Mezopotamya'nın kadim şehirlerinden bir olan Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'de birçok medeniyete ev sahipliği yapmış en eski kentlerinden biri.
Toplumsal farklılıkların bir zenginlik unsuru olarak görüldüğü kent, dillerin ve dinlerin şehri olarak biliniyor.
Türkiye'nin en kalabalık 26. şehri ve Suriye'ye sınır komşusu olan Mardin'de; Türk, Kürt, Arap, Süryani gibi farklı din ve etnik kökene sahip insanlar yaşıyor.
Şehirde, yüzyıllardır Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice'nin bir arada kullanılması Mardinliler arasında bu bir engel teşkil etmedi.
Aksine farklı dinler, diller ve etnik gruplar zenginlik olarak kabul edildi ve Mardin'in kimliğini oluşturan kültürel değerler oldu.
Farklılıklara rağmen birlikte yaşama kültürü ile dünyaya örnek olan kentte yayın hayatına başlayan yeni bir radyo, bu çeşitlilikleri bir kez daha harman ederek dinleyicilerine 4 dilde seslenmeye başladı.
Türkçe'nin yanı sıra Kürtçe, Arapça ve Süryanice yayın yapan bu yeni radyonun adı Alef FM.
"Alef FM, 'Kültürlerin buluştuğu nokta' sloganı ile yayın hayatına başladı"
"Kültürlerin buluştuğu nokta" sloganı ile yayın hayatına başlayan Alef FM, birleştiren, bütünleştiren bir radyo olma hedefiyle yola çıktı.
Alef FM Sorumlu Müdürü Soner Tufan, dinleyici kitlesini, kuruluş sürecini, yaşadıkları zorlukları, yayın politikasını ve neden 4 dilde yayın yapmayı tercih ettiklerini Independent Türkçe'ye anlattı.
2018'in sonlarında Mardin'de eski bir radyo istasyonunu alarak işe koyulduklarını belirten Tufan, büyük yatırım yaparak yeni ekipmanlarla alt yapıyı güçlendirdiklerini söyledi.
"RTÜK’ün HDP’li üyesi izin başvurusunda bize yardımcı oldu"
2019'un ortalarına doğru deneme yayınlarına başladıktan sonra farklı dil ve lehçelerde yayın yapmak için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) izin başvurusu yaptıklarını söyleyen Tufan, "RTÜK'e başvuru süreci çok uzun sürdü. Kabul edebileceği şekilde belgelerin toplanması epey zaman aldı. Yani evrakları teslim ediyorduk, şu eksik deniliyordu. Onları tamamlıyorduk, bu sefer başka bir şey eksik çıkartılıyordu karşımıza. Tabii tamamlanan her evrak ortalama bir ay zaman alıyordu. İzin süreci yaklaşık 8 ay sürdü" diye konuştu.
Tufan, "Bunu söylemek çok manalı mı bilmiyorum ama RTÜK'teki HDP'li üyenin izin başvurusu meselesinde bize yardımı oldu. Başvurunun erken sonuçlanması için HDP'li üyenin çok katkısı oldu" dedi.
"Türkçe dışındaki canlı yayın yapamıyoruz"
RTÜK'ün Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde canlı yayın yapılmasına izin vermediğini ifade eden Tufan, şunları kaydetti:
Alef FM 4 dilde yayın yapacak. RTÜK mevzuatı Türkçe dışındaki diller için günde bir saat yayın yapma izni veriyor. 3 dilde izin aldığımız için günde bir saat Kürtçe, bir saat Arapça ve 15-20 dakika da Süryanice yayın yapacağız. Ayrıca bunun da paket program olması gerekiyor. Bu programları yayınlamadan önce çevirileri ile birlikte RTÜK'e bildiriyoruz, onay geldikten sonra yayına veriyoruz. Yani Türkçe dışındaki dillerde canlı yayın yapamıyoruz.
"İnsanlara kendi dillerinde ulaşmak istiyoruz"
Mardin'de orta yaş grubunda bulunan insanların hem Kürtçe hem Arapça hem de Türkçe konuştuklarını aktaran Tufan, "Bizim hedef kitlemiz oldukça geniş. Kürtlere, Araplara ve Süryanilere kendi dillerinde hitap etmek, kendi dillerinde ulaşmak istiyoruz. Türkiye'de Süryanice yayını ilk biz başlattık. Mesela Süryani nüfusunun yoğun olduğu Midyat'ta bir kardeş radyo oluşturduk. Açıkçası belirli bir kültür düzeyine ulaşmış, bir kanaat sahibi olmuş, belli bir hayat seviyesini yakalamış orta yaş grubundaki insanlara ulaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Kesinlikle siyasete uzak kalacağız"
Karasal yayının yanında aynı zamanda her yerden dinlenebilmesi için web sitesi üzerinden yayınlarını sürdürdüklerini hatırlatan Tufan, yayın politikasına ilişkin şunları söyledi:
Yayınımızda kesinlikle siyasete yer vermeyeceğiz. Kesinlikle uzak kalacağız. Her ne kadar olması gerektiği gibi olmasa da yeterince siyaset konuşuluyor zaten. Ülkede siyasetin dili empatiden yoksun ve çok incitici. Biz daha çok insanları birleştiren, bütünleştiren, ortak noktaları, unutulmuş gelenek ve düşünce tarzlarını, kültürel zenginliği ortaya çıkartan, derinlikli bir yayın politikası sürdüreceğiz. Mardin'in kültürel zenginliğini tanıtacağız. Kısaca daha çok kültürel ve eğlence şeklinde olacak diyebiliriz.
"İnsan odaklı bir yayın anlayışını yansıtmak istiyoruz"
Süryanice radyo yayınında Alef FM'in ilk olduğunu ve "Kültürlerin buluştuğu nokta" sloganı ile yayın hayatına başladığını dile getiren Tufan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Birleştiren, bütünleştiren bir radyoyuz. Bunu özellikle ön plana çıkartıyoruz. Ayrıca Alef Süryanice'de ilk harf anlamına geliyor. Yani başlangıç. Biz yeniden, sıfırdan başlayalım istedik. Türkiye'de yaşayan halklar veya farklı inançlardan olan insanlar için en büyük problem ayrıştırma, kutuplaştırma ve aynı düzeyde görmemeden kaynaklanıyor. Kardeşçe, birbirinin diline, dinine, rengine, etnik kökenine bakmadan, özgür, demokrasi değerlerine bağlı insan odaklı bir yayın anlayışını yansıtmak istiyoruz. Birbirimizi dinlemeye, birbirimizle empati kurmaya ihtiyacımız var.
"Burada insanlar hem Arapça hem Kürtçe hem de Türkçe konuşabiliyor"
İnsanı insan yapan değerlere dönmeyi ve buna katkı sunmak istediklerini vurgulayan Tufan, sözlerini şöyle tamamladı:
Dil konusu çok hassas ve önemli. İnsanlar kendi anadilinde konuşabilmeli, duyabilmeli, hayatını idame edebilmeli. Türkiye'nin hangi şehrinde 3 dili birden bilip de konuşabilen bir kuşak var. Yok. Burada insanlar hem Arapça hem Kürtçe hem de Türkçe konuşabiliyor. Yani bu kolay bir şey değil. Gerçekten bu bir zenginlik ve saygı duyulması gereken bir değer. Dolayısıyla Mardin'in tüm güzelliklerini ortaya çıkarmak ve bir model yaratmak istiyoruz.
© The Independentturkish