Yeni tip koronavirüsün (Covid 19) yayıldığı ülke sayısı 63'e ulaştı.
86 binden fazla insanın enfekte olup, neredeyse 3 bin kişinin yaşamını yitirdiği salgın, ülke ekonomilerini sarstı.
Çin'de fabrikalar kapanıp, üretim dururken, Uluslararası Para Fonu (IMF) ülkenin büyümesini 5,6 olarak revize etti.
Salgına karşı henüz bir ilaç ya da aşının üretilmemesi nedeniyle, koronavirüsün piyasaları ne kadar süre daha etkileyeceği bilinmiyor.
Salgının merkezi Çin'in dünyanın en büyük ikinci gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) sahip ülkesi olması sebebiyle, yeni tip koronavirüsün küresel ekonomiye etkisinin 1 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor.
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu, Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar ve Şant Manukyan, Covid 19’un küresel piyasalara etkisini Independent Türkçe’ye yorumladı.
Arslanoğlu: Belirsizlik birkaç hafta daha sürer
“Bilinen bir bilinmeyen haline gelen durumla karşı karşıyayız” diyen Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu, piyasalardaki dalgalanmanın etkisini birkaç hafta daha sürdüreceği ancak ekonomiye yansımaların zamana yayılacağı görüşünde.
“İtalya’daki koronavirüs vakaları, Avrupa piyasalarını çok olumsuz etkiledi”
Haber akışlarının çok keskin iniş-çıkışlara yol açabildiğini söyleyen Arslanoğlu, bu durumun (fiyatlama) iyimser de kötümser de olabileceğini söylüyor:
Örneğin İtalya’daki koronavirüs vakaları, Avrupa piyasalarını çok olumsuz etkiledi. Korku, direkt güvenle ilgili bir durum olduğundan piyasaları etkiliyor. 400 milyon nüfus barındırıyor Avrupa. İtalya’daki bir durum, diğer ülkeleri de etkiliyor.
"Üçüncü çeyrekte toparlanmaya başlayacak olan piyasalar, kasım ayındaki Amerikan seçimleri öncesinde çıkışını durduracak"
Prof. Dr. Arslanoğlu, “İlk iki çeyrek ciddi bir yavaşlama görülecek, sonra da bu durumun telafisine yönelik büyüme devam edecek. Yaklaşık olarak Mart sonuna kadar finansal piyasalarda dalgalı bir seyir sürecek ancak sonrasında bir miktar daha tablo netleşecek, finansal piyasalar durumu doğru fiyatlayacak.
Yılın ikinci yarısında finansal piyasaların toparlanmaya başlayacağını düşünen Erhan Arslanoğlu, bu kez de Amerikan başkanlık seçimleri nedeniyle piyasaların olumsuz etkilenme riskine dikkat çekiyor.
Arslanoğlu’na üçüncü çeyrekte toparlanmaya başlayacak olan piyasalar, kasım ayı öncesinde çıkışını durduracak:
Bir çeyrek daha finans piyasaları hem dalgalı hem de olumsuz seyredebilir, sonra olumluya dönecektir. Ancak kasım ayında da Amerikan seçimleri olacak, bu durum finans piyasalarının çok hoşuna gitmeyecektir. Bu düşüş, piyasaları bu yılın ocak ayının ilk haftasındaki olumlu seyre döndürür. Amerikan seçimi öncesi finans piyasalarının bozulmasını zaten bekliyordum. Şimdi bir toparlanma olabilir ama seçim belirsizliği daha fazla iyileşmesini engelleyecektir.
Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu, son günlerde fiyatı birkaç katına çıkan maske gibi birçok ürünün arz eksikliği nedeniyle artarak enflasyona neden olabileceğini söylüyor.
“Merkez Bankalarının yapabilecekleri sınırlı”
Küresel ölçekte stagflasyon riskine dikkat çeken Prof. Arslanoğlu, böyle bir küresel salgın karşısında Merkez Bankalarının yapabileceklerinin sınırlı olduğu görüşünde:
Geçici bir stagflasyon yaşayacağız ve bu durumda Merkez Bankalarının yapabilecekleri sınırlıdır. Stagflasyon finans piyasalarının çok sevmediği bir durumdur. Piyasalar olumsuz fiyatlamayı bir süre koruyabilir, borsalar düşük seyreder, hisse senedi piyasaları ve faizler düşük seyreder, altın fiyatları yüksek seyreder… Şimdiki durumda olduğu gibi…
Aybar: Salgının olumsuz iktisadi etkileri uzunca bir süre bizimle olacak
Yeni tip koronavirüsün küresel etkilerini sorduğumuz Aydın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar Aybar ise "40'ı aşkın ülkeye yayılmış olan koronavirüs salgını, korku faktörü ötesinde küresel arz zincirlerini olumsuz etkileme, tüketici talebini kısma ve fiyat hareketlerini belirleme özelliği gösteriyor. Ayrıca ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşını sonlandıran Faz -1 Anlaşmasının uygulanmasında aksaklıklara neden olabilecek dinamikleri de tetikliyor" ifadelerini kullanıyor.
Son günlerde koronavirüs salgınından ölenlerin sayısının ilk haftalardakine oranlar 3’te bir azaldığına dikkat çeken Aybar, "Bu durum, Çin’in kısıtlayıcı önlemleri gevşeterek daralan ekonomisini bir parça rahatlatma yolunu seçtiğini gösteriyor. Salgın Hubei bölgesinde ortaya çıkıp yaygınlaşmaya başlayınca ekonomik olumsuz etkileri bertaraf etmek için Çin’in bir takım canlandırıcı iktisadi önlemler aldığını görmüştük. Başta KOBİ’ler olmak üzere ulaştırma, hava taşımacılığı, turizm ve e-ticaret gibi sektörleri desteklemek için Çin, şirketler kesimi vergi yüklerini hafifletip, borç ödemelerini erteleme yolunu seçmişti. Daralan Çin ekonomisi merkezli küresel ekonomik etkiyi Çin’in üretim bandını canlı tutmak için yurtdışından yaptığı ithalat talebindeki daralma etrafında değerlendirmek mümkündü. Örneğin, Çin’in petrol ve hammadde ithalatı yaptığı Afrika kıtasındaki bazı ülke ekonomileri üzerindeki etkinin son derece olumsuz olduğu tespit edilebiliyor.
"Dow Jones ve Nasdaq ciddi düşüşler kaydediyor, petrol fiyatları yüzde 5 civarında geriledi"
Bugün ise Kovid-19'un başta ABD olmak üzere gelişmiş Batı ülkelerindeki şirketlerin üretim zincirlerindeki gerilemenin temelli kar beklentilerini olumsuz etkilemeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Sedat Aybar, "Dow Jones ve Nasdaq gibi sermaye piyasaları ciddi düşüşler kaydediyor. Petrol fiyatları yüzde 5 civarında gerilemiş durumda" diyor.
Aybar, salgının küresel ekonomiye etkilerine ilişkin 10 Yıllık ve 30 Yıllık tahvil faizlerinin düşük seviyesine dikkat çekiyor:
Salgın bağlantılı iktisadi beklentilerin olumsuz etkilerini 10 Yıllık ve 30 Yıllık tahvil faizlerinin ulaştığı düşük seviye üzerinden izlememiz de mümkün. Son yılların en düşük düzeyini yansıtan bu tahvil faizleri salgının olumsuz iktisadi etkisinin daha uzunca bir süre bizimle birlikte olacağını gösteriyor. Diğer yandan salgının, özellikle petrol ithal eden ve enerji bağımlısı ülkeler açısından yaratabileceği bazı avantajlı durumların da olabileceğini vurgulamak gerekiyor.
Manukyan: Yaz aylarında da bu durum devam ederse globalde resesyona gidiyoruz demektir
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise salgının küresel piyasaları etkilemesine ilişkin olarak “Koronavirüs Çin’le sınırlıyken, bu durum piyasayı çok fazla etkilemiyordu. Salgının Güney Kore ve Japonya’ya sıçraması, işin seyrini değiştirdi zira tedarik zincirinin tüm önemli ülkeleri durumdan etkilenince, piyasalar tepki vermeye başladı” yorumunu yapıyor.
Manukyan, Avrupa piyasaları özelinde bütün bu vakaların ilk başta ekonomiyi negatif etkileyeceğini, AB’nin lokomotif ülkelerinden Almanya’nın büyüme paketi açıklayacağını söylüyor.
Şant Manukyan, “Çin'de birinci çeyrekte yüzde 3 veya daha az büyüme olacaktır. Büyük bir paket açılacaktır. İlk aşamada Avrupa’nın bu gidişattan negatif etkileneceğini ancak salgın 10 milyonlarca kişiye gitmeyeceğini, piyasanın paketleri satın alacağını düşünüyorum” diyor.
Bilimsel modellemelere bakıldığında salgının küresel etkilerinin nisan ve mayıs aylarında en yüksek seviyeye çıkacağını belirten Manukyan, “Yaz aylarında da bu durum devam ederse, globalde resesyona gidiyoruz demektir” ifadelerini kullanıyor.
“Hükümetlerin açacağı mali paketler öne plana çıkar, pozitif fiyatlama başlar”
Salgının ABD piyasalarındaki yansımasını ve FED’in faiz kararını etkileyip etkilemeyeceğini sorduğumuz Şant Manukyan, bu durumun 11 Eylül saldırıları dönemine benzeyebileceği görüşünde:
ABD’de bir salgın başlayacaksa bunu 11 Eylül saldırıları dönemine benzetebiliriz. Halk dışarı çıkmıyordu, uçuşlar kesilmişti, kamu kaynakları savunma sanayiine aktarılıyordu. Aynı şeyler olacak ABD’de. Tüketicinin güveni ve harcamalar azalacak. Bu durumda FED acil faiz indirimi ve daha fazla likidite vermek gibi önlemler almak zorunda kalacaktır. Henüz bu noktaya olaylar varmadı ama yayılmaya devam ederse henüz var mümkün.
"Merkez Bankası, FED'inkine benzer bir tepki verse bile etkileri sınırlı kalacaktır"
Şant Manukyan, Türkiye özelinde ise salgının ülkede henüz görülmemesi nedeniyle piyasaların çok tepki vermediğini söylüyor.
Ülkede koronavirüs vakası görülmesi durumunda ise "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, FED'inkine benzer bir tepki verse bile etkileri sınırlı kalacaktır" yorumunu yapıyor.
© The Independentturkish