Irak'ta 1 Ekim 2019'da işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetleri yetersizliği nedeniyle başlayan protestolar, Irak Kürdistan Bölgesi'ne (IKB) sıçradı.
Yaklaşık bir haftadır IKB'nin Süleymaniye kenti ve çevresinde memur maaşlarının ödenmemesi nedeniyle eylemler düzenleniyor.
IKB hükümetinin geciken maaşların ödeneceğine ilişkin açıklamasına rağmen protestoların öfkesi dinmiyor.
Gösterilerde fark gözetmeksizin tüm siyasi partilere ait binalar ateşe verildi.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kürdistan Yurtseverler birliği (KYB), Goran (Değişim) Hareketi, Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgırtu) ve Kürdistan İslami Toplum Partisi (Komel) binaları dahil onlarca yer yakıldı.
IKB'li makamlardan henüz resmi açıklama yapılmadı ancak yerel kaynakların aktardığına göre protestolarda 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı ve onlarca gösterici gözaltına alındı.
Süleymaniye ve Halepçe kentlerinde gerginlik devam ediyor.
Salih: İdari ve mali yolsuzluklar bir an evvel durmalı
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Süleymaniye'de devam eden protestoları yakından takip ettiğini belirterek güvenlik güçlerini gösterilerde "şiddet kullanmamaya' çağırdı.
Salih, "Kamu mallarının ihlaliyle yağma, idari ve mali yolsuzluklar bir an evvel durmalı. Vatandaşların meşru taleplerine karşı şiddetin kullanılması çözüm olmayacak. Güvenlik güçleri şiddet kullanmamalı ve basın mensuplarının müdahale edilmeden özgürce olayları aktarmasına izin verilmeli" açıklamasında bulundu.
Barzani: Barışçıl gösteriler yasal bir hak
IKB Başbakanı Mesrur Barzani de yaptığı açıklamada, hükümetin vatandaşların zorlu yaşam koşullarının farkında olduğunu söyledi.
Barzani, "Barışçıl gösteriler yasal bir hak. Ancak protestolar sırasında parti binaları ile kamu ve özel mülke saldıran göstericiler yargılanacak" ifadelerine yer verdi.
Protestoların daha ne kadar süreceği bilinmez. Uzmanlar, gösterilerin işsizlik, yolsuzluk, geç ödenen memur maaşları ve ekonomik kriz ile ilgili olduğu konusunda hem fikir.
"Erbil ile Bağdat arasındaki çözümsüzlük soruları daha da büyütüyor"
Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan siyasi yorumcu ve IKB Parlamentosu eski basın sorumlusu Dr. Tarık Cevher, düzenli ödenmeyen maaşlar nedeniyle halkın çok zor durumda olduğunu söyledi.
Erbil ile Bağdat hükümetleri arasında çözümsüzlüğün problemleri daha büyüttüğü belirten Cevher, "Cadde ve sokaklara inen halk, haklı olarak siyasi partiler ve hükümetten aylık maaşlarının düzenli ve kesintisiz ödenmesini istiyor. Sadece protestocular değil tüm Kürdistan halkı hükümetten taleplerinin karşılanması için gerekli adımları atmasını istiyor" dedi.
Son bir haftadır düzenlenen eylemlerde iddia edildiği gibi dış güçlerin etkisinin olduğuna dair bir işaret görmediğini kaydeden Cevher, göstericilerin fark gözetmeksizin tüm siyasi partilere tepki gösterdiğini söyledi.
"Halk yolsuzluk ve adaletsizliğin son bularak her şeyin şeffaf olmasını istiyor"
Cevher "Protestocular gösterilerde sadece düzenli maaş için değil aynı yolsuzluk ve adaletsizliğin son bulmasını ve her şeyin şeffaf olmasını talepo ediyor. Siyasiler bu taleplere kulak vermeli" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik sorunların çözümünün Erbil yönetiminin Bağdat merkezi hükümeti ile anlaşmasından geçtiğini kaydeden Cevher, devamında şunları söyledi:
"Problemlerin çözümü için hükümette yer alan KDP, KYB ve Goran Hareketi'nin üst düzey yöneticileri bir toplantı düzenleyecek. Hükümet ortakları soruna ciddi bir şekilde eğilmeli ve çözüm için arayışa girmeli. Bölge halkı gerçekten ekonomik darboğazda olduğu için eylemleri düzenliyor. Gösteriler meşru bir hak ancak siyasi parti ile kamu ve sivil mülke saldırı ve binaların ateşe verilmesi doğru olmadığı gibi kabul edilemez."
Çözüm için tüm siyasi partilerin sorumluluk alması gerektiğini aktaran Cevher, protestocuların siyasilere vermek istediği mesajın yerine ulaştığını ve çözüme yönelik ciddi adımların atılacağı konusunda umutlu olduğunu sözlerine ekledi.
"IŞİD ile çatışmadan sonra ekonomik sorunlar patlak verdi"
Cevher gibi Erbil Soran Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Namam Talabani de protesto gösterilerini iş, maaş ve günlük ihtiyaçlarının karşılanmasını isteyen gençlerin hak arayışı olduğunu söyledi.
Talabani, Irak hükümeti ile IŞİD arasında yaşanan ve Peşmerge güçlerinin de katıldığı bu çatışmaların ekonomik anlamda sorunların patlak vermesine ve devamında bütçe sorununun ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.
IŞİD'in mağlup edilmesinden sonraki süreçte de sorunların devam ettiğini ve hem Irak halkı hem de Erbil-Bağdat hükümetleri arasında anlaşmazlıkların otaya çıkmasına sebebiyet verdiğini kaydeden Talabani, "O süreçten sonra merkezi hükümet IKB'nin bütçeden payını ödemedi. Memurların maaş ödemelerinde gecikmeler ve kesintiler yaşandı. Bu da sadece Kürdistan bölgesinde değil birçok Irak kentinde gösterilerin patlak vermesine neden oldu" dedi.
"İran ve bazı Iraklı siyasiler IKB'nin istikrarından rahatsız"
Son gösterilere IKB görevlilerin yanı sıra üniversiteden mezun olan ve belli bir yaşa gelmiş işsizlerin de dahil olduğunu ifade eden Talabani, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bağdat'ın IKB'nin payını göndermemesi Kürt sokağında tepkilere neden oldu. Mezun olan, iş arayan ve günlük ihtiyaçlarının karşılanmasını isteyen gençler gösterilerle hak arayışına girdi. Ancak yaşanan gösteriler bu kez daha ileriye giderek siyasi parti merkezlerini koruyan güçler arasında çatışma yaşandı. Memur maaşlarının ödenmemesi 2014 yılında başladı ve hala devam ediyor. IKB halkı ise kendi hükümetlerinin merkezi hükümetle yaptığı görüşmelerin ardından Bağdat'ın ciddiyetsiz davrandığını gördü."
Düzenlenen protesto gösterilerinde dış güçlerin etkisinin olduğu iddialarını değerlendiren Talabani, sözlerini şöyle tamamladı:
Evet dış güçlerin etkisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü IKB güvenli ve birçok petrol şirketinin yatırım yaptığı bir bölge. Irak'ta yaşanan olaylar sonucu ABD Büyükelçililik çalışanlarını geri çekti. Bazı Iraklı siyasiler ve İran hükümeti IKB'deki güven ve istikrardan rahatsız oldu. Tahminlerime göre Irak ve IKB'de istikrar ve güven olması bazı Iraklı siyasilerin ve İran hükümetinin hoşuna gitmedi. Bölgede başlayan barışçıl gösterilerin şiddete dönüşmesinde aktif rol oynadılar.
© The Independentturkish