Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Libya’da savaşan IŞİD'li ailelerin 6 Tunuslu yetim çocuğunu kabul edişi, Tunus kamuoyunda tartışma başlattı. Zirâ bu kararı hoş karşılayan da vardı, isteksizce kabul edenler de, bu çocukların Tunus’a geri dönmelerini kesinlikle reddedenler de.
Bu konuda özellikle sosyal medyada birçok yorum yapıldı. Bu adımı hoş karşılamayan çoğunluk, bunun tüm Tunuslular adına olumsuz bir mesaj niteliğinde olduğunu dile getirdi.
Bazıları Cumhurbaşkanı Kays Said’in çocukları kabul ederek IŞİD'li savaşçılara "Siz merak etmeyin, çocuklarınız güvende" mesajını gönderdiğini iddia ederken diğer kesim ise Said’in ülkedeki güvenlik ve askeri personelin ya da yoksulların çocuklarına ve yetimlere de aynı özeni göstermeye çağırdı.
Tunus, yasal ve adli prosedürlerin tamamlanmasının ardından, IŞİD'lilerin çocuklarından daha fazlasını, aynı zamanda bu savaşçıların eşlerini de ülkeye kabul etmeye hazırlanıyor. İnsan hakları örgütleri, Suriye'dekiler de dâhil olmak üzere bu şekilde yaklaşık 200 çocuğun bulunduğunu tahmin ediyor.
Bu çocuklarla özenle ilgilenilmeli
Terör ve teröristlere karşı tutumunu belirlemiş olan böyle bir toplumda bu çocukların geleceği nasıl olacak? Tunus devleti, onlara ihtiyaçları olan bakımı sağlayacak mı ya da gittikleri her yerde onları bulacak olan "terör" utancından kaçmalarını sağlayacak mı?
Sosyalist Durra Mahfuz, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, bu çocukların özel merkezlerde, gereken psikolojik ve toplumsal bakımı almaları gerektiğinden bahsetti. Aynı zamanda bu çocukları kademeli olarak topluma dâhil ederek gelişimlerini takip etmenin ve onları çocuklara özel kulüplere göndermenin önemini vurguladı.
Diğer yandan, Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Said, ailelerine teslim edilmeden önce bu çocuklara psikolojik danışmanlık ve sağlık hizmetleri sağlamak için ilgili devlet organlarının gerekli tüm tedbir ve prosedürleri hızlıca alması gerektiğini vurguladı.
Tunus'taki Çocuk Koruma Bölge Temsilcisi El-Munsif Abdullah, konuyla ilgili basın açıklamasında, bu çocukların okula dönmeleri ve mesleki hayata dâhil olmalarını sağlayacak adımların atılacağını açıkladı.
Bu çocukların ilk aşamada psikolojik ve bedensel tedavi alacakları bir yere götürüleceklerini daha sonra ise ailelerine verileceklerini belirten Abdullah ailelerinin bu çocukları kucaklayıp kucaklayamayacaklarına dair incelemelerin de yapılacağına değindi.
Tunus İnsan Hakları Gözlemevi Müdürü Mustafa Abdulkebir, Libya'da tutulan ve yaşları 4 ila 13 arasında değişen 36 Tunuslu çocuğun bulunduğunu bildirmişti. Bu çocukların, Libya hükümetine bağlı askeri ve güvenlik güçleri tarafından tutuklanan anne ve babalarıyla kaldığı biliniyor. Ancak Trablus hükümeti, Libya’da yargılamak istediği bu kişileri anavatanlarına teslim etmeyi reddediyor.
Daha önceki Tunus hükümetlerinin yürüttüğü politika, ülkedeki hassasiyet nedeniyle bu meselenin ertelenmesi ve geciktirilmesi eğilimindeydi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Arap hapishanelerinde tutulan anne ve çocukların geri alınması konusunun geri planda kaldığını vurguluyordu.
Yeni bir sınav
Bu çocuklar, bir gün gerçekle yüzleşecekler ve birer kurban olduklarını anlayacaklar. Suriye’de savaşın süregeldiği yıllarda teröristlerin geçişini sağlamakla suçlanan Tunus devletinin ise bu çocukların birer teröriste dönüşmemesi sorumluluğunu omuzlarına alması gerekecek. Yetim çocukların geri dönüşünün taşıdığı riskler, ülkenin yaşadığı çeşitli sorunlara ek olarak Tunus için yeni bir imtihan olacak.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan