Suriye Resmi Haber Ajansı SANA, son günlerde tekrar gündeme getirilen Adana Mutabakatı’yla ilgili “ismi açıklanmayan yetkili bir ismin” açıklamalarını paylaştı.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı’ndan “yetkili bir kaynak” Suriye’nin Adana Mutabakatı ve tüm şekilleriyle terörle mücadele konusunda iki devlet arasındaki tüm anlaşmalara hâla tam olarak bağlı olduğunu öne sürdü.
Yetkili, Türkiye’nin 2011 yılından bu yana anlaşmayı ihlal ettiğini ve ihlal etmeye devam ettiğini iddia etti. Suriye’ye göre Türkiye, “Teröre karşı her türlü desteği temin ediyor, finanse ediyor, eğitiyor, güvenli geçit ve barınak temin ediyor.”
Türkiye'ye "işgalci" suçlaması
Şam rejimi Türkiye’yi Suriye’de “işgalci” olarak nitelendiriyor. Açıklamada “Türkiye Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de direkt işgalde bulunduğu” iddia edildi.
Haberde, Adana Mutabakatı’nın herhangi bir şekilde yeniden etkinleştirilmesi için “iki devlet arasındaki sınırların eski haline dönmesi gerektiği ve Türkiye’nin teröre her türlü desteği kesmesi, Suriye topraklarında bulunan Türkiye askeri güçlerinin tamamının geri çekilmesi gerektiği” öne sürüldü.
Rus bakan Lavrov: Türk ortaklarımız teyit etti
Rusya’dan da Adana Mutabakatı’yla ilgili bir açıklama geldi.
Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Türk ortaklarımız nihayetinde kayıtsız şartsız hepimizin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini yeniden tesis etmek istediğimizi teyit etti" dedi.
Suriye kuzeyinde güvenli bölge kurulmasının Rusya ile Türkiye arasında bir anlaşma konusu olmayacağını savunan Lavrov şunları söyledi:
"Bu Suriye hükümetinin katılımıyla müzakere edilmelidir. Çünkü sonuçta bu bölge de dahil olmak üzere bütün toprakların kontrolünü Suriye hükümetinin yeniden sağlaması gerekir. Bu herkes için çok açıktır. Eminim bu, bölgede mümkün olduğunca daha az yabancı müdahalenin olması bakımından en iyimser karar olacaktır."
Lavrov’dan gündemdeki Adana Mutabakatı’yla ilgili açıklamalar da geldi. Mutabakatın Türkiye ile Suriye arasında 1998'de imzalandığını hatırlatan Lavrov, "Bu mutabakatın özü, Türkiye'nin güvenlik konusundaki endişelerini ortadan kaldırmaktı. Suriye yönetimi belirli yükümlülükleri üstlenerek, bu mutabakatı imzalamayı kabul etti. Bu mutabakatın yürürlükte kaldığını varsayıyoruz. Anladığım kadarıyla mutabakatın katılımcı ülkeleri de bunu böyle kabul ediyor" ifadelerini kullandı.