CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’ya yönelik partisinin grup toplantısından söylediği sözler ile ilgili gerilim sürüyor.
Valiliğin Kılıçdaroğlu’na yönelik açıklamasına CHP TBMM Grup Başkanlığı karşılık verdi.
Açıklamada, “İstanbul'un tümünü ilgilendiren bir konuda, kent yönetimiyle ilgili birçok sorumluluğu bulunan seçilmiş en üst yöneticisinin davet edilmemesinde; bir şehrin valisinin 'görmedim-duymadım-bilmiyorum' deme lüksü yoktur" denildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kılıçdaroğlu ne demişti?
Kılıçdaroğlu CHP TBMM Grup Toplantısı’nda "İstanbul'da Kovid-19 dolayısıyla bir toplantı yapılıyor. Bu toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı davet edilmiyor. Niçin? Bir sindirememişlik var burada; başarıyı, demokrasiyi sindiremiyorlar. Ekrem Bey, İstanbulluların oyuyla geldi. Ekrem Bey görevini yaparken 'bunlar AK Parti'li, bunlara ceza verelim, bunlara hizmet götürmeyelim' dedi mi? Hayır. Tam tersine her vatandaşa eşit yaklaşmaya özen gösterdi. Ama İstanbul Valisi Kovid-19 toplantısı yapıyor ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı davet edilmiyor. Bu doğru değil, ahlaki de değil. Sayın Vali'ye hatırlatmak isterim: Sen arabanda Türk bayrağı kullanan bir kişisin. Yani sen hem hükümetin hem devletin temsilcisisin. Sen bu bayrağı kullanıyorsan, bayrağın gereğini yerine getirmek zorundasın, öyle bir toplantı yapıldığında da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı davet etmek zorundasın. Bu belediye başkanı aynı zamanda senin de büyükşehir belediye başkanındır, oy verirsin veya vermezsin. Demokrasinin ve ahlakın gereğini yapacaksın. Diyorsan ki 'ben arabamda Türk bayrağı taşırım ama talimatı saraydan alıyorum, ben sarayın valisiyim.' O zaman Türk bayrağını değil, AK Parti'nin bayrağını takacaksın. Hepimiz biliriz ki bu vali devletin valisi değil” demişti.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürmüştü:
Ama ben valileri devletin valisi olarak görmek istiyorum. Her görüşten insanın sorunlarını dinleyen bir kişi olarak görmek istiyorum. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diye yazdıysa, Sayın Vali sen bunun gereğini niye yapmıyorsun? Çok acil olmuş... Bir gerekçe uydurmak için. Valiler, gerekçe uydurmaz. Gerekçe uyduracak bir pozisyona düştüysen, kusura bakma sen vali değilsin. İkiyüzlülükle valilik yapılmaz. Vali sağlam durur, onurlu durur. Koltuk için onurunu satan vali olmaz. Efendim 'sürerler beni.' Sen onurunla gidersin bir yere gidiyorsan. 'Ben devletin valisiyim' diyeceksin. 'Benim başkanlığımda ortak mücadele yapacağız' diyeceksin. Yeri geldiğinde bir eksiği varsa belediye başkanına talimat vereceksin. Sen bunları yapmıyorsun, çünkü korkuyorsun. Korkak adamdan vali olmaz. Vali dediğiniz biraz cesur olur, bayrağın hakkını verir en azından.
İstanbul Valiliği’nden yanıt
İstanbul Valiliği’nden ise Kılıçdaroğlu'nun ifadelerine karşılık, "CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün grup toplantısında Sayın Valimiz hakkında yapmış olduğu açıklamalarının 22 Nisan 2020 tarihindeki açıklamasında olduğu gibi eksik ve gerçeği yansıtmayan bilgilerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır” açıklaması yapıldı.
Valilikten yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün grup toplantısında Sayın Valimiz hakkında yapmış olduğu açıklamalarının 22 Nisan 2020 tarihindeki açıklamasında olduğu gibi eksik ve gerçeği yansıtmayan bilgilerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bir konu hakkında doğru bilgi sahibi olmadan değerlendirme yapılmamalıdır.
CHP karşılık verdi: 'Görmedim-duymadım-bilmiyorum' deme lüksü yok
CHP TBMM Grup Başkanlığı tarafından Valiliği'nin 22 Ekim'deki Kovid-19 salgınına ilişkin toplantıyla ilgili açıklamasına, "Ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul'un tümünü ilgilendiren bir konuda, kent yönetimi ile ilgili birçok sorumluluğu bulunan seçilmiş en üst yöneticisinin davet edilmemesinde; bir şehrin valisinin 'görmedim-duymadım-bilmiyorum' deme lüksü yoktur" karşılığı verildi.
CHP TBMM Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin Meclis Grup Toplantısı'ndaki değerlendirmelerine ilişkin, İstanbul Valiliğince yapılan açıklamaya yanıt verilmesi gereği duyulduğu belirtildi.
"Kovid-19 salgının en hızlı ve kaygı verici şekilde artış gösterdiği İstanbul'da, sürecin değerlendirilmesi amacıyla 22 Ekim 2020 tarihinde yapılan toplantıya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun davet edilmemesinin, salgın ve kent yönetimi açısından talihsiz bir durum oluşturduğu" savunulan açıklamada, "toplumun tüm kesimlerinin bu tabloyu eleştirdiği ve çeşitli yöntemlerle tepkilerini ifade ettiği" kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
Bir ilin en üst mülki amiri validir. Kentin bütününü ilgilendiren bir toplantının katılımcıları konusunda, valiliğin bilgisi ve onayının olmaması; devlet yönetimi ile bağdaşır bir durum değildir. Sayın Genel Başkanımız, grup toplantısında; yapılan yanlışı eleştirmiş, söz konusu toplantı ile ilgili İstanbul Valisi'nin sorumluluğuna dikkat çekmiştir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, eleştiriler üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşeceği yönündeki açıklaması da bu yanlışlığı giderme çabası olduğu açıktır. Ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul'un tümünü ilgilendiren bir konuda, kent yönetimi ile ilgili birçok sorumluluğu bulunan seçilmiş en üst yöneticisinin davet edilmemesinde; bir şehrin valisinin 'görmedim-duymadım-bilmiyorum' deme lüksü yoktur.
Independent Türkçe