Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Filistin topraklarında işlenen savaş suçlarına dair soruşturmasına tam olarak güvendiğini açıkladı.
Ureykat, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda’nın kararının “benzeri görülmemiş tarihsel bir adım” olduğunu söylerken, Filistin meselesinin çözümünde yeni bir süreç başlatacağını ifade etti.
Filistin Devleti, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi de dahil olmak üzere Batı Şeria’da insanlığa karşı savaş suçlarının işlenmesi hakkında soruşturma açmak üzere Ceza Mahkemesi’ne yasal ve mekânsal olarak yargı yetkisi verdi. UCM hazırlık dairesinin, 4 ay içerisinde Filistin topraklarında soruşturma başlatma kararı alması bekleniyor.
"Barışa ulaşılamaması, İsrail'i hesap verilebilirlikten uzak tutuyor"
Ureykat, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun uluslararası kovuşturma tehlikesi hissetmesi halinde, ‘Öldürme, evleri yıkma, etnik temizlik yapma ve yerleşim politikasını sürdüremeyeceğini, Batı Şeria’yı İsrail’e ilhak edemeyeceğini ve bunu yapmadan önce 20 defa düşüneceğini” söyledi.
Barışa ulaşılamamasının, İsrail’i hesap verebilirlikten uzak tuttuğunu söyleyen Ureykat, Güney Afrika’daki Apartheid rejiminin uluslararası dokunulmazlık kaldırıldıktan sonra devrildiğine dikkati çekti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ceza Mahkemesi, Filistin Devleti’nin tüzel kişiliğinin bulunmaması dolayısıyla 2009 ve 2011 yıllarında Filistin’in üyeliğini iki kez reddetti. Ancak 2012 yılında Birleşmiş Milletler’de (BM) ‘üye olmayan gözlemci devlet’ statüsü kazanması sonrasında Filistin, 2015 yılında da UCM’ye resmen üye oldu.
Ureykat, İsrail’in Ağvar bölgesini, Ölü Deniz kıyılarını ve hatta Batı Şeria’nın tamamını ilhak etmeye hazırlandığını öne sürdü.
"ABD, Balfour'u tamamlamak için çalışıyor"
İsrail ve ABD Başkanı Trump’ın, ‘Filistin’deki Yahudiler için ulusal bir vatan oluşturulmasını sağlayan’ Balfour Deklarasyonu’nun uygulanmasını tamamlamak için belirli bir strateji uyarınca çalıştığını iddia eden Ureykat, Trump yönetimini, uluslararası meşruiyet kararlarını iptal ederek bunları ‘Orman Kanunu’ ile değiştirmeye çalışmakla suçladı.
Beyaz Saray’daki karar vericilerin, “Siyonist hareket fikirlerinin” hakimi olduğunu savunan Ureykat, “Beyaz Saray gerçek devlet adamlarına ihtiyaç duyuyor” dedi.
Herkes için eşit haklara sahip tek bir devlet çözümünün imkansız olduğunu söyleyen Ureykat, en ideal çözümün iki devletli bir yapı olduğuna dikkat çekti.
30 Kasım 2017’den bu yana ABD yönetimiyle temaslarının kesildiğini söyleyen Ureykat, ABD Kongresi ile ilişkilerinin ise “benzeri görülmemiş düzeyde” olduğunu söyledi. ABD yönetimiyle temasların, ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasıyla gerilediğini söyleyen Ureykat, “ABD, İsrail yandaşlığından İsrail işgali yandaşlığına kaydı” dedi.
FKÖ yetkilisi, Trump yönetiminin, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıktan, yerleşim birimlerinin meşruluğunu kabul ettikten, FKÖ’nün Washington’daki bürosunu kapattıktan ve iki devletli çözümden geri adım attıktan sonra Filistinlileri, Beyaz Saray karşısında diz çökmeye zorladığını söyledi.
“Kaçırılan fırsatlar”
Ureykat, Filistin yönetimi hakkındaki “Son yıllarda barışı sağlamak için sunulan tarihi fırsatları kaçırdığı” suçlamalarını da reddetti. Sunulan hiçbir şeyin, 242 sayılı kararı temel alarak Filistin halkının isteklerini yerine getirmediğini, “Başkenti Kudüs olan ve 191 sayılı karar uyarınca mülteci sorununa adil bir çözüm sunan” bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla ilgilenmediğini belirtti.
Ureykat, eski ABD Başkanı Bill Clinton ve eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın katıldığı 2000 yılındaki Camp David zirvesine de dikkati çekerken, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın herhangi bir öneri ortaya koymadığını hatırlattı. Ureykat, “Clinton, tüm taşları ters çevirdi ve nihai çözüm meseleleri ele alındı” dedi.
"Netanyahu'yu 33 yıldır tanıyorum; iki devletli çözüme asla inanmadı"
Saib Ureykat ayrıca, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve ülkenin Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Filistin’in tavrını desteklediğini dile getirerek, “Prens Muhammed bin Selman, Devlet Başkanı Abbas’a birçok vesileyle Riyad’ın, Filistinlilerin uzlaşı sağladığı hususlarda anlaşmayı kabul ettiğini söyledi” dedi.
Netanyahu’nun “Arap ülkeleri ve İsrail arasında benzeri görülmemiş düzeyde bir normalleşme yaşandığı” iddialarını da yalanlayan Ureykat, bu ifadelerin bir söylenti olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını belirtti.
FKÖ Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, Netanyahu’nun siyasi açıdan bir sona yaklaştığını söylerken, “Onu, 33 yıldır tanıyorum. 242 sayılı karar uyarınca iki devletli bir çözüme asla inanmadı” ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin