İran Dini Lideri Ali Hamaney, İranlıların ABD'nin nükleer anlaşmaya dönüşünün telaşı içinde olmadıklarını, ancak ülke ekonomisini kötüye sürükleyen yaptırımların kaldırılmasında ısrarcı olduklarını söyledi.
Hamaney, bir televizyon kanalından yaptığı açıklamada, "ABD'nin anlaşmaya dönmesi için ne ısrarcıyız ne de bu yönde bir acelemiz var. Mantıklı olan bizim talebimiz, yaptırımların kaldırılması yönünde. Zira bu, İran milletinin elinden alınan bir haktır; İran halkının bu hakkına saygı göstermek ise ABD ve onun peşinden giden Avrupa'nın görevidir. Yaptırımlar kaldırıldığı takdirde ABD'lilerin anlaşmaya geri dönüşlerinin bir anlamı olacaktır; kaldırılmadığı takdirde ise, ABD'nin geri dönüşü bizim çıkarımıza değil, belki de aleyhimize olacaktır. Diğer taraf neredeyse hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmezken İran'ın tüm yükümlülüklerine riayet etmesi mantıklı değildir. Yükümlülüklerini yerine getirmek için geri döndükleri takdirde biz de yükümlülüklerimize yeniden riayet edeceğiz" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Tahran yönetimi, ABD yaptırımları kaldırdığı, İran ise anlaşmadan beklenen kazanımlardan istifade edebildiği takdirde Viyana Anlaşması'na 'derhal' yeniden uyacağını söylüyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani liderliğindeki ılımlı hükümet, parlamento çoğunluğunu oluşturan muhafazakarların teşviki ile yeniden yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.
İran'ın benimsemiş olduğu bu seviye, Washington ile gelecekte gerçekleştirilmesi olası müzakerelerin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor.
İran ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri olan ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya, 2015 yılında Viyana'da Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na imza atmıştı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish