Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ve hükümet üyeleri geçen çarşamba günü, Ürdün Vadisi'ndeki Fasayil köyüne ulaşmak için araçlarından inerek toprak yolu yürümek zorunda kaldı. Zira İsrail ordusu, bu köye erişimlerini engelledi.
Iştiyye köye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ni İsrail'e ilhak etme ve önümüzdeki ay itibariyle burada egemenliğini dayatma planına karşı bir dizi toplantıya katılmak için gitti.
Netanyahu, 720 kilometrekarelik bir alanı, yani Batı Şeria'nın yüzde 28'ini teşkil eden, kuzeydeki Bisan'dan Ölüdeniz'in güneyindeki Ayn Cedi'ye kadar 120 kilometre uzunluğundaki vadiyi ilhak etme planını uygulamakta ısrar ediyor.
Filistin’in geçimi
Ürdün Vadisi, Filistinliler için Arap dünyasına doğru bir doğu kapısı, hayati öneme sahip coğrafi konumu, Filistin’deki en verimli toprakları, aynı zamanda su rezervlerinin üçte birini teşkil ediyor.
Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ni ilhak etme ısrarı ve ortaya koyduğu barış planı, İsrail'in Ürdün ile sınır olan bu stratejik bölgeyi ilhakını öngören ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin desteğine dayanıyor.
Fasayil köyünde yaptığı konuşmada, “İsrail’in Ürdün Vadisi’ni zorla ilhak etmeye çalıştığını” söyleyen Iştiyye, Vadi’nin İsrail'e dahil edilmesinin Filistinliler açısından varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu, 1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurma olasılığını yok ettiğini söyledi.
İsrail, çoğu tarımsal olan 28 yerleşim yerinde yaşayan 8 bin yerleşimciye ek olarak 70 bin Filistinlinin yaşadığı Ürdün Vadisi'ni Ürdün ile Batı Şeria arasında 20 kilometre derinliğe sahip bir güvenlik bariyeri olarak görüyor.
Netanyahu, ilhakın ardından Ürdün Vadisi'ndeki Filistinlilerin İsrail vatandaşlığına geçmeyeceğini ancak “İsrail kontrolü altındaki Filistin bölgesinde” kalacaklarını söylüyor.
İdeolojik nedenler
Filistin Forumu İsrail Araştırmaları Merkezi (MADAR) araştırmacısı Fadi en-Nihal, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ni ilhak etme ısrarının yalnızca seçim için geçici bir siyasi tutum olmadığı, siyasi ve ideolojik nedenlerden kaynaklandığına inanıyor. Aynı zamanda bu “ideolojik siyasi kararın Ürdün Vadisi'nin İsrail güvenliği için önemini vurgulayacak yeni bir güvenlik boyutu sağladığını” beliriyor.
Vadi’nin gelişmiş güvenlik ve askeri teknolojisine rağmen İsrail için güvenlik açısından önem taşıdığına değinen Nihal, Ürdün'le olan sınırın uzunluğu, zorlu coğrafyası ve tamamen güvence altına almanın imkansızlığı nedeniyle İsraillilerin burayı ‘karın ağrısı’ olarak gördüğünü kaydediyor.
Independent Arabia’ya konuşan Nihal’in ifadelerine göre İsrail'in Ürdün Krallığı’nın güvenlik ve istikrarı koruyacağına dair elinde tuttuğu güvenceye rağmen Tel Aviv, Ürdün'deki dönüşümlerden korkuyor. Zira Ürdün toprakları, İsrail için stratejik bir derinlik oluşturuyor. Nitekim tarihte İsrail ve Filistin’e yönelik en önemli saldırıların doğudan patlak verdiği biliniyor.
Nihal, İsrail için rahatlatıcı bir durum olduğu düşünülen Arap dünyası dermansızlığı dolayısıyla Ürdün Vadisi’nin stratejik öneminin İsrail için önümüzdeki yıllarda ‘acil olmadığına’, ancak Netanyahu’nun İsrail kamuoyunu ilhakın gerekliği olduğuna ikna etmek için güvenlik faktörünü kullandığını vurguluyor.
Ürdün ve Filistin için felaket
Stratejik analist Fayiz ed-Duveyri, ilhakın Batı Şeria'da yer alan Filistin şehir ve köylerini parçalanmış kantonlara dönüştüreceğini, ayrıca Doğu Şeria ile teması keseceğini vurguluyor:
“İsrail'in Ürdün Vadisi’ni ilhakı, Filistin devletindeki egemenlik unsurlarını yerle bir ediyor ve onu Arap dünyasından uzaklaştırıyor. Nitekim ilhak, Ürdün ve Filistin için felaket nitelikli yeni bir gerçeklik teşkil edecek. Bir Filistin Devleti kurma olasılığına gem vuracak ve tek devleti sabit kılacak.”
Eriha eski Belediye Başkanı Hasan Salih de Ürdün Vadisi'nin stratejik, coğrafi, ekonomik ve turizm açılarından önemli olduğu görüşünde. Filistin'in Arap dünyasına açılan bir kapı olduğunu belirten Salih, Filistin'deki en verimli tarım arazilerinin İsrail’e milyar dolarlar kazandıran devasa kısımları içerdiğini belirtiyor.
Independent Arabia’ya konuşan Salih, “Netanyahu, Ürdün Vadisi'ni ilhak ederek kendisini İsrail Devleti’nin kurucusu David Ben-Gurion’un ardından İsrail'in tarihi lideri addediyor” dedi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin