Birleşik Krallık terörle mücadele şefi: İnternette "kendi kendine radikalleşen" teröristler, IŞİD militanlarından daha tehlikeli

The Independent Özel Haber: Birleşik Krallık'ta aşırıcılıkla mücadele programı Prevent'in başkanı, internet üzerinden yapılan propagandanın ve akıl sağlığı hizmetlerindeki krizin "kusursuz fırtınaya" yol açabileceği uyarısında bulundu

Finsbury Park saldırısını gerçekleştiren teröristin, internette "kendi kendini radikalleştiren" saldırganlardan olduğu düşünülüyor (Reuters)

Üst düzey polis yetkilisi, internetteki içerikleri kullanarak "kendi kendini radikalleştiren" teröristlerin Birleşik Krallık (BK) için IŞİD'in yönlendirdiği saldırganlardan daha büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi.

Birleşik Krallık'ta aşırıcılıkla mücadele programı Prevent'in ulusal koordinatörü, aralarında akıl sağlığı problemleri olanların da bulunduğu genç ve savunmasız kişilerin istismar edildiğine dair uyardı.

The Independent'a konuşan baş komiser Nik Adams, "En büyük endişemiz, kendini radikalleştiren ve terör bölgesine geçerek yalnız aktörler haline gelebilecek bu kişiler. Miktar söz konusu olduğunda bu, bizim için bir terör örgütünün yönlendirip harekete geçireceği, yurtdışından BK'ye gelerek insanlara saldıracak kişilerden çok daha büyük bir tehlike" dedi. 

Yetkili, "uluslararası propaganda patlamasıyla" şiddete teşvik eden içeriğin dünyanın her yerinden erişilebilir hale geldiğini söyledi.

Polis yetkilisi, hükümetin Britanya vatandaşlığından çıkarma ve Suriye'deki gözaltı kamplarından geri dönüşleri reddetme gibi adımlarını da içeren IŞİD üyelerinin BK'ye dönmesini engelleyecek hamleleri yapmaya devam ettiği sırada konuştu.

"Kendi kendine radikalleştiği" düşünülen teröristler arasında Finsbury Park saldırganı Darren Osborne ve Cardiff'te IŞİD'den ilham alarak saldırı planlayan otistik genç de bulunuyor.

Baş komiser Adams, "Akıl hastalığı ya da karmaşık ihtiyaçları olan kişiler artık çok daha savunmasız" dedi.

İnterneti kullanıyorlar ve onları istismar etmeye, radikalleştirmeye çalışan aşırılıkçılar için ulaşabilir hale geliyorlar... bu kusursuz bir fırtına.

2018-19'da 5 bin 700'den fazla kişi, aşırılıkçılığa çekildiği endişesiyle Prevent'e yönlendirildi.

Yüzde 38'lik oranla en büyük grup, aralarında farklı unsurlardan etkilenenlerin veya farklı tür bir risk arz edenlerin de bulunduğu "karışık, dengesiz ya da belirsiz ideolojiye" sahip kişilerden oluşuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Grup, her ikisi de programa yönlendirilenlerin yüzde 24'lük kısmını oluşturan İslamcıları ve sağcı aşırıcıları gölgede bıraktı.

Baş komiser Adams bu kişileri "açık siyasi ya da etnik gerekçeli ideolojisi olmayan insanlar" diye tanımlasa da silahlı saldırıların ya da okul katliamları gibi saplantıların onları yönlendirebileceğini söyledi.

Prevent, güvenlik riski haline gelmeden veya terör suçları işlemeden önce kişilerin aşırılıkçılığa geçişlerini durdurmayı amaçlıyor fakat son davalar yaşanan değişime ayna tutuyor.

Temmuz 2018'de iki genç, Yorkshire'daki okullarında yargıcın tanımladığına göre "Columbine'deki katliamı yeniden canlandırmayı" planladıkları için hapse atılmıştı.

Sadece 14 yaşında olan Thomas Wyllie ve Alex Bolland, 1999'da Colorado'daki Columbine Lisesi'nde 13 kurbanı katleden çocukları idol olarak seçmişti.

 

north east ctu.jpg

Thomas Wyllie ve Alex Bolland, Yorkshire'daki okullarında Columbine Lisesi saldırısına benzer tarzda bir saldırı planladıkları için hapse atıldı (North East CTU)

 

Wyllie "aşırı sağ ideolojiyi" benimsedi, ancak bir günlükte esas amacının "İngiliz tarihinin en şiddetli eylemini gerçekleştirmek" ve kin tuttuğu sınıf arkadaşlarını öldürmek olduğunu yazmıştı.

Columbine saldırısı, aralarında beyazların üstünlüğünü savunan Shane Fletcher'ın da bulunduğu terör saldırısı planlayan birçok kişiye ilham kaynağı oldu.

Prevent'e yönlendirilen ancak programa katılmayı reddeden Fletcher, Workington'daki bir futbol maçına saldırmayı planladığı için nisanda hapse atılmıştı.

Duruşmada Fletcher'ın motivasyonunun okuldaki zorbalığa karşı "nefret ve intikam arzusu" duyması ve iş bulamayarak kendisi için anlamlı bir hayat yaratamaması olduğu söylenmişti.

Daha sonra eylülde 16 yaşındaki Kieran Cleary, bomba yapmaya çalıştığı ve "saldırıya geçmekle" tehdit ettiği için hapse atılmıştı.

Neo-Nazi ve Müslüman karşıtı içeriğin yanı sıra, Columbine Saldırısı'na odaklanmış ve okul saldırısı düzenleme tehditleri savurmuştu.

Yargıç, Cleary'nin "herhangi bir ideolojiye sahip gibi görünmediğini", ancak grafik görüntülere karşı duyarsızlaştığını ve "şiddet içerikli, karanlık ve cinayetle ilgili düşüncelere eğilimi" olduğunu söylemişti.

O da, Downing Sokağı'na saldırı düzenlemeyi planlayan IŞİD destekçisi ve Parsons Green bombacısı Ahmet Hasan gibi Prevent programına yönlendirilmişti.

Baş komiser Adams, Hasan konusunda "hazırlık ve iletişiminde boşluklar" olduğunu kabul ederek yönlendirme ve eğitimde güncellemeler yapıldığını söyledi.

Ancak Adams, vaka yönetim süreçlerinin her güvenlik riskini yakalaması gerektiğini ve Prevent'e ait davaların yaklaşık yüzde 4'ünün polise aktarıldığını söyledi.

Baş komiser, "Prevent gönüllü olduğu için her zaman işe yaramayacak" diye ekledi.

Yönlendirilen kişiler doğaları gereği epey tehlikeli ve sabit fikirlere sahip olabilirler.

Hükümet, yıllarca Müslümanlara karşı ayrımcılık yapmakla, fikir ve inanç özgürlüklerini ihlal etmekle suçlanmasının ardından geçen ocakta programa dair yapılan değerlendirmeyi yayımlamıştı.

 

 

Ancak soruşturma tartışmalarla kuşatıldı. Kendisini önyargılı olmakla suçlayan yasal itirazın ardından Lord Carlile, bağımsız hakem görevinden ayrıldı.

İçişleri Bakanlığı sözcücü, bakanlığın BK İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından getirilen davaya karşı çıkmayacağını söyledi ve şunları ekledi:

Değerlendirme için sonraki adımlar zamanı gelince dikkate alınacak.

Eleştirmenler değerlendirmenin "örtbas" olacağını iddia etti ama Baş komiser Adams, polisin süreci desteklediğini ve değerlendirme sayesinde halkın Prevent hakkındaki kavrayışının gelişeceğini umduğunu söyledi.

Adams istatistiklerle programın her türden aşırılıkçılığa yanıt verdiğinin kanıtlandığını ve azalan radikal din davalarına işaret ederek bunun "gereksiz ya da uygunsuz yönlendirmelerin" azaldığını gösterdiğini söyledi.

Üst düzey görevli, "Bence insanları terörizmden koruyacak çok dengeli, orantılı, hukuken uygun bir program uyguluyoruz" diye ekledi.​

Giderek artan sayıda programa yönlendirilen kişilerin akıl hastalığı, otizm, madde bağımlılığı ve çocukken istismara uğrama gibi "karmaşık ihtiyaçlara" bulunuyor.

Baş komiser Adams, "Saplantı ve takıntıya benzer sorunlara daha çok maruz kalma eğilimleri olabilir" dedi.

Yığınla çok karmaşık ihtiyaçlar mevcut ve bu insan grubunun büyüdüğünü görüyoruz.

Adams, aşırılıkçılığa çekilen kişilerin genelde aidiyet ve amaç sahibi olma arayışında olduğunu, istihdam edilmelerine veya akıl sağlıklarına yardım ederek başka yöne çekilebileceklerini ekledi.

Üst düzey görevli, özellikle gençler için akıl sağlığı hizmetlerindeki eksiklik gündemdeyken, bunun radikalleşmeyi engellemek için "çok önemli" olabileceğini söyledi.

Adams, "Yerel halktan gelecek destek, onların kötüleşmesinin önüne geçmek için çok önemli" diye ekledi.

Prevent'e gelen ve diğer birimlere yönlendirdiğimiz çok sayıda kişi var. Hizmetlere erişememişler, yalnız hayatlar yaşıyorlar.

2018-19'da programa yönlendirilenlerin yarısı alternatif destek için diğer hizmetlere aktarılırken, dörtte biri için "daha fazla işleme gerek görülmedi" ve yüzde 23'ü Channel programı tarafından değerlendirildi.

İnsanların ilerlemeleri düzenli olarak gözden geçirilirken ideolojiyle mücadeleye yardımcı olmak için imamlar ya da eski Naziler gibi "aracı olacak" kişilerle tanıştırıldığı görüldü.

Leeds'den gelen ve kariyerine semt polisliğiyle başlayan Baş komiser Adams, savunmasız insanları terörizme çekmek için "kindar fikirlerin" kullanıldığı konusunda uyardı.

Baş komiser genç yaşlarda başkalarıyla daha iyi kaynaşmış kişilerin, onları farklı ırklardan veya dinlerden insanlara düşman etmeye çalışanlara karşı daha dirençli olduğunu söyledi.

Baş komiser Adams, "Herkes ya en başta kin duyulmasına karşı sorumluluk almalı ya da toplum genelinde ve aile içinde sorun çıktığında onlarla baş etmeli" diye konuştu.

Bütüncül bir toplumsal yaklaşım gerekli.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/uk/home-news

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU