Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndaki bilim insanlarının yeni raporuna göre koronavirüse yakalanmak söz konusu olduğunda uçmak, "market alışverişi ya da dışarıda yemek yeme" gibi günlük aktivitelerden daha güvenli.

Rapor, "mevcut uçak, havayolu ve havaalanı uygulamalarını ve bunların Kovid-19 salgını esnasında halk sağlığı üzerindeki etkilerini" inceleyen Havacılıkta Halk Sağlığı Girişimi'nin (APHI) parçasıydı.

Yeni yayımlanan Birinci Aşama raporu, yolcuların kapıdan geçip uçağa bindikleri andan varış noktasındaki kapıdan çıktıkları ana, yani uçuşun "kapıdan kapıya" olan kısmına odaklanıyor.

Havaalanına gidişi ya da yolcuların havaalanının içinde geçirdiği zamanı kapsamıyor.

Rapora göre, havayolları, 2020 baharından bu yana uçuşlarda koronavirüsün bulaşma riskini azaltmak için "katmanlı bir yaklaşım" sergiliyor.

Beş katman, uçaklara kurulmuş, Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı (HEPA) filtreleri olarak da bilinen "fazlasıyla etkili havalandırma sistemlerini"; yüz maskeleri takmayı; özellikle fazla temas edilen yüzeyler için yeni dezenfeksiyon prosedürleri; yolcuların herhangi bir semptom göstermediklerini beyan etmelerini de gerektiren sağlık taramalarını; risklerin nasıl azaltılacağı ve semptomların nasıl tespit edileceğine dair daha iyi eğitimi ve farkındalığı içeriyor.

Yeni prosedürlerin uygulamaya konmasından bu yana "hastalığın uçakta bulaştığını gösteren çok az veri elde edildi".

Rapor şöyle devam etti:

Kapıdan kapıya havalandırmayı sağlayan bu katmanlı yaklaşım, SARS-CoV-2'nin bulaşma riskini  pandemi sırasındaki market alışverişi ya da dışarıda yeme gibi diğer rutin faaliyetlerin riskinden daha az kılıyor.

Raporda uçaklarda meydana gelen önceki bulaşma vakalarının hepsinin katı maske politikalarının uygulamaya konmasından önce gerçekleştiği belirtildi.

Bununla birlikte raporun yazarları, "genel aşılama yapılana kadar kamusal yaşamın her alanında enfeksiyon riskinin devam ettiğini", yüksek risk sınıfında bulunanların seyahat ve diğer kamusal faaliyetlerden önce doktorlarına danışmaları gerektiğini ifade etti.

Bu son rapor, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nin (IATA) bu ay yayımladığı ve insanlara yıldırım çarpması olasılığının uçuşta koronavirüs bulaşması ihtimalinden daha yüksek olduğunu ortaya koyan raporunu yansıtıyor.

IATA'nın araştırması, bu yılın ocak ve temmuz ayları arasında uçuş esnasında koronavirüsün bulaştığı düşünülen vaka sayısının sadece 44 olduğunu bildirmişti. Bu sayı doğrulanmış, muhtemel ve olası vakaları içeriyor.

Endüstri derneği ayrıca, 1,2 milyar yolcunun hava yoluyla seyahat ettiğini ve uçuşta Kovid-19'a yakalanma olasılığının 27 milyonda bire tekabül ettiğini belirtmişti. Bu, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ne göre 500 binde bir olan yıldırım çarpma olasılığından önemli ölçüde daha az. 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/travel

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu