HDP’li Beştaş: Ciddi bir ayrımcılık ve fırsatçılıkla 200 bin insan ölüme terk ediliyor

Halkların Demokratik Partisi Grup Başkanvekili Beştaş, iktidarın 90 bin kişiyi tahliye etme telaşı yaşarken binlerce insanın hayatını ise tehlikeye attığını savunarak, "Bu düzenlemede; düşünceye, ifade özgürlüğüne af yok" dedi

HDP’li Beştaş: Ciddi bir ayrımcılık ve fırsatçılıkla 200 bin insan ölüme terk ediliyor / Fotoğraf: HDP Basın

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülmekte olan İnfaz Yasa Teklifi ve gündemdeki gelişmelere ilişkin basın açıklaması yaptı. 

Meclis bahçesinde yapılan açıklamaya katılan HDP’li vekiller, ellerinde “İnfazda eşitlik adalet” dövizleri ile tutuklu siyasetçilerin fotoğraflarını taşıdı.

Sözlerine koronavirüs salgını nedeniyle yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek başlayan Beştaş, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasının kabul edilmemesini “aklama” olarak değerlendiren Beştaş, “Türkiye’yi yönetemediklerini, iç çatışmaları ve iç çelişkilerinin git gide arttığını ortaya koymuştur” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Millet can derdindeyken İçişleri Bakanı insanların peşinde”

Koronavirüs kaynaklı ölümlerin artmaması için iyi bir yönetime ve daha güçlü tedbirlere ihtiyaç olduğunu aktaran Beştaş, cuma günü ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile buna şahit olduklarını belirtti.

Salgından insanların hayatını kaybederken iktidarın rant peşinde olduğunu aldığı her karar ile ilan ettiğini ileri süren Beştaş, “İnsanlar can derdinde iken, İçişleri Bakanı ne kadar basiretsiz, ne kadar öngörüsüz ve ne kadar yönetemediğini cuma akşamı gösterdi. Ve üstelik görevini yapmak yerine her işle meşgul olan bir İçişleri Bakanı var. Şu anda bir birim kurmuş, tweet atan, söz söyleyen, video yayınlayan insanların peşine düşmüş durumda” diye konuştu.

“Tek dertleri 70 maddeyi meclisten geçirmek”

İnfaz paketinin koronavirüs salgını ile ilgili olmadığının iktidar tarafından itiraf edildiğini kaydeden Beştaş, basın açıklamasında öne çıkan konu başlıkları şöyle:

“Bugün infaz yasasını 7’nci günü. Bu konuda birkaç noktaya açıklık getirmeye çalışmak gerekiyor. Bu infaz paketi koronavirüs ile beraber hazırlanmamıştır. İki yıldır özellikle iktidarın küçük ortağının birileri için af istediğini hepimiz biliyoruz. Zaten Genel Kurul’da da bunu iktidar partisi yetkilileri itiraf ettiler. Dediler ki, “bizim paketimiz 6 aydır hazır” ama bu paket 6 ay değil yıllardır hazır. Ve anlaşmanın bir parçası. 

Şimdi salgınla beraber, fırsatçı bir iktidar olduğu için, her koşulda, her zeminde, her ölüm tehlikesinde kendi önceliklerini ortaya koyduğu için, normal zamanlarda kabul edilmeyecek, tartışılacak bir paketi koronavirüs ile birlikte getirip Meclis gündemine adeta bomba gibi koymuştur. 70 maddeden söz ediyoruz. Bunu kamuoyuna açıkladıklarında salgın nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin dışarıyı çıkarılması için olduğunu iddia ettiler. Ama koca pakette, 70 maddelik pakette sadece tek bir madde var koronavirüs ile ilgili, o da 13’üncü madde. Bu kadar can pazarı yaşanırken, her gün 100 yakın ölüm yaşanırken, dünya Korona ile mücadele edip olağanüstü önlemler alırken,  AKP ve MHP’nin derdi kendi 70 maddelerini meclisten geçirmek. 

Sadece 3 madde ile 295 bin mahkumun hayatını güvenceye alabiliriz

"Peki bu 70 madde ne içeriyor?" diye soran Beştaş, "Kalıcı değişiklikler içeriyor. Ve 11 ayrı kanunda, yasada değişiklik öngörüyor. Şimdi salgının bu kadar yüksek oranda seyrettiği bir dönemde 70 maddeyi geçirmeye çalışmak ne anlama geliyor? Bize diyorlar ki HDP süreci uzatıyor, hayır biz süreci uzatmıyoruz. Biz diyoruz ki; koronavirüs sebebiyle 2 maddeyle, 1 maddeyle, maksimum 3 maddeyle biz içeride tutulan cezaevlerinde tutulan 295 bin mahpusun yaşam hakkını güvenceye alabiliriz. Bunu söylüyoruz. 70 maddeye ihtiyacımız yok" ifadelerini kullandı.  

Ciddi bir ayrımcılık ve fırsatçılıkla 200 bin insan ölüme terk ediliyor 

İnfaz düzenlemesiyle bir yandan 90 bin insanın dışarı çıkartılmak istendiğini diğer yandan ise 200 bin insanın hayatanın tehlikeye atıldığını savunan Beştaş, şunları söyledi: 

"Bunu izlemeyeceğiz çünkü şu ana kadar iki tane kesin olmak üzere başka iddialar da var, cezaevlerinden cenazeler çıkıyor. Hastalar var, yaşlılar var, kendisine bakamayacak durumda olanlar var, engelliler var, çocuklu kadınlar, çocuklar var. Burada ciddi bir ayrımla, fırsatçılıkla bu kişiler ölüme terk ediliyor. 

Son söz olarak şunu söylüyorum. Bu af yasasında söze af yok, düşünceye af yok, ifade özgürlüğüne af yok, örgütlenme özgürlüğüne af yok, siyaset yapma hakkına af yok. Demokratik sayılan hiçbir fiile ve daha doğrusu söze ve etkinliğe af yok. Ama fiile af var. Bir hukuk deyimidir fiil demek. Yani birinin ölümüne sebep olmak, birini yaralamak, birinin çocuğunu kaybetmesine vesile olmak affedilebilir ya da bir mafya lideri olan ya da bu konuda bazı baronlar affedilebilir, izinli olabilir, ev hapsine çıkabilir. Ama bununla ilgili iktidarı tek bir cümle ile eleştiren ona muhalefet eden herkes bu özel af kapsamının dışındadır. 

 

Independent Türkçe
 

DAHA FAZLA HABER OKU