Türkiye’de futbol kimin için oynanıyor?

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kronik hasta Türkiye’de futbol, ilaca bağımlı hasta gibi, sürekli değişen ve esneyen kural bağımlılığı var.

Bünyede sıkıntı çok ama hep ağrı kesici kullanarak, kesin tedaviden kaçıyor. Sağlık sorunu olan futbolun üzerinde, hep yanlış teşhis ve tedavi yöntemleri deneniyor.

Sürekli değişen kurallar, alınan kararlar ve uygulanan yöntemler daha da hasta hale getiriyor futbolu.

Bununla beraber, Türkiye’de futbol artık dar bir çevrenin sporu ve eğlencesi olarak yapılıyor. Hiçbir rasyonel tarafı olmayan futbol sistemi, sportif bir eğlenceden öte, zarar eden ticari bir faaliyete döndü artık.

Ticarileşen futbol, sokaktan masaya geçip iş insanlarının oyununa dönüşürken, aynı zamanda sürekli borç yazan işletme haline geldi. 

Yabancı kuralı tartışmaları henüz bitmemişken, şimdi de küme düşme kaldırılsın tartışmaları başladı. Üstelik bu tartışmaları, kulüpler birliği ortak bir karar alarak başlattı.

Kulüpleri birliği, “Küme düşme kaldırılsın” kararını Türkiye Futbol Federasyonuna tavsiye olarak sundu. Oyun oynanırken kuralları değişen Türk futbolunda, küme düşme kalktı

Öyle ki bu karar alınırken, UEFA’nın, 20 takımlı ligden fazlasına izin vermediği bile göz ardı edildi.


Küme düşen takımlar, sıralamayı etkiledi

Aslında küme düşmenin kalkması ile ligin şampiyonunun da tartışılır hale gelmesi olası duruyor. Mesela şampiyonluğun ve Avrupa kupalarına katılımın belirlendiği son 8 haftada, küme düşmemek için oynayan Kayserispor, Beşiktaş’ı 3-1 mağlup etti.

Yine şampiyonluğa oynayan Trabzonspor, kümede kalmak için can çekişen Ankaragücü ile berabere kaldı. Şampiyonlar ligine katılım için mücadele eden Sivasspor, yine kümede kalmaya çalışan Malatyaspor’a mağlup oldu.

Küme düşen takımların, şampiyonlukta ve Avrupa mücadelesine katılımda belirgin etkileri olmuşken, alınan günlük karar ile küme düşmenin kalkması, futbolun kaotik yapısına yeni tartışmalar ekleyecektir.

Bunun yanında borçlu sistemin, korona ile düşen gelirlerini, daha fazla takıma pay etme fikri, gelirleri azaltacaktır. Rekabet açısından, hoyratça gelirleri harcayıp, yanlış sportif kararlar ile başarısız kulüpler için bu karar ödül olacaktır.

Kayserispor 4 teknik adam 32 transfer, Malatyaspor 3 teknik adam 19 transfer, Ankaragücü 5 teknik adam ve 18 transfer yapmış.

Bu kadar çok teknik adam değişikliği ve çok sayıdaki transferler, küme düşen kulüpleri daha çok borçlandırırken, olası küme düşmenin kalkması ile haksız rekabet yaratacaktır.

Türkiye’de futbola dair günlük kararlar, hiçbir kurala ve düzene tabi olmayan rekabet, endüstriyel futbola uyumsuz ve yerel kaldıkça, Türk futbolu borçlanmaya devam edecektir.


Küme düşmenin kalkması ile gelirler daha da azalacak

Bu kararın, zaten sorunlu olan rekabete değer katacağı pek olası görünmüyor. Alınan karar ile koronavirüs sebebi ile oluşacak sıkışık maç takvimine, daha fazla maç eklenecek.

Bununla beraber, gelecek sezon Avrupa futbolunun 4 milyar Euro kaybı olacağı öngörülüyor.

Türk futbolunu da etkileyecek bu kayıpla, geçen yıl toplam geliri 4,2 milyar TL olan Türkiye’deki futbol pastasının da, korona etkisi ile yüzde 30’lar civarında küçüleceği tahmin ediliyor.

Dolayısı ile artan takım sayısı ile kulüplerin alacağı pay da azalacak.

Hiçbir planlamaya tabi olmayan Türk futbolunda,  kulüplerin bu isteği TFF tarafından nasıl karşılanırsa karşılansın, bu topraklarda futbol topu patlak bir şekilde oynanıyor.

Sportif açıdan hiç bir şey vadetmeyen, bir oyun bu.Dünyada futbol endüstriyelleştikçe, Türkiye’de futbol tezgâh altı kaldı.

Oyun oynanırken kuralları değişen, bu seferlik böyle olsun kararları alan Türk futbolu, müşterisinden kopuk bir işletmeye döndü.

Kazananı dar bir kesim, kaybedeni ise milyonlarca taraftar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU