İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, Bakanlıkta düzenlediği Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı'nda temmuz ayında yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez’in polis tarafından göz altına alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çataklı, "Hatay Baro Başkanı'nın, hem salgın ile mücadele hem de genel güvenliğin temini için kanunun verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yapmak isteyen polisimize karşı tavrını ve sonrasında hiçbiri gerçeğe uymayan açıklamalarını kınıyoruz" dedi.
Asayiş uygulamasında polislere kimliğini göstermemesi üzerine kimlik tespiti için emniyete götürülmek istenen Hatay Baro Başkanı Ekrem Dönmez ile polisler arasında yaşanan tartışmaya değinen Çataklı, 29 Temmuz'da meydana gelen olayda polisler ile Dönmez arasında geçen diyaloğu anlattı.
Çataklı, olaya ilişkin şu bilgileri verdi:
Söz konusu olayda bir durdurma fiili söz konusu değildir, polislerin kimliğiyle ilgili de bir sorun ve şüphe bulunmamaktadır. Baro Başkanı'nın talebi ise doğrudan doğruya yazılı kararın kendisidir. Polisin rutin denetlemesi sırasında kimlik sorma eyleminde böyle bir yükümlülüğünün olmadığı, bahsi geçen fıkralardan açıkça anlaşılmaktadır.cAnılan maddenin 9. fıkrasında da 'Belgesinin bulunmaması, açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla ya da sair surette kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır.' denilmektedir. Hadisenin sonrasında yaşananlar da bu yasal çerçeveye uygun olarak cereyan etmiştir."
"Gözaltı işlemi uygulanmadı"
Hatay Baro Başkanı Dönmez'in, "Savcı kararı olmadan karakolda 4 saat süreyle gözaltında tutulduğu" iddiasının ise açık bir yanıltma olduğunu belirten Çataklı, Dönmez'in, görevli polislerden şikayetçi olması üzerine polislerin de görev yapmalarını engellediği gerekçesiyle kendisinden şikayetçi olduğunu ve ifadelerinin alındığını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çataklı, açıklamasına şöyle devam etti:
Hatay Baro Başkanı, karakola saat 21.45'te getirilmiş ve 00.50'de karakoldan ayrılmıştır. Yani içeride tam 3 saat 5 dakika kalmıştır. Ancak buradaki tutarsızlık, sadece süreyle ilgili de değildir. Şahsın beyanında eksik olan kısım şudur ki kendisi karakola 3 avukatla birlikte gelmiştir ve karakol amirinin odasında bu kişilerle birlikte ifade öncesinde hazırlık yapmıştır, 23.12'de ifade vermeye başlamış ve tam 5 sayfa yazılı ifade vermiştir. Karakolda kendisine herhangi bir gözaltı işlemi uygulanmamıştır.
"Kurumlarımız elbette ki yasal haklarını kullanacak"
Polisin kimlik sormasına ilişkin yasal mevzuatın açık olduğunu ifade eden Çataklı, 175 yıllık mazisiyle dünyadaki emsalleri arasında yüksek bir noktada bulunan Türk Polis Teşkilatına, kimlik sormanın usul ve esasları hakkında had bildirmeye çalışmanın, hakkaniyetli bir yaklaşım olmadığını bildirdi.
Çataklı, şunları söyledi:
Hatay Baro Başkanı'nın, hem salgın ile mücadele hem de genel güvenliğin temini için kanunun verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yapmak isteyen polisimize karşı tavrını ve sonrasında hiçbiri gerçeğe uymayan açıklamalarını kınıyoruz. Mer'i hukuku tanımayarak kendisi için imtiyaz arayan, hukuka ve kanunun gereklerine, yaptığı işin önemi ve sorumluluğuna uygun davranmayan ilgili baro başkanına yaptıkları açıklama ve attıkları imza ile desteklerini ortaya koyan baro başkanlarına da kanunlardaki en büyük imtiyazın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Türk polisini zan altında bırakmaya çalışan ilgili baro başkanı hakkında kurumlarımız elbette ki yasal haklarını kullanacaktır.
Polislere, görevlerini yerine getirirken kendilerini aşağılayan, görevlerini yapmalarını engelleyen ilgili baro başkanına karşı vazgeçmedikleri nezaket, sabır ve görevlerini hukuk çerçevesinde yapma anlayışlarından dolayı teşekkür eden Çataklı,ülkenin huzuru, refahı, asayişi, güvenliği ve kamu düzeninin tesisi için fedakarca çalışan Türk polisinin hukuk ve demokrasiye sadakatle bağlılığını, bu ilkeler çerçevesinde daima milletin ve ülkenin hizmetinde olacağını ifade etti.
Independent Türkçe