10 bin Haşdi Şabi Şengal'e konuşlandı

Irak Silahlı Kuvvetleri’nin emriyle Halk Seferberlik Güçleri'nden (Haşdi Şabi) 3 tugayın Türkiye'nin bölgeye yapabileceği sürpriz bir saldırısını püskürtmek amacıyla Şengal (Sincar) bölgesinde konuşlandırıldığı bildirildi

Fotoğraf: Independent Türkçe

9 bin ila 10 bin arasında silahlı personelin yer aldığı 3 Haşdi Şabi Tugayı, bugün (11 Şubat) Şengal ilçe merkezinin yanı sıra ilçe ve köylerine konuşlandırıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Ocak’ta, Şengal’e operasyon yapılıp yapılmayacağına, dair basına yaptığı açıklamada, "Her zaman benim bir sözüm var. Nedir? Bir gece ansızın gelebiliriz. Olay budur" ifadelerinden sonra, gözler yine Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi’nde (IKB) PKK’ya operasyonların yapılmasına dikkat çekildi.

Erdoğan’ın, Şengal’e operasyon yapabileceklerine dair tehdidin ardından, ilçedeki yüzlerce aile Duhok’taki kamplara tekrar dönmek için ilgili kurumlara başvurmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasından sonra Şengal’de hareketlilik yaşandı

Irak Göç ve Göçmenler Ofisi Duhok Şube verilerine göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının hemen ardından 100 kişi kamplara geri dönmek için şubeye başvurdu.

IKB İçişleri Bakanlığı’na ise 200'den fazla Ezidi, kampa geri dönmek için başvurdu. Bu sayı ayrıca giderek arttı.
Bu gelimlerden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 10 Şubat’ta IKB sınırında Gare Dağı kırsalında PKK’ya yönelik "Pençe Kartal-2" operasyonu başlattı.

Operasyonun akabinde ise bugün Şengal’e 9 bin ila 10 bin arasında silahlı personelin yer aldığı 3 Haşdi Şabi Tugayı ulaştı.

Şengal’e konuşlanan Haşdi Şabi üyeleri, ayaklarının tozuyla bölgede tatbikatta düzenlemeye başladı.

Haşdi Şabi komutanı: "Türkiye ile savaşmaya da hazırız"

Şengal’deki Haşdi Şabi Komutanı Xal Ali, birkaç güç önce Bağdat yönetiminden, Türkiye’nin olası saldırılarına karşı hazırlıklı olmaları konusunda bilgilendirildiklerini söyledi.

Xal Ali, "Bu kapsamda Haşdi Şabi’ye ait daha fazla gücü Şengal’e aktarma kararı alındı. Bu güç yaklaşık 10 bin silahlı kişiden oluşuyor" diyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bize ulaşan bilgilere göre Türkiye, Şengal’e saldırmak ve Peşmerge’yi de burada konuşlandırmak istiyor. Bu girişimi hiçbir şekilde kabul etmediğimiz gibi Türkiye ile savaşmaya da hazırız. Bugün gelen yaklaşık 10 bin silahlı Haşdi Şabi’nin yanı sıra önceden de Şengal sınırında 12 bin Haşdi Şabi savaşçısı bulunuyor."

Recep Tayyip Recep Tayyip Erdoğan, 22 Ocak’ta basına yaptığı açıklamasına dair de, "Üstten bize gelen talimatlara göre, Şengal’i hiçbir şekilde Türkiye ve Peşmerge Güçleri için boşaltmamızdır. Güçlerimiz, Rabia, Irak ve Suriye sınırına dağılmış durumdadır. Erdoğan’ın rüyasının yerine getirmesine izin vermeyeceğiz" dedi.

"Ne Irak’ın ne Haşdi Şabi’nin Türkiye ile savaşacak gücü yok"

Independent Türkçe’ye konuşan Şengal Savunma Güçleri Komutanı Haydar Şeşo, şu anda Şengal’de olmadığını ancak kendilerine ulaşan bilgilere göre 3 Haşdi Şabi tugayının ilçeye ulaştığını doğruladı.

Haşdi Şabi komutanı Xal Ali’nin, toplam 22 bin silahlı adamlarının Türkiye ile savaşmak için hazır olduğuna dair sözlerine ilişkin ise Haydar Şeşo, şunları söyledi:

"Haşdi Şabi’nin Türkiye’ye karşı savaşması söz konusu bile olamaz. Bu karar tamamiyle Irak hükümetinin vereceği bir karardır. Kaldı ki Irak hükümeti, Türkiye’ye karşı savaşa girebilse idi şimdiye kadar kendi sınırlarını ilk önce koruyarak, Türk askerlerinin sınırının içine girmesi engellerdi. Yapılan açıklamalar gerçeklikten uzaktır. Ne Haşdi Şabi ne de Irak güçlerinin Türkiye ile savaşa girecek gücü var. Kaldı ki Haşdi Şabi’nin Türkiye ile İran’la sınırda kalmasına dair ittifakları var. Bunu kendi gözlerimizle de görüyoruz ve tanığız."

"Haşdi Şabi’de PKK’nın bulunduğu bölgelere yerleşmek istiyor"

"Irak hükümetinin Haşdi Şabi aracılığıyla savaşacağız" demeyeceğini belirten Şeşo, "Irak hükümeti bir devlettir. Bağımsız bir devlettir, kendi kararlarını da verecek durumdadır. Kaldı ki, Türkiye ile savaş öyle küçümsenecek basite alınacak bir karar da değildir. Bir olasılık olarak da Şengal’e bugün gelen Haşdi Şabi güçlerinin, Şengal anlaşmasını tamamiyle sekteye uğratmayı amaçlıyor. Ki anlaşma şimdiye kadar oldukça yavaş bir şekilde ilerliyor. Haşdi Şabi’de bölgede keşif çalışmaları yapıp, PKK’nın bulunduğu bölgelere yerleşmek istiyor." dedi.

"Türkiye’nin Şengal’e operasyon yapabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna Haydar Şeşo;

"Şengal anlaşmasına bağlı kalınmaması ve özellikle Irak hükümetinin anlaşmada, PKK’ya ait maddeleri hayata geçirmemesi halinde Türkiye saldırı konusunda karar alabilir. Bu onların kararı olacaktır. Havadan veya karadan herhangi bir saldırıyı gerçekleştirebilir. Sonuç olarak karar yine Türkiye’ye ait olacaktır. Umarız herhangi bir saldırı gerçekleşmez. Çünkü Şengal’e gelecek Türk askerlerinin durumu daha fazla vahim hale getirecektir. Biz Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetlerinden Şengal anlaşmasını ne pahasına olursa olsun hayata geçirmeleridir. Türklerin bölgeye gelmesine gerekçe olan güçleri de Şengal’den uzaklaştırmalarını istiyoruz. En azından Şengal’in askeri bir saldırıya maruz kalmasını engellemiş olurlar."

Şengal’in Hanesor ilçesi Demokratik Özerk Meclis Başkanı Daxil Murad, "Türkiye’nin Şengal’e saldıracağı bilgisi bir hafta önce bize ulaştı. Güçlerimiz, Haşdi Şabi ve Irak askeriyle ilçenin yanı sıra köy ve kasabalara konuşlanmış durumdadır. Savaşmak için tüm hazırlıklarımızı yapmış durumdayız" diye konuştu.

Daxil Murad, Xal Ali’nin aksine, Peşmerge’nin Şengal’e döneceğine dair bilgiye sahip olmadığını ve söylentilerden ibaret olduğunu kaydetti.

Bölgede PKK’nın çatı grupları tarafından kurulan Şengal Demokratik Özerk Meclisi, resmi olarak Irak ve IKB hükümetleri tarafından tanınmıyor.

Şengal Demokratik Özerk Meclisi’ne bağlı Sinune Nahiye Müdürü Hudeda Çoki ise, yaşananlara ilişkin şöyle konuştu:

"Şengal’de güvenlik şu anda kritik durumdadır. Türkiye’nin saldırılarından korkmuyoruz. Güçlerimize güveniyoruz. Boşaltmayacağız."

Anlaşmanın uygulanmaması bölgedeki durumu daha çok içinden çıkılmaz hale getirdi

Musul'un 120 km batısında yer alan ve idari olarak Ninova Valiliği’ne bağlı olan Şengal, Irak Anayasası’nın 140.madde kapsamındaki tartışmalı bölgeler arasında bulunuyor.

1 Ekim 2020’de (Anlaşma 9 Ekim’de Irak basınında yer almasından sonra iki taraf resmi olarak aynı gün kamuoyuna açıkladı) Bağdat ile Erbil arasında imzalanan Şengal Anlaşması, "Şengal bölgesinde istikrarı yeniden tesis etmeyi ve durumu normalleştirmeyi" hedeflerken, "idari, güvenlik ve hizmet" başlıklarında üç ana başlıktan oluşuyor.

Anlaşma, Şengal’de yıllarca süren idari ve güvenlik çatışmalarının ardından Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde imzalandı.

Şengal'de yeni bir idarenin kurulmasına ilişkin ilk maddesi dahil olmak üzere anlaşmanın hiçbir paragrafı tam olarak uygulanmadı.

Anlaşmanın ikinci maddesi, ilçe merkezindeki güvenlik dosyasının yerel polis, Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı'na teslim edileceği, federal hükümetin silahlı kuvvetlerinin ise ilçe sınırlarında konuşlandırılacağı belirtiliyor.

Şengal halkından İç Güvenlik Kuvvetleri'nden 2 bin 500, Şengal sakinlerinden bin ve kamplarda yerlerinden edilmişlerin bin 500 üyesinin atanmasına karar verildi.

Şengal’i temsilen halen iki kaymakam görev yaparken, bunlardan biri Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) bağlı Duhuk’ta ikamet eden Mehma Halil ve Şengal’de ikamet eden ve PKK’nın çatı grupları tarafından görevlendirilen Fehd Hemid’tir.

19 Kasım 2020’de Kerkük'ten Şengal’e 2 binden fazla federal polis gücü anlaşma kapsamında Şengal’e sevk edilmesinin akabinde, PKK’ya yakın Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ), ilçe merkezden çekildiğini ve Irak ordusuyla yaptıkları anlaşma gereği karargahlarını da orduya teslim ettiklerini duyurdu. 

Bu gelişmeye karşın Türk basınında yer alan iddialara göre bölgede PKK'lılar çekilmedi sadece üniformalarını değiştirdi.

Bu gelişmeden sonra 9 Aralık 2020 yılında, Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) Haşdi Şabi ile birleştirilmesi konusunda Irak Ordusu ile anlaştı.

Güçlerin aktarılması sonrası, Irak Hükümeti, Erbil ile imzaladığı Şengal anlaşması kapsamında tüm silahlı grupların ve partilerin bayraklarını indirme kararı da aldı.

YBŞ adına konuşan Hanesor Özerk Yönetim Konseyi Başkanı Daxil Murad, şu açıklamayı yapmıştı:
"Karargahımızın devredilmesinden sonra, Şengal Direniş Birlikleri, Halk Seferberlik Güçlerinin (Haşdi Şabi) bir parçası haline geldi ve daha önce Halk Seferberlik Güçlerine bin YBŞ savaşçısı atadık ve şu anda Halk Seferberlik Güçleri'nin 80. Alayına 500 savaşçıyı daha atamak için çalışıyoruz. Halk Seferberlik Güçleri Irak hükümetine bağlı resmi bir güçtür, bu nedenle savaşçılarımızın Halk Seferberlik Güçlerine katılmaları normaldir."

Anlaşmanın üçüncü aşaması, Şengal yeniden inşası ile ilgili IŞİD'den geri alınmasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen, çoğu ev ve kamu binası hala yıkılmış durumda.

Anlaşmaya, başta PKK’nın çatı grupları olmak üzere bazı Ezidiler karşı çıkarak, aralıklarla çeşitli protestolar da düzenledi.

2018’de Irak hükümeti ile yaptıkları anlaşma sonucu bazı güçler Suriye’ye çekilse de Şengal’de şu anda Haşdi Şabi, Şengal Direniş Birliği (YBŞ), (IŞİD saldırısı sonrası PKK tarafından oluşturulan Ezidi milis gücü), yerel polis, Irak ordusu ve Ezidhan Peşmerge olmak üzere 5’ten fazla farklı güç bulunmaktadır.

DAHA FAZLA HABER OKU