Londra'da Kara Veba kurbanlarının gömülü olduğu kesinleşen ilk toplu mezar, kırsaldaki toplulukların salgın ölümleriyle başa çıkma konusunda kalabalık kentlerde yaşayanlara nazaran daha donanımlı oldukları yönünde kabul gören teoriler hakkında şüphe uyandırdı.
İki düzineden fazlası çocuk 48 kişinin kalıntıları, Lincolnshire'ın kuzeyindeki 14. yüzyıldan kalma bir manastır ve hastane olan Thornton Manastırı arazisinde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Araştırmacılar mezarın boyutunu da göz önünde bulundurarak manastırın çevresinde yaşayan insanların veba karşısında "yenik düştüğünü” söylüyor. Çalışmaya göre yeni kanıtlar daha az nüfusa sahip kırsal toplulukların veba ölümleriyle daha iyi başa çıkabileceği yönündeki önceki varsayımları yerinden ediyor.
14. yüzyılın ortalarında Avrupa'da hızla ilerleyen Kara Veba on milyonlarca insanı öldürdü. Tahminler,1353 yılına gelindiğinde, İngiltere nüfusunun yarısının, Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu ve insan yerleşimleri etrafında yaşayan memelilerdeki pirelerden kaynaklanan salgın nedeniyle öldüğüne işaret ediyor.
Sheffield Üniversitesi'nden Dr. Hugh Willmott, 2011'den beri Thornton Manastırı arazisinde tüm alanı kapsayan bir araştırmada çalışıyor. Proje 2013 yılında odağını, etrafı düz arazide yükseklik oluşturan bir höyüğe çevirdi. Willmott ve ekibi, arazinin altında VIII. Henry'nin manastırları tasfiye ettiği dönemden kalan bir bahçe veya başka bir yapı bulmayı beklerken bunun yerine bir toplu mezarla karşılaştı.
Willmott “Kazıya başlamadan önce arazi yüzlerce yıldır koyunların otladığı sıradan bir yeşil alandı, ancak İngiltere'deki birçok çayır gibi, çim kaldırılır kaldırılmaz, tarihin katmanları arkeoloji tarafından ortaya çıkarılabilir" ifadelerini kullandı ve ekledi: "Kara Veba sırasında İngiltere nüfusunun yarısından fazlasının öldüğü tahmin ediliyor olsa da, olayla ilişkili toplu mezarlar çok nadir. Yerel toplulukların sevdiklerini mümkün olduğunca sıradan bir yolla defnetmeye devam ettikleri görülüyor."
Daha önce 14. yüzyıldan kalan ve Yersinia pestis'in tespit edildiği iki arazi, Londra'da tarihsel kayıtlara geçmiş mezarlıklardı. Kent yetkilileri çok sayıda ölü ile başa çıkmak için acilen yeni gömü alanları açmak zorunda kalmıştı.
Kırsal Lincolnshire'ın sakin bir köşesinde bu döneme ait daha önce bilinmeyen ve tamamen beklenmedik bir toplu mezarın bulunması benzersiz. Böylesine yıkıcı bir tehditle karşı karşıya kalmaya hazır olmayan küçük bir topluluğun karşılaştığı gerçek zorluklara ışık tutmakta.
Arkeologlar iskeletlerdeki dişleri Kanada'daki McMaster Üniversitesi'ne gönderdi ve üniversitedeki araştırmacılar dişlerden alınan DNA'larda Y. pestis'in bulunduğunu tespit etti.
Antiquity adlı hakemli dergide yazan araştırmacılar, Kara Veba'nın Lincolnshire'daki Thornton Manastırı'nın arazisine ilk kez 1349 ilkbaharında veya yaz başında yerleştiğini düşündüklerini aktardı.
Yazarlar yakınlardaki manastırlardaki keşişlerin de bu dönemde çok sayıda ölüm kaydettiğini belirtti. Ancak yaptıkları çalışmada radyokarbon analiziyle tahmin edilen Thornton Manastırı iskeletlerinin yaşlarının çeşitliliğine bakıldığında bunun kurbanların salgının tekrar görüldüğü bir vakitte ölmüş oldukları anlamına gelebileceğini söylediler.
Yazarlar, toplu mezarların “her şeyden önce 'iyi bir ölüm'e değer veren bir toplumda, ölülerle başa çıkmaya dair yerleşik sistemin yıkıcı bir başarısızlığını” temsil ettiğini söyledi. Büyük olasılıkla vebanın yüksek ölüm oranı ve ölüleri gömmeye yetecek kadar insan kalmaması nedeniyle olduğu belirtildi.
Yazarlar “Böyle zor koşullarda bile ve mezarın olağandışı derecede toplumsal doğasına rağmen ölenler için büyük özen gösterilmiş. Çoğu durumda kitle, bir Ortaçağ Hristiyan cenazesine uygun şekilde mezarda düzgünce örtülmüş ve yerleştirilmiş" dedi.
Yazalar, Lincolnshire'daki bölgeyi “İngiltere'de bu zamana kadar görülmemiş, eşsiz bir alan” diye niteledi.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/science/archaeology
Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk
© The Independent