Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 20 Ocak 2019 Pazartesi günü Cem Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’a kardeşi Mazlum Doğan’ın vefatından dolayı bir başsağlığı ziyaretinde bulundu.
Yenibosna’daki Cem Vakfı Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyaret sırasında Erbaş, Doğan’a bir Kur’an-ı Kerim hediye etti.
Doğan, Erbaş’ın hediye ettiği Kur’an'ı üç kere öpüp alnına götürerek teslim alırken bu görüntüler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sitesinde de yayınlandı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, 19 Ekim 2018’de Tunceli’de Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği Cemevi'ni ziyareti sırasında cemevi dedesi Ali Ekber Yurt’a, 21 Eylül 2019 günü Alevi Kültür Dernekleri Mersin Cemevi’ni ziyaretinde ise cemevi dedesi Hasan Kılavuz’a da Kur’an hediye etmiş, bu görüntüler yine Diyanet tarafından paylaşılmıştı.
Ancak son olarak Doğan’a Kur’an hediye edilen görüntülerin paylaşılması ile Alevi kamuoyunda tanınan kimi isimlerden sosyal medya hesapları aracılığıyla tepki yükseldi.
Fırat: Aleviler sanki Kur’anla yeni tanışmış gibi davranıyor
Tepki gösterenler arasında Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Garip Dede Cemevi Dedesi Celal Fırat da bulunuyor.
Fırat, tepkisinin nedenini şöyle açıkladı:
Diyanet İşleri Başkanı her insan gibi gelebilir. Ancak Diyanet’in cemevlerine karşı bakış açısı ortada. Hem bizi tanımıyorsun, hem her gün ötekileştiriyorsun hem de her gittiği cemevinde Kur’an vererek sanki Aleviler Kur’anla yeni tanışıyormuş gibi davranıyorsun. Sanki Aleviler Kur’an ile yeni tanışmış gibi izlenim vermesi bizde rahatsızlık yaratıyor. Biz zaten Kur’anı biliyoruz. Herkese kapımız açık ama bizi dönüştürmeye çalışan mekanizmalara öncülük edenlere kapalı.
Yıldırım: Cemevi cemevi dolaşıyor, Kur’an'ı öptürüyor
Alevi yazar Ali Yıldırım ise sosyal medya hesabından “Diyanet’in önünde diz çökmek...! Utandım, kahroldum, hicap duydum...” başlığıyla paylaştığı yazısında hem Erbaş’ı hem de ondan hediye alan Alevileri şu sözlerle sert biçimde eleştirdi:
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş eline bir Kur’an almış cemevi cemevi dolaşıyor. Tam bir misyoner yani görev adamı, Alevileri hak yola çağırıyor! Kur’anı öptürüyor, tekbir getirtiriyor. Bin yılların sapmışlarının önünde rehber görünenler boyun eğip reisin onları adam yerine koymuş olmalarının kıvancıyla fotoğraflarda gülümsüyorlar.
Döner: Eleştiriler mesnetsiz. Kur’an kutsal kitabımız
Onursal başkanlığını İzzettin Doğan’ın yaptığı Cem Vakfı’nın Genel Başkanlığını yürüten Erdoğan Döner ise eleştirileri mesnetsiz olarak niteledi.
Döner, Doğan’ın ağabeyi Mazlum Doğan’ın geçen Pazar günü Malatya’da vefat etmesi üzerine Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın başsağlığı ziyaretinde bulunmak istediklerini bunun üzerine pazartesi günü Cem Vakfı Genel Merkezi’nde randevu verildiğini söyleyerek sonrasını şöyle anlattı:
Diyanet İşleri Başkanı Sünni İslam’ı temsil ediyor. Bizi temsil etmiyor. Ancak Kur’an bizim ortak kitabımız, kutsalımız. Kutsal kitabınızı biri size hediye edince kenara mı atarsınız? Bizim kapımızdan her giren candır, kimliği sorulmaz. Biz de Sayın Erbaş’a kadın erkek canların semaha durduğu bir tablo hediye ettik. Tek bir kareyi yayınlayıp İzzettin Doğan’a saldırmak kimsenin haddi değildir. Toplumun kaçını temsil ediyorlar? Arkalarında kimlerin olduğunu biliyoruz. Bu kadar sivri dille saldırmaya gerek yok. Sünni Alevi’nin Alevi Sünni’nin hakkını gözetecek. Birbirimize saldırarak, ötekileştirerek bu ülkede yaşam koşulları kalmaz. Bunu yapanlar dış güçlere hizmet etmiş olur.
Geçmez: Kur’anı istismar ediyor
Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise Alevilerin Kur’anla sorunu olmadığını ancak Diyanet’in Alevilerin haklarını ve cemevlerinin ibadethane olmasını tanımadığını iddia ederek, şunları söyledi:
Kendi yayınlarında Alevilere hakaret eden İslam dışı sayan Diyanet’in kendisidir. Diyanet kendisinin yarattığı bütün haksızlıkları Kur’an üzerinden aklamaya çalışıyor. Burada Kur’anı istismar ederek kendini var etmeye çalışıyor.
“Papa gelse İncil getirirdi”
Erbaş’ın Kur’an getirdiği isimler arasında olan Mersin Cemevi Dedesi Hasan Kılavuz ise eleştirileri abartılı ve gereksiz buldu.
Burada bir gelenektir bir devlet büyüğü bir yere gidince nezaketen hediye götürür. Diyanet işleri Başkanı da gittiği yerde Kur’an hediye edebilir. Roma’dan kalkıp Papa gelse İncil getirirdi. Ya da Budistler gelseydi kendileri için önemli olan bir kitap verirdi. Ben Kur’anı kabul etmiyorum demek doğru olmaz.
“Haberim olsaydı ben de cura hediye ederdim”
Hediyeleşmenin bu tür ziyaretlerde olağan olduğunu söyleyen Kılavuz, “Bir gün önceden haberim olsaydı ben de Alevilerin 'Telli Kur’an' dediği cura yani bağlamamızı hediye ederdim. Çünkü bizim inancımızda önemi var. Kalkıp lokum hediye edecek değilim ya da o bana çikolata verecek değil ya” dedi.
Kılavuz, hediye edilen Kur’anın son dönemlerde bastırılan Kur’anlardan biri olduğunu da ekledi
Demir: Başsağlığına gidilen yerde Kur’an hediye etmeyi nasıl düşündü?
Alevi Kültür Dernekleri eski Genel Başkanı olan ve Davutoğlu’nun liderliğini yaptığı Gelecek Partisi kurucuları arasında yer alan Doğan Demir de tepkilere hak verenlerden.
Başsağlığına gidilen bir yerde Kuran hediye etmeyi nasıl düşündü bilmiyorum. Cemevlerine gelince bilinçli olarak Kuran hediye edilmesini doğru bulmuyorum. Cemevlerinin hepsinde Kur’an vardır. Diyanet İşleri Başkanı’nın vermek istediği mesajı anlamış değilim. Ayrıca Alevileri ziyaret ederken sürekli cübbeyle ziyaret etmesi farklı bir mesaj oluşturuyor. Alevilerin çoğu Diyanet’in kaldırılmasını savunuyor. Diyanet başkanı tabii ki cemevlerini ziyaret edebilir. Ama cübbesiyle değil takım elbisesiyle gidip bunu şova çevirmeden de yapabilirdi. Alevilere Kur’an götürerek Aleviler sanki Kur’andan habersizmiş görüntüsü doğru değil.
© The Independentturkish