Lübnan’da suikast ve güvenlik kaosu endişesi hakim

"Lübnan açık olduğu, Suriye ile sınırlar yüzde 100 tutulmadığı ve güvenlik olaylarıyla ilgili boşluklar var olduğu için her an güvenlikle ilgili olaylar yaşanacağına ilişkin endişeler mevcut"

Geçen yaz Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamanın ardından yerinden edilmiş bir Suriyeli, dayanışma içerisinde olduğunu göstermek için İdlib kırsalında bir lastik tamirhanesinin önüne Lübnan bayrağı astı. (AFP)

Lübnan’da ‘iş çevirme hükümeti’ ve hükümeti kurmakla görevli yetkili ile etkili bir yürütme otoritesinin yokluğunun meydana getirdiği boşluk endişelere yol açıyor. Vatandaşların yaşadığı ekonomik ve toplumsal koşullara ilaveten suikast olasılığı ve güvenlik kaosu da söz konusu endişelerin başında yer alıyor. Konu son olarak birkaç hafta önce Yüksek Savunma Konseyi’nin suikastlara ilişkin uyarılarla ilgili son toplantısında gündeme geldi. Lübnan resmi televizyonu, 28 Aralık’ta halk hareketlerinin geri dönüşü ve 20 Ocak gelmeden hükümet kurma çabalarına ilişkin yaşananlara dikkat çekti. Durumun, özellikle İsrail sınırındaki Güney Lübnan’da, yeni ABD yönetiminin eşlik ettiği bir adımla uluslararası topluma çatışmayı önleyecek şekilde müdahale etme kapısı açan bir güvenlik kaosuna dönüşme ihtimali taşıdığı kaydedildi.

Bakanlık kaynakları, güvenlik liderlerinin Yüksek Konsey’in son toplantısında Cumhurbaşkanı’na ilettikleri koşulların değişmediğini ve uyarıların halen devam ettiğini aktardılar. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada ordu istihbaratının bu konuda hiçbir bilgisi olmadığını belirttiler. "Durum kontrol altında. Yaşananlar halen Lübnan arenasında zaman zaman meydana gelen gündelik, normal olaylarla sınırlı" dediler.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şarku’l Avsat’a konuşan bakanlık kaynakları, söz konusu meselenin Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile güvenlik liderleri arasındaki düzenli görüşmelerin gündeminde olduğunu, ayrıca güvenlik birimlerinin liderlerinin suikast korkusuna işaret edilen Yüksek Konsey’in son toplantısından bu yana yeni bir durum oluşmadığını belirttiler. Kaynaklar açıklamalarında "Ancak şu ana kadar yeni ve somut bir şey yok. Toplantıda açıklanan verilere göre önleyici planlar yapan güvenlik birimleri arasında endişeler var" dediler. Bakanlık kaynakları, birkaç gün önce Aley kasabasının el-Kahale bölgesinde Joe Bejjani’nin evinin önünde susturucu silahla öldürülmesini hatırlattıkları açıklamalarında "Soruşturmalarda bir sonuca ulaşılamadığı için henüz olayın belirli bir planla bağlantılı ya da bireysel olup olmadığı belli değil" ifadesini kullandılar.

Kaynaklar açıklamalrını şöyle sürdürdüler:

"Lübnan açık olduğu, Suriye ile sınırlar yüzde 100 tutulmadığı ve güvenlik olaylarıyla ilgili boşluklar var olduğu için her an güvenlikle ilgili olaylar yaşanacağına ilişkin endişeler mevcut."

Eski İçişleri Bakanı Ziyad Barud, "Güvenlik konusunda spekülasyon yapılamaz. Görevlerini yerine getiren güvenlik hizmetlerinin rolü budur" dedi. Lübnan’ın coğrafi konumunun onu fırtınanın merkezine koyduğunu belirten Barud durumun, ülkenin yaşadığı zorlu siyasi, ekonomik ve toplumsal koşulların yanı sıra İsrail ile güney sınırında veya istikrarsız bir bölgeye açık olan Suriye ile kontrolsüz sınır yönünde olası bir güvenlik olayına karşı ülkeyi savunmasız hale getirdiğini ifade etti. Ziyad Barud, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamasını şöyle sürdürdü:

"En büyük sorun, güvenlik durumundaki kalıcı siyasi istikrarsızlıktır. Öyle ki siyasi istikrar varsa, herhangi bir güvenlik olayını kontrol etmek ve hatta ilk etapta meydana gelmesini engellemek mümkün. İş çevirme hükümeti, bugünkü siyasi koşullar ve biriken ekonomik, finansal ve toplumsal krizler ile sorunlu sularda balık tutulması ve güvenlik başlıklarında sinir uçlarıyla oynamak isteyenler için uygun ortama neden olmaktadır."

Barud, bazı siyasi partilerin siyasi amaçlar için güvenliği kullandığını inkar etmezken bu durumun Lübnan’da defalarca yaşandığına dikkat çekti. Güvenlik durumunun her iki koşulda da abartıldığını söyleyen Barud, ilk olarak özellikle siyasetçiler veya gazetecilerden oluşan grupların, Lübnan toplumuna kafa karışıklığı ve korku olarak yansıyan, doğru bilgiye sahip olmadan spekülasyon ve analiz başlığı altında söylentiler yaydığını belirtti. Ziyad Barud, ikinci olarak da bu tavrın doğru bilgiye sahip olabilen ancak aynı zamanda siyasi hedeflerle bağlantılı nedenlerden dolayı bilgiyi ne zaman açıklayacağını seçen bir gruptan geldiğini söyledi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU