Kurtulmuş: Milleti her türlü farklılıklarıyla; Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle Alevisiyle, başörtülüsüyle, başı açığıyla birleştirmeye çalışan biziz

AK Parti’li Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı için aday olması gerektiğini ifade etti

Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Milleti birleştiren, milleti her türlü farklılıklarıyla, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle Alevisiyle, başörtülüsüyle başı açığıyla birleştirmeye çalışan biziz, milletin arasında ayrılıklar isteyen bunlardır” dedi.

Güngören Spor Salonu'nda gerçekleşen AK Parti Güngören 7. Olağan İlçe Kongresi'nde Kurtulmuş, Türkiye'nin başarılar ortaya koyarken içeriden ve dışarıdan birilerinin bu gidişatı önlemek için çabaladığını söyledi.

"Dışarıdan birilerinin söz söylemesine, adım atmasına bir şey demeyiz de ne yazık ki içeriden birileri de tam böylesi adımların atıldığı, Türkiye'nin güçlü bir Türkiye istikametinde adımlar atmaya başladığı bir dönemde bu milletin yürüyüşüne çelme takmaya başlamıştır" diyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:

Sadece birkaç tanesini hatırlatmak isterim. Bir tanesi 28 Şubat'tan kalma bayat tartışmaları yeniden gündeme getirerek CHP'nin eski bakanlarından biri 'başörtülü bir yargıcın benim hakkımda karar vermesinin asla adil olacağını düşünmüyorum' diyerek yeniden başörtülü, başı açık tartışmasını ortaya koymuştur. Türkiye'de Türk kadınları arasında başörtülü-başı açık ayrımını ortadan kaldıran parti AK Parti'dir. Başörtülü milletvekillerimiz var, başı açık milletvekillerimiz var. Alışsınlar, bu beyler halen 28 Şubat'ın karanlık dehlizlerinde kalmışlar. Devirler geçti, kılıçlarınızın iki tarafından da kanların aktığı o dönemler geride kaldı. Köprünün altından çok sular aktı. Bir daha isteseniz de bu milleti asla ve asla ne 28 Şubat'a ne de 27 Mayıs'a geri döndürebileceksiniz. Başka birisi 'eğer 25 Mayıs'ta erken seçim tarihi ilan edilseydi Türkiye'de 27 Mayıs darbesi olmazdı' diyerek darbe ile erken seçimi birbirinin karşıtı meselelermiş gibi ortaya koydu. Bunların hiçbirisi tesadüfen söylenmiş sözler değildir. Bunların hiçbirisi 'öylesi gündemi dolduralım' diye de söylenmiş sözler de değil. Ben hep söylerim bu CHP zihniyetinin arka planını kazısanız hiç şüpheniz olmasın bir çoğunun zihninden yeniden 27 Nisan çıkar. Bu CHP zihniyetinin zihin yapısını kazısanız çoğunun zihninin arkasından 28 Şubat çıkar, 12 Eylül, hatta 27 Mayıs çıkar. Şimdi biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası diye Yassıada'nın açılmasından ne kadar memnun oluyorsak hiç şüpheniz olmasın ki birilerinin de oradaki darbe izlerinin ortadan kaldırılmış olmasından acı duyduklarını, bundan rahatsızlık duyduklarını düşünüyorum. Bir başkası da dedi ki 'depremler olursa, afetler olursa, büyük felaketler olursa ancak o zaman AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ı durdurabilirsiniz'. Bunlara karşı, bu üç kişiye karşı AK Parti teşkilatları 81 ilde suç duyurusunda bulundu. Madem bu sözleri ettiler, bu sözlerin hesabını mahkemeler karşısında verecekler.

“Ne söylerlerse misliyle cevabını alırlar”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben "sözde genel başkan" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Her platformda cevabını veriyoruz. Öyle onlar laf söyleyecek, biz de 'eyvallah' diyecek değiliz, bunu bilsinler. Ne söylerlerse misliyle cevabını alırlar" dedi.

Kurtulmuş, "Bugün maalesef CHP'nin sözde genel başkanı Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına yine ağız dolusu hakaretler etmiş. Bu hakaretlerin hepsinin mahkemelerde hiç şüphesiz hesabını verecek. Ancak o kadar çok tezatlar içerisinde bir konuşma ki daha geçen hafta, birkaç konuşma öncesinde 'Türkiye'ye demokrasiyi biz getireceğiz' diyor. Bugün de diyor ki 'Türkiye'ye demokrasiyi getiren partinin genel başkanı olarak' konuşuyorum" diye konuştu.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

Türkiye'ye demokrasi gökten gelmedi. Bu millet dünyada bedeli en ağır şekilde ödenmiş demokrasiye sahip olan bir millet. Bu millet bugün sahip olduğu olgun demokrasiyi 27 Mayıs'ta idam sehpasına gönderdiği başbakanları ve bakanlarıyla, onların mirasına sahip çıkarak demokrasiyi olgunlaştırdı. Bu millet 12 Eylül darbecilerine karşı sandıkta 30 senedir demokrasiye sahip çıktı. Bu millet 28 Şubatçılara ilk sandıkta cevabını vererek demokrasiye sahip çıktı. Bu millet 27 Nisan'ı oluşturmak isteyenlere yine sandık önünde cevabını verdi. Bu millet en sonunda 15 Temmuz'da tanklara, hatta uçaklara karşı yürekleriyle, bilekleriyle karşı durarak, şehit olarak, gazi olarak demokrasiye sahip çıktı. Türkiye dünyanın en olgun ve en iyi bedeli ödenmiş demokrasisine sahiptir. Sayın Kılıçdaroğlu ise ne yazık ki bu demokrasiden hiçbir şekilde nasibini almamıştır. Türkiye'de halkın oyuyla seçilmiş olan Cumhurbaşkanına 'sözde Cumhurbaşkanı' demek büyük bir hakarettir. Sizin söylediğiniz o laflar Tayyip Erdoğan'ın şahsiyetinden ve onun liderliğinden zerre miskal bir toz miktarı kadar bir şey eksiltmez. Tayyip Erdoğan'a yaptığınız bu hakaretler aslında onun şahsında milletin iradesine yaptığınız açık bir saldırıdır ve demokrasiye karşı işlenmiş bir cinayettir.

Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

Madem bu kadar şikayetçisin, madem sayıp döktüğün kadar da bu millet de Recep Tayyip Erdoğan'dan memnun değil, o zaman hodri meydan. Çık şimdiden Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan et, '2023'de Cumhurbaşkanı benim ve Tayyip Erdoğan'ın yerine seçileceğim' de. Ve 2023 sandıklarında millet senin boyunun ölçüsünü ortaya koysun. Bu beyefendi sandığa gitme cesareti olmadığı için koskoca ikinci partinin, açık ara ikinci parti diyelim geriden gelen ikinci partinin genel başkanı şimdiye kadar ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday dahi olmayı aklından geçirememiştir. Başkalarını aday olarak ortaya koymuştur.  Yapacak olacak biziz, yıkmaya çalışanlar onlardır. Suyu getirecek olan biziz, su testisini kırmak isteyenler onlardır. Türkiye'yi birlik ve beraberlik içerisinde dünyanın en aziz, en şerefli milleti yapmak isteyenler biziz, Türkiye'yi halen eskide olduğu ele güne muhtaç zanneden onlardır. Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğunu iddia eden ve bu uğurda mücadele eden biziz, Türkiye'yi içine kapatmak isteyen onlardır. Türkiye'yi büyük bir bölgesel güç ve küresel aktör yapmak isteyen biziz, elin karşısında el pençe divan durdukları günlerin özlemi içerisinde olan bunlardır. Milleti birleştiren, milleti her türlü farklılıklarıyla, Türküyle, Kürdüyle, Sünnisiyle Alevisiyle, başörtülüsüyle başı açığıyla birleştirmeye çalışan biziz, milletin arasında ayrılıklar isteyen bunlardır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU