Koronavirüs salgınının İtalya’da bu kadar yıkıcı olmasının nedeni ülkenin yaşlı bir nüfusa sahip olması ve yaşlıların gençlerle sık sık temas halinde olması olabilir.
Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışma farklı jenerasyonların aynı çatı altında yaşamasının İtalya’nın kırsal bölgelerinde virüsün yayılmasını “hızlandırdığını” öne sürdü.
Kriz içindeki İtalya’da 31 binden fazla kişiye hastalık teşhisi kondu ve salgında en az 2 bin 503 kişi hayatını kaybetti.
Ülke, Japonya’dan sonra en yaşlı ikinci nüfusa sahip. Nüfusun yüzde 22’si, enfekte olmaları durumunda ölüm olasılıklarının daha yüksek olduğu belirtilen 65 yaş üstü.
Ancak felaketi tetikleyen gençlerin hareketleri olabilir.
Kırsal bölgelerdeki genç yetişkinlerin ebeveyn ve büyükanne ve büyükbabalarıyla yaşamaları ancak çalışmak ve sosyalleşmek için Milano gibi şehirlere gidip gelmeleri yaygın bir durum.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Oxfordlu araştırmacılara göre virüsü seyahat ederken kapıp hasta olduklarını fark etmeden eve taşımış olabilirler.
Bu hafta yayımlanan başka bir araştırma hastaların yüzde 86’sının ülkede yaşanan salgının ilk evrelerinde hasta olduklarının farkında olmayabileceğini böylece ölümcül salgının yayılması riskinin farkında olmadan yükseldiğini öne sürmüştü.
Britanya Başbakanı Boris Johnson bu hafta yaptığı açıklamada dramatik önlemlerden biri olarak insanları hasta ya da yaşlı akrabalarını ziyaret etmemeye çağırdı.
Salgının İtalya’daki yıkıcı etkileri Milano ve Lombardiya ve Veneto bölgelerindeki daha kırsal alanlarda yoğunlaştı.
Tüm ülke tecrit altına alındı, halkın dışarı çıkmaları ya da seyahat etmeleri yasaklandı, turistler ülkeden gönderildi.
Daily Mail’de yer alan habere göre Demographic Science adlı bilimsel yayında yer alan çalışmada araştırmacılar şunları yazdı:
Topluluklar arasındaki nispeten az sayıda temas bile, keskin dünya kuramı denen ortalama ağ mesafelerinde sert bir azalmaya neden olabilir.
Milano çevresindeki gençler ‘kişileri birbirine bağlayan’ böyle bir topluluk olabilir. Bunlar, şehirde çalışıp ebeveynleri ve büyükanne ve büyükbabalarıyla en sert darbeyi almış köylerde yaşıyor.
Böylece kuşaklararası ortak ikamet, yaşlıların ilk vakalara yakınlığını artıran topluluklar arası bağlantılar oluşturarak salgını hızlandırmış olabilir.
Çalışmada yaşam tarzının tehlikesi, şehre gidenlerin pek çok insanla etkileşime girmesi, kalabalık yerleri ziyaret etmesi ve daha kalabalık koşullarda çalışması ya da seyahat etmesi şeklinde tarif ediliyor.
Hastalık bu kişilerden ya çok hafif bir hastalığa yakalandıklarını düşündüklerinde ya da henüz kendilerini hasta hissetmeden bulaştığı için virüsü kapıp fark etmeden yayma riskleri bulunuyor.
Ve bu şekilde, seyahat edenlerin Milano’ya getirdiği virüs şehirden çıkıp kırsal bölgedeki daha küçük köylere ulaşabilir.
Oxford çalışmasının yazarlarından Dr. Jennifer Dowd, yaşlıları toplumun geri kalanından tecrit etmeye çalışmanın yeterli olmayacağını söyledi.
Wired’da yer alan habere göre Dowd, “Dikkat çekmeye çalıştığımız noktalardan biri bunun sadece yaşlı nüfusu izole etmekle ilgili olmadığıdır. Onların en savunmasız olduklarını tespit ediyoruz. Çan eğrisini düzleştirmek için teşvik edilen, genel sosyal mesafe” dedi.
Çan eğrisini düzleştirmek, hastaneler üzerindeki baskıyı azaltmak için salgını uzatmaya ve vakaları daha uzun süreye yaymaya çalışmak anlamına gelen bir terim.
Dowd, “Bence savunmasız kısmı daha fazla bir nüfusa sahip olduğunuzda bu gerçekten önemli” diye konuştu.
İtalya, Avrupa’daki en fazla yaşlı nüfusa sahip ülke.
Koronavirüs nedeniyle dünya çapında 9 bine yakın kişi hayatını kaybetti. Mevcut vaka sayısıysa 200 bini aşmış durumda.
Independent Türkçe, Daily Mail