Bilim insanları hem kadınların hem de erkeklerin çocuk sahibi olduktan sonra bir dizi hormonal ve zihinsel değişiklik yaşadığını söylüyor.
Esas itibarıyla baba olmak da tıpkı anne olmak gibi biyolojik bir olay.
The New York Times’ta yer alan haberde, baba olduktan sonra erkeklerin testosteron düzeyinin azaldığının görüldüğü belirtildi.
Yapılan araştırmalara göre, erkekleri eş bulmaya motive eden şey büyük ölçüde testesteronlar. Uzmanlar yüksek testosteron düzeyine sahip erkeklerin muhtemel eşler açısından daha çekici olduğu belirtiyor.
Bilim insanları başarılı bir baba olmanın biyolojik açıdan başka eşler aramak yerine aileye odaklanmak anlamına geldiğini, bu yüzden de testesteronların azalacak şekilde evrimleştiği söylüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Örneğin, 2011’de yayımlanan öncü çalışmalardan birinde Dr. Lee Gettler, Filipinler’de yaşları 21 ile 26 arasında değişen 624 erkeği inceledi. Dr. Gettler, çalışmadaki tüm erkeklerin testesteron düzeylerinde normal yaşa bağlı düşüşlerin yaşandığını saptarken, 5 yıllık araştırma süresi içinde baba olan 465 erkekte daha kayda değer düşüşler yaşandığını tespit etti.
Dr. Gettler, çocuğu olan erkeklerin bekar ya da evli erkeklere nazaran testosteron düzeylerinde ortalama yüzde 34’lük düşüş kaydetti.
Amerikalı antropolog Dr. Gettler, elde ettiği sonuçların testosteron düzeyindeki düşüşün erkeğin bakım davranışları üzerinde etkisi olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Öte yandan bazı çalışmalardaysa, erkeğin testosteron hormonu ne kadar düşük olursa çocuğuyla etkileşime girdiğinde oksitosin ve dopamin gibi bağ hormonları salgılama ihtimalinin o kadar arttığı ortaya kondu.
Bu nedenle çocuk bakımı güçlü bir bağın yanı sıra mutluluk ve memnuniyet duygularını tetikleyen nörokimyasal süreçleri de başlatıyor.
Bununla birlikte beyinde de yapısal değişikliklerin yaşandığı ifade edildi.
Denver Üniversitesi’nde doktora öğrencisi Dr. Pilyoung Kim, 2014’te 16 babanın çocuklarının doğduğu ikinci ve dördüncü haftayla 12. ve 16. haftalarda MR görüntülerini aldı. Dr. Kim, beynin bağlılık, bakım ve empatiyle ilişkili bölümlerinin sonraki haftalarda ilk haftalara kıyasla daha fazla beyaz ve gri madde barındırdığını saptadı.
Dr. Kim beynin bu şekilde büyümesinin bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak ve onu anlamak gibi ebeveynlikle ilişkili yeteneklerin artmasıyla alakalı olduğunu düşünüyor.
Beyindeki anatomik değişiklikler, babaların aylar boyunca süren kademeli öğrenme deneyimini destekleyebilir.
İsrail’in Bar-Ilan Üniversitesi’nde 2012’de yürütülen çalışmada hem kadınların hem de erkeklerin beyinlerinde önemli değişiklikler yaşandığı tespit edilmişti. Annelerin beyin çekirdeğine daha yakın, bakım, besleme ve risk tespit etmeyle ilişkili bölgeleri etkinleşirken, babaların planlama, problem çözme gibi bilişsel yetenekleri gelişiyor.
Bilim insanları annelik ve babalık konusunda daha fazla çalışma yürütülmesi gerektiğini söylüyor.
The New York Times