"Devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçunu işlediği" iddiasıyla 11 Haziran'da tutuklanan gazeteci Müyesser Yıldız'ın, dünkü duruşmada tahliye edilmesine savcılık itiraz etti. 

6 yıl 3 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, dün davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Yıldız, savunmasının ardından adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

Savcı, tutukluluğun devamını talep etmişti

Savcılık, hakkında düzenlenen iddianameyi 'intikamname' olarak adlandıran Müyesser Yıldız'ın tutukluluk halinin devamını talep etmişti. 

Mütaalaya karşı "Devletin ve hukukun namusunu kurtarmak için geldim" demişti

Yıldız, savcılığın mütalaasından sonra verilen kendisine söz verildiğinde şunları söylemişti: 

Ben buraya kendimi kurtarmak için gelmedim. Devletin ve hukukun namusunu kurtarmak için geldim. Bu kadar konuşulduktan sonra takipsizlik kararı verip bunu yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunmadığınız sürece mütalaa ile ilgilenmiyorum.

İtiraz ve tutuklamaya yönelik yakalama kararı talebi

Cumhuriyet Savcısı İrfan Sert, adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirterek, tahliye kararına itiraz etti. Yıldız hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkartılmasını talep eden savcılık, talebinin kabul edilmesi halinde itirazının incelenmesi için dosyanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi. 

Savcılığın talebi CMK'da yok

Savcılığın itirazında yer alan tutuklamaya yönelik yakalama kararı talebi, eski Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nda (CMUK) savcılığa hak olarak tanınıyor. Ancak CMUK, 2004 yılında yürürlükten kalktı. Yerine Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hazırlandı. 2004 yılındaki değişiklikten sonra,  savcılığın tutuklamaya yönelik yakalama kararı isteme şansı yok. 

Geçmişte, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar ve yazar Ahmet Altan'ın tutuklu yargılandıkları davalarda tahliye edildikten sonra savcılık tarafından yapılan itiraz ve 'tutuklamaya yönelik yakalama kararı' talebi kabul edilmişti. Avukatlar ve Ahmet Altan tekrar tutuklanarak cezaevine konulmuştu.