İstanbul'da yetersiz yağışlar nedeniyle kuraklık devam ederken, kentin barajlarındaki su seviyesi de düşmeye devam ediyor.
İSKİ verilerine göre, bugün itibariyle şehirin barajlarındaki su seviyesi 20,93'e geriledi.
İstanbul'un 2020 yılını yetersiz yağışlarla geçirmesi sonrası dikkatler 2021 yılında beklenen yağışların önemine ve barajlara etkisine çevrildi.
Su Politikaları Derneği, İstanbul'da beklenen yağışlara ve barajların durumuna ilişkin yayımladığı raporda, 2021'de İstanbul'daki yağışların beklenen miktarda olmayabileceğini kaydetti.
İstanbul’un yaşanan yetersiz yağışlar nedeniyle üç yıl arka arkaya kurak dönemler geçirdiğinin vurgulandığı raporda, eylül ve kasım aylarındaki yağışların ortalamadan yüzde 30 ve yüzde 54 daha az olduğunun altı çizildi.
Raporda, söz konusu düşüşlerin, meteorolojik kuraklığın hidrolojik kuraklığa dönüşmesine neden olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:
Hidrolojik kuraklığın da peyderpey oluşmasıyla, barajlardaki doluluk oranları düşmüştür. İklim bilimciler ve kuraklık alanında çalışmalar yapan meteoroloji uzmanları 2021 yılının Ocak, Şubat, Mart aylarında yağışların ortalamanın üzerinde olma ihtimalini düşük görmektedir. Yağışların kısa süreli ve şiddetli olması, ayrıca kar değil sadece yağmur şeklinde düşmesi durumunda İstanbul barajlarında su yönetimini rahatlatacak bir doluluk oranına ulaşılması uzak bir olasılık olarak görünmektedir. Bu durumda İstanbul’da hidrolojik kuraklık etkisini daha da artıracaktır.
Raporda ayrıca, barajlardaki su seviyelerinin hızla düştüğü, özellikle Avrupa yakasındaki Terkos Barajı hariç tüm barajlarda kritik su alma eşiğinin altına inildiğine vurgu yapıldı.
"İstanbul barajlarının istenilen seviyede dolması çok zor görünmektedir"
Söz konusu yağış ve baraj verilerine göre, İstanbul’da özellikle Avrupa yakasındaki hidrolojik kuraklığın sürebileceğinin vurgulandığı raporda, şu değerlendirmeler yer aldı:
2020-2021 su yılının ilk üç ayındaki toplam yağışlar da ortalamanın yüzde 50 altında gerçekleşmiştir. Bu durum İstanbul’un iki yıl üst üste meteorolojik kuraklık yaşama tehlikesinin arttığını göstermektedir.
Bu kuraklık hidrolojik kuraklık koşullarını yaratmış ve düşen akımların etkisinde birçok baraj boşalmıştır. İstanbul’a düşen yıllık yağışların dönemlere dağılımı dikkate alındığında barajlarda yeterli su depolanabilmesi, bundan sonraki yağışların ancak ortalamanın çok üzerine gerçekleşmesi ile mümkün olabilecektir.
Meteorolojik olaylardaki değişkenliğin bölgesel karakteri dikkate alındığında, 2021 yılında İstanbul barajlarının yağışlar ile istenilen seviyede dolması çok zor görünmektedir.
İstanbul’a temin edilen suyun yaklaşık %35’i olarak bilinen kayıp kaçakların kabul edilebilir oranlara düşürülmesi çok önemlidir. Bu yapılırsa su yönetiminin böyle kurak dönemlerde tehlike ve riski yönetmesi daha kolay olabilecektir. Bu durumda İstanbul’un su temini daha önce olduğu gibi Sakarya Nehrine ve deniz suyuna ihtiyaç duyar hale gelecektir.
© The Independentturkish