Sanatsal faaliyetlerini sürdürürken 12 Kasım 2019’da “protestolara katıldığı” iddiasıyla ilk önce uzun süre gözaltına tutulan daha sonra İran'ın Sine Cezaevi’ne konulan Kürt sanatçı Perisa Seyfi, karşılaştığı işkence ve kötü uygulamalara maruz kaldığı için açlık grevine başladı.
Cezaevi yönetiminin işkencelerine son vermesi için 15 gün önce yeme ve içmeyi bırakan Seyfi’nin hayatı tehlikesi sürüyor.
“Serum bile takmasına izin vermeden tekrar cezaevine gönderdiler”
Son gelişmelerle ilgili Independent Türkçe’ye bilgi veren Perisa Seyfi’nin kardeşi Ferhad Seyfi, durumu kötüleşen kardeşi Perisa’nın acilen Sine Tevhid Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi.
Görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre kardeşinin hastanede kan kustuğunu belirten Ferhad Seyfi, “Perisa’nın durumunun kötüleştiğini ve hastaneye kaldırıldığını duyan anne ve babam hastaneye koşuyor ama Perisa ile görüştürmüyorlar. Görgü tanıklarının anlattığına göre Perisa hastanede kan kusmuş. Güvenlik güçleri doktorların serum takmasına bile izin vermeden tekrar cezaevine götürülmüş” bilgisini paylaştı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kardeşinin durumunun her geçen daha kötüleştiğini söyleyen Seyfi, ailesi olarak Perisa’nın hayatından endişeli olduklarını kaydetti.
“Değerinin çok üstünde olduğu halde tapu kabul edilmedi”
Perisa’nın kaldığı cezaevini protesto amaçlı düzenlediği açlık grevinin basına yansımasından sonra ailenin mahkeme tarafından çağrıldığı bilgisini paylaşan Ferhad Seyfi, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle Perisa ile ilgili haberler yapıldıktan sonra mahkeme aileyi çağırdı. Mahkeme ‘Eğer bize evin tapusunu veya 50 bin dolar teminat verirseniz, mahkeme gününe kadar Perisa’yı serbest bırakacağız aksi takdirde mahkeme gününe kadar tutukluluğu devam edecek’ dedi. Ne evimizin tapusu var ne de 50 bin doları bulacak kadar paramız. Birkaç tane tarla var onların da tapusu yok.”
“Amaç aileye eziyet çektirmek”
Babasının ev bulmak için arayışa girdiğini ve uğraşlar sonucunda kiralık bir ev bulduğunu ifade eden Seyfi, evin 50 bin dolar değerinin çok üstünde olmasına rağmen mahkemeden gönderilen eksperin ‘evin 50 bin dolar değeri yok’ gerekçesiyle tapuyu kabul etmediğini belirtti.
Ailesinin çok daha yüksek değerde ikinci bir evi daha bulduğunu ama onun diğeri gibi kabul edilmediğini dile getiren Seyfi, “Emlakçılar son bulunan ev için gösterilen değerin 3-4 katı olduğunu söylediler. Ama buna rağmen eksper kabul etmedi. Anladık ki amaç aileye eziyet verip işkence çektirmek” dedi.
© The Independentturkish