İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Durmuş Aydın, gazetecilere yaptığı açıklamada, Azerbaycan'a yönelik saldırgan tutumunu ve Azerbaycan topraklarını işgalini yıllardır sürdüren Ermenistan'ın, yeniden sivillere yönelik saldırılara başladığını anımsattı.
Ermenistan'ın, son saldırılarıyla bölgede barışın ve huzurun önündeki en büyük tehdit olduğunu bir kere daha tüm dünyaya gösterdiğini belirten Aydın, "Türk halkı her zaman olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır. Yıllardır Ermenistan'ın saldırganlığı karşısında gerekli ve yeterli tepkiyi ortaya koymayan uluslararası toplum, çifte standardını bir kez daha gösteriyor" dedi.
Yaklaşık 30 yıldır ihmalkar tutumunu sürdüren Minsk Üçlüsü'nün çözüm odaklı davranmaktan uzak olduğunu kaydeden Aydın, "Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni bir asır öncesine dayanıyor. Sovyetler Birliği döneminde Stalin, Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ'da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturma kararı verdi ve farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni'yi buraya yerleştirdi" diye konuştu.
Aydın, Sovyet Rusya'sının birçok yerde uyguladığı politikanın, Azerbaycan ve Ermenistan arasında 1980'li yıllardan sonra pek çok soruna ve çatışmaya yol açtığını dile getirdi.
"Ermenistan'ın uyuşmaz tavrı çözümü engelledi"
Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ topraklarının Ermenistan güçleri tarafından hukuksuz bir şekilde işgal edildiğini, Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında bağımsızlıklarını kazanan iki devlet arasında Dağlık Karabağ sorununun sıcak çatışmaya dönüştüğünü dile getiren Aydın, şöyle devam etti:
"Ermenistan uyuşmaz tavrı ve anlaşmadan uzak talepleriyle bir sonuca ve çözüme ulaşılmasını bugüne kadar engelledi. Azerbaycanlı kardeşlerimiz ise sorunun çözümüne her zaman yapıcı yaklaştı, fakat zarar gören taraf hep onlar oldu. 1991 yılından bu yana bölgede yapılan hiçbir anlaşmaya uymayan ve her görüşme sürecinde Azerbaycan'a ait topraklara saldırmaya ve hukuksuz işgaline devam eden Ermenistan, 26 Şubat 1992'de Hocalı'da yakın tarihin en kanlı soykırımlardan birini gerçekleştirdi.
"Dünya ülkelerini, Azerbaycan'ın yanında yer almaya çağırıyoruz"
Birleşmiş Milletler'in, 1993 yılı sonuna kadar Ermenistan'ın işgallerini kınayan 822, 853, 874 ve 884 sayılı kararları aldığını hatırlatan Aydın, "Ancak Ermenistan bu kararların hiçbirine uymadı. 12 Temmuz 2020 tarihinde ise Ermenistan bu defa Azerbaycan'ın Tovuz bölgesine saldırdı. Saldırılarda biri general, üçü üst düzey rütbeli asker olmak üzere toplam 11 kişi şehit oldu. Azerbaycan bu saldırılar sonrasında topraklarını savunmak için Ermenistan'ın işgalci güçlerine karşı operasyon başlattı” ifadelerine yer verdi.
Aydın, dünyanın sessiz kaldığı Ermenistan'ın haksız ve hukuksuz saldırıları karşısında Azerbaycanlı kardeşlerine destek olmaya devam edeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünya kamuoyunun tepkisizliğinden cesaret bulan Ermenistan, hukuk tanımazlığını daha da arttırarak tüm uluslararası teamülleri hiçe sayan saldırılarına sivil yerleşim yerlerini vurarak devam ediyor. Bu saldırılar karşısında Azerbaycan Devleti ve milletinin haklı davasında yanlarında olduğumuzu, Azerbaycan'ın uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının her platformda destekçisi ve savunucusu olacağımızı buradan bildirmek istiyoruz. Tüm dünya ülkelerini, vicdan sahibi tüm insanları ve ülkemizdeki herkesi işgale ve zulme karşı verdikleri mücadelede kardeş Azerbaycan'ın yanında yer almaya çağırıyoruz."
Açıklamadan sonra Azerbaycan ve Türk bayraklarıyla süslenen, "Gardaşlık Zamanı" sloganıyla gerçekleşen konvoyda, sivil araçlar, Saraçhane Parkı'ndan, motorize ve Off-Road araçları ile İHH Genel Merkezi'nden hareket etti.
Vatandaşlar da korna çalarak ve "Karabağ bizimdir, bizim kalacak" şeklinde slogan atarak konvoya destek verdi.
Konvoy, Saraçhane, Şişhane, Taksim, Harbiye, Şişli, Mecidiyeköy, Barbaros Bulvarı, Beşiktaş, Dolmabahçe, Tophane, Karaköy ve Eminönü güzergahını takip ederek turunu Edirnekapı'da tamamladı.
AA
