Prof. Nihat Hatipoğlu, Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebubekir Sifil’in bazı gazetecilerin “cenazelerinin camilere sokulmamasına” yönelik ifadesini isim vermeden eleştirdi.
Sifil, geçen günlerde "Başta Yılmaz Özdil ve Cüneyt Akman olmak üzere dini sembol ve değerlerle, duayla, namazla... alay edenler, kim olurlarsa olsunlar, öldüklerinde cesetleri camilerimize sokulmasın, cenaze namazları kılınmasın" ifadelerini kullanmıştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hatipoğlu, Sabah gazetesinde bu tartışmaya isim vermeden katıldı. Hatipoğlu’nun yazısından bazı kısımlar şöyle:
Etrafımızda dini dogma kabul eden, inandığı kadar din isteyen, dinle olan bağı sadece kandil gecelerinden ibaret olan, hayatı boyunca bir kez secde etmeyen, dinden kaçmak için bahane arayan binler var. Siz din adına bir söz söylediğinizde bütün bu unsurları hesap etmelisiniz. Bilmelisiniz. Hesaba katmalısınız. Sözünüzün bunları kazanıp kazanmadığını tartmalısınız.
İnsan kazanmalıyız. Ateist, deist ve daha nice anlayışın, saflarına insan katmaya çalıştığı şu ortamda insanları kutuplaştırarak, Müslüman değilsin diyerek, günahkârsın fetvası vererek ne kazanacağız. Bu sorgulayan ve uzaklaştıran tavrın kime yaradığına baktınız mı?
Bu yol ve üslup, tekfir veya tezyif üslubu çıkar yol değil. Zarardır. Gıdım-gıdım yürüdüğümüz, taşı sıkıp su çıkarırcasına kazandığımız bunca insanı başka yerlere savurmanın vebali ağırdır. Samimi olan insanımızı biraz daha kenetleyelim diye söylenen sözün, sorumlulukla te'lif edilemeyeceği ve çok zarar vereceği kanaatindeyim.
İşin bir diğer sıkıntılı tarafı şudur: Bir din hocasının, ilahiyatçının bu türden sözü veya yorumu ne yazık ki, Kur'an'ın ve dinin değerlendirmesi olarak kabul ediliyor. Fatura dine kesiliyor. Mahcur edilen, uzaklaşılan da maalesef sadece İslam oluyor. Ne adına?
Sabah, Independent Türkçe