BioMed X Enstitüsü'nden Dr. Ebru Ercan Herbst: Şizofreni her 100 insanda 1'inde görülüyor

16 ila 30 yaşları arasında başlayan şizofreni, halüsinasyon, sanrı ve düzensiz düşünceye sebep oluyor

Fotoğraf: Reuters

Dünya nüfusunu göz önünde bulundurduğumuzda, şizofreni her 100 insanda 1'inde görülen bir rahatsızlık olduğunu belirten Almanya BioMed X Enstitüsü'nden Dr. Ebru Ercan Herbst, "Şizofreni hastalarında da otizmli hastalarda gözlemlediğimiz beyindeki sinir hücrelerini saran miyelin kılıfı miktarındaki azlık söz konusu" dedi.

Almanya'da Heidelberg'te BioMed X Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği, psikiyatrik rahatsızlıklarda erken müdahale konulu proje yarışmasını kazanarak, kendi araştırma grubunu kuran Dr. Ebru Ercan Herbst, şizofreni hastalığının moleküler düzeyde araştırmayı hedefliyor.

Herbst, elde edecekleri sonuçların özellikle şizofreninin erken teşhisi ve tedavisi yolunda bilim dünyasına katkıda bulunacağını kaydetti.

Dr. Ebru Ercan Herbst, İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezun olduktan sonra lisans üstü eğitimini Almanya Dresden Teknik Üniversitesi'nde moleküler biyomühendislik alanında tamamladı.

Aynı zamanda Max Planck Enstitüsü moleküler hücre biyolojisi ve genetik alanında araştırmacı öğrenci olarak çalıştı.

Tıp alanında en iyi üniversitelerden biri olan Heidelberg Üniversitesi'nde doktorasını yaptıktan sonra Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde Prof. Dr. Mustafa Şahin'in araştırma grubunda, otizme yol açan rahatsızlıklardan biri olan tüberoz skleroz üzerine çalıştı. 
 

Dr. Ebru Ercan Herbst (2).jpg
Dr. Ebru Ercan Herbst / Fotoğraf: Independent Türkçe


"Tüberoz skleroz hastalarının yaklaşık yüzde 50'sinde otizm görülüyor"

Tüberoz sklerozun, her 6 bin çocuktan 1'inde görülen bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Herbst, hastaların yaklaşık yüzde 50'sinde de otizm görüldüğünü belirterek, şu bilgileri verdi:

Sinir hastalıkları üzerine yapılan çalışmalar çoğunlukla nöronlardaki bozuklukları araştırmak üzerine yapılıyor;ama beynimizde nöronların yanı sıra miktar olarak nöronların sayısının 10 kat fazlası kadar olan glia hücreleri de bulunuyor. Bu hücreler nöronların işlevlerini yerine getirmeleri için gerekli ve onlara fiziksel ve metabolik olarak destek olan hücreler. Bu glia hücrelerinin yüzde 75'e yakınını oligodentrositler oluşturuyor, geri kalanlar ise mikroglia ve astrositler. Oligodendrositler nöronları sarar ve yalıtımlarını sağlarlar. Böylece sinyaller bir nörondan diğerine daha hızlı iletilir.

Oligodendrositlerin nöronları sararak oluşturduğu yapıya "miyelin kılıfı" adı verildiğini aktaran Dr. Herbst, bu kılıfın oluşması için oligodendrositlerin gelişiminin iyi olması ve miyelin yapısını oluşturabilecek olgunluğa erişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu olgunlaşma sürecinin sadece oligodendrositlerin sağlığına değil, aynı zamanda dış faktörlere yani nöronlardan salgılanan proteinlere de bağlı olduğuna dikkat çeken Herbst, "Tüberoz skleroz ve otizmli hastalarda bu miyelin kılıfının daha az veya normalden daha ince olduğu biliniyordu, ben de Harvard'daki çalışmalarımda bunun sebeplerini araştırdım. Tüberoz skleroz fare modelleriyle yaptığım çalışmanın sonucunda ise nöronlardan salgılanan ve CTGF adı verilen bir proteinin oligodendrositlerin gelişimini etkilediğini ve böylece miyelin kılıfının oluşumunu durdurduğunu gösterdim" dedi.

Bu çalışmada, fare modellerinin yanı sıra, hastalardan alınan dokulardan üretilen kök hücrelerden oluşturulan nöronların da CTGF proteinini sağlıklı nöronlara nazaran daha fazla ürettiğini bulduklarını ifade eden Dr. Herbst, şunları söyledi:

Çalışmamızı Journal of Experimental Medicine 'da yayınlandık.  Bu çalışma, hastalardaki miyelin azlığına dayanan ve dolayısıyla sinyal iletiminde soruna yol açan faktörleri açıklamak adına önemli bir çalışma. İleriki araştırmalar, yani otizmli hastalarda bu proteinin miktarı ve rolünün daha detaylı incelenmesi ve proteinin görev ve miktarını dengeleyici tedaviler geliştirilmesi üzerine olacak.


"Şizofreni, insanların genellikle neyin gerçek neyin gerçek olmadığını ayırt etmeye zorlandığı ciddi bir zihinsel bozukluktur"

"Şizofreni, halüsinasyonlar, sanrılar ve günlük işleyişi bozan son derece düzensiz düşünme ve davranışlara neden olur" diyen Herbst, bu belirtilerin genellikle 16 ila 30 yaşları arasında başladığını söyledi.
 

Dr. Ebru Ercan Herbst (1).jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​​


Günümüzdeki tedavi yöntemleri semptomları giderme yönünde olduğu için şizofreni hastalarının yaşam boyu tedavi görmelerini gerektirdiğini söyleyen Dr. Herbst, sözlerini şöyle sürdürdü:

Erken tedavi, ciddi komplikasyonlar gelişmeden semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve uzun vadeli görünümü iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu nedenle hem hastalığın erken teşhisi hem de erken müdahale yollarının bulunması büyük önem taşıyor. Beyin gelişimine etki eden faktörlerin incelenmesi de bu yolda atılacak önemli adımlardan biri.


"Beyin gelişimi doğumdan sonra ve hatta 20'li yaşlarımızın ortalarına kadar devam eden bir süreç"

Her iki hastalığın da beyin gelişimindeki bozukluklardan kaynaklandığını dile getiren Herbst, "Şizofreni hastalarında da otizmli hastalarda gözlemlediğimiz miyelin kılıfı miktarında azlık söz konusu" dedi.

Dr. Herbst, "Diğer organlara nazaran beyin gelişimi doğumdan sonra ve hatta yirmili yaşlarımızın ortalarına kadar devam eden bir süreç. Miyelin kılıfının oluşması beyin gelişiminin en önemli aşamalarından biri ve özellikle doğumdan sonra başlayan ve yine yirmili yaşlarımıza kadar devam eden bir işlem. Bu sebeple, miyelin kılıfında görülen bozuklukların nedenlerini bulmak, bu rahatsızlıkların erken tedavisi açısından ve beyin gelişimini destekleme ve düzeltme açısından büyük bir öneme sahip" şeklinde konuştu.  

Herbst son olarak, BioMed X Enstitüsü'ndeki araştırma grubu ile fare modelleri ve kök hücre tekniklerini kullanarak şizofrenide oligodendrosit gelişimini ve miyelin miktarını etkileyen faktörleri incelidiğini sözlerine ekledi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU