler ile eş zamanlı olarak Basın İlan Kurumu tarafından internet ortamında (ilan.gov.tr sitesinde) kamuoyuyla paylaşılıyor. Bu uygulama, cinsel saldırı mağduru çocukların, bir filtreden geçirilmeden yayınlanan bilgilerinin herkesin görebileceği şekilde internet ortamında hatta Google'da yer almasına neden oluyor.
Basın Kanunu, anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı mı?
İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı ve Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu Kurucusu Avukat Eren Keskin, Basın İlan Kurumu'nun yayınlarının Basın Kanunu, anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu savundu.
Keskin, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, cinsel saldırıya uğrayan küçük çocukların isimlerini açık bir şekilde resmi ilanlarda yer almasına tepki gösterdi.
Eren Keskin'e göre Basın İlan Kurumu'nun yayınladığı bu tür ilanlar, Basın Kanunu'na aykırı.
Basın Kanunu'nun 21. maddesinde 18 yaşından küçük çocukların, mağdur ya da suçlu hiçbir şekilde kimlik bilgilerinin yayınlanmaması gerektiğinin yer aldığını ifade eden Keskin, "Bu kurula ihlal eden birçok gazete ceza alıyor" dedi.
"İkincisi, özel hayatın gizliliğine aykırılık teşkil ediyor" diyen Keskin, "Çünkü Türkiye Anayasası'nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi, özel hayatın gizliliğini garanti altına alıyor" diye konuştu.
Bunların hepsinden de önemlisi ortada bir de Çocuk Hakları Sözleşmesi olduğunu ve buna aykırı uygulamalara imza atıldığını aktaran Keskin, şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin tarafı. Ve bu sözleşme, çocuğun üstün yararını temel alan bir sözleşme. Özellikle 16. ve 40. maddelerinde yine çocuğun özel hayatı, çocukla ilgili bilgilerin yayınlanmaması onların korunması garanti altına alınıyor. Basın İlan Kurumu'nun yaptığı hem iç hukuka, anayasa ve Basın Kanunu'na, hem de anayasanın 90. maddesiyle iç hukukun da üzerinde kabul edilen uluslararası hukuka aykırı. Çünkü Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de ihlal etmiş oluyor."
"Mağdurlar korkuyla yaşıyor"
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel istismar davalarına avukat olarak çok fazlaca girdiğini belirten Keskin, "O çocukların bu davalarla ilgili bilgiler yayımlandığında nasıl rahatsız olduklarını, nasıl korktuklarını iyi bilirim. Hepsinin kendilerine tekrar ulaşılacak diye büyük korkuları var. Bu korkularla yaşıyor çocuklar. Bu tür ilanlar onların isimlerini, adreslerini her şeyini açık ediyor. O nedenle de çocuğun yaşam hakkına da ihlal anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Tebligat Kanunu'nu 30'uncu maddesinde, 'İlanda, alakalıların ad ve soyadları, işleri, ikametgah veya mesken yahut işyerleri, tebliğ olunacak evrak muhteviyatının hulasası, tebliğin anlaşılabilecek şekilde mevzuu, sebebi, ilanın hangi merciden verildiği yazılmalı' ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Keskin, "Siz bir kanun yapıyorsanız içerde yaptığınız kanunun uluslararası hukuka uygunluğunu sürekli denetlemek zorundasınız. O nedenle bence burada kanun yapıcının büyük bir hatası var" sözleriyle gerekli düzenlemenin yapılması çağrısında bulundu.
"Altun'un düşünmesi gerekiyor"
Bu tür ilanların yayınlanması kararını veren hakimlerle ilanı yayınlayan Basın İlan Kurumu'nu da eleştiren Av. Keskin, şunları söyledi:
"Bir hakim bir karar veriyorsa ve o kararın ilanını yapacaksa, çocuklarla ilgili yasaları bir düşünüp ona göre yapmalı. Çocuğun kimliğini açıkladın, yüzünü gösterdin diye birçok gazeteye cezalar verirken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na bağlı Basın İlan Kurumu bunu kendisi yapıyor. Bunu Fahrettin Altun'un düşünmesi gerekiyor. Kendi çocukları da var eminim ki."
Avrupa Birliği (AB) ve gelişmiş ülkelerde adresine ulaşılamayan kimse olmadığı için ilanen tebligat gibi bir uygulamanın olmadığını belirten Eren Keskin, Türkiye'de T.C kimlik numarası olan herkesin adresine ulaşılabildiğini, bu yüzden insanların özel hayatlarını ihlal eden tebligat ilanlarının uygulamadan kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Basın ahlak esaslarına aykırı
Basın İlan Kurumu, basın ahlak esasları konusunda etik kurul görevini de yürütüyor. Son zamanlarda basına verdiği ağır para cezalarıyla (ilan kesme cezası) gündemdeki yerini koruyor. Basın İlan Kurumu'nun tebligat ilanları yoluyla aralarında çocukların da bulunduğu cinsel suç mağdurlarının kimliklerini deşifre etmesi, Kurum'un 60 yıldır uyguladığı Basın Ahlak Esasları'yla çelişiyor.
Basın İlan Kurumu'nun Basın Ahlak Esasları'nın 1. maddesinin e ve j bendi şöyle:
"Küçüklerin ve gençlerin toplum içinde, kişiliklerinin gelişmesini ve korunmasını olumsuz etkileyecek veya onlara yönelik cinsel tacize teşvik eden ve şiddeti özendiren yayın yapılamaz."
"Kamu yararını ilgilendirmeyen durumlarda bireylerin özel hayatlarının gizliliği ihlal edilemez."
2017 yılında Basın İlan Kurumu'nun, cinsiyet değiştirenlerin mahkeme ilamlarında açık adreslerine yer verdiği ortaya çıkmıştı.
Toplumda "mahalle baskısı" altında olan cinsiyet değiştiren vatandaşların, isimlerine ve açık adreslerine kadar yer verilmesi ise tartışma yaratmıştı.
"Tebligat Kanunu gereğince gelen ilanların içeriğine müdahale etme yetkimiz yok"
Basın İlan Kurumu'nda konuyla ilgili verilen bilgide mahkeme kararıyla kamuoyuna duruyulması belirtilen ilanların içeriğine müdahalenin mümkün olmadığı belirtildi.
Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye bilgi veren Basın İlan Kurumu İlan Müdürü İdris Çam, her gün binlerce resmin ilan geldiğini ve bunların istenilen şekilde dağıtıldığını ifade etti.
Resmi ilanların mahkeme kararında belirtildiği gibi yüksek tirajlı ulusal veya yerel gazetelere verildiğini kaydeden Çam, "Aldığımız ilanların içeriğine dokunamayız. Çünkü sözkonusu ilanlar mahkelerden geliyor ve olduğu gibi yayımlanması isteniyor" dedi.
Tebligat Kanunu gereğince gelen ilanların olduğu gibi istenilen şekilde yayımlanmasının sağlandığını vurgulayan Çam şunları kaydetti:
"Genel ilanlarda içerik değiştirilemez. Zira mahkeme kararları doğrultusuna o içerik hazırlamış ve öyle yayımlanması istenmiştir. Tebligat da bu yönde oluyor. Devlet, sözkonusu davalara aranan kişilere ulaşılmadığı için bunun duyurusunun yapılması istiyor. Aslında bakılırsa bir kamu görevi yerine getiriliyor. Biz, kurum olarak bize bildirileni yapmakla mükellefiz. Mahkemeler o ilanın yapılmasını istiyor. Bundan dolayı yapılan suçlama yersiz ve haksızdır. Gazetelere verilen ilanların yanı sıra bunu dijital ortamda da yayımlamak zorundayız. Devlet arananların bulunması istiyor. Onu için farklı mecralarda duyurusu yapılıyor. İsimlerin üzerlerinin kapatılması konusuna gelince, mahkemede alınmış ve açıkça belirtilmiş isimleri karalamak ilanın ilgili kişilere ulaşamına engel teşkil edebilir. Ancak, ilan yayımlandıktan sonra uzun süre arşivde tutulmayabilir."
© The Independentturkish