HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, bir kez daha hakim karşısında.
Demirtaş, tutuklu yargılandığı davanın Sincan Cezaevi kampüsündeki duruşmaya Edirne Cezaevi’nden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı.
Çok sayıda HDP’li milletvekilinin katıldığı duruşmaya aralarında Norveç, Danimarka ve İsveç’ten gelenlerin de olduğu yabancı diplomatlar alınmadı.
Selahattin Demirtaş savunmasına açlık grevinin 77. gününe giren Leyla Güven’e selam göndererek başladı. Kamuoyuna karşı sorumluluğu olduğu için savunma yaptığını söyleyen Demirtaş, mahkemenin başından beri politik bir tutum sergilediğini iddia etti.
Demirtaş, 2010 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesindeki olaylarla ilgili açıklaması hakkında düzenlenen fezlekeyle ilgili savunma yaptı. Olaylarda dört polisin şehit edilmesinin ardından gözaltına alınan şüpheliler kalabalık tarafından linç edilmek istenmişti.
Selahattin Demirtaş, fezlekede hatalar olduğunu iddia ederek “Savcı dosyayı iyi hazırlayamadı diyelim, tamam. Peki TBMM ne yaptı? Fezlekeleri tek tek komisyonda ele alıp da mı dokunulmazlıkları kaldırdı? Hayır. Anayasaya aykırı bir şekilde, dokunulmazlıkları kaldırdı” dedi.
AK Parti, MHP ve CHP’ye tepki gösteren Demirtaş şöyle konuştu:
“Bir linç ortamında, AKP-MHP ve bir grup CHP'li ele ele verip bizi politikleşmiş yargının önüne atmak için acele ediyorlardı. Aceleleri vardı. Beni hapiste tutan yargı, 1 buçuk milyon ödülle aranan IŞİD'li Ayşenur İnci'yi, adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Mahkeme, üst düzey IŞİD'liyi 1 gün bile tutuklamayı hak ihlali olarak görmüş. Ona yaklaşımınız bu, bana yaklaşımınız bu. Mevzu bu işte. IŞİD'li teröriste adli kontrol, Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'a gelince, tutukluluklarının devamına. Eyvallah. Eren Erdem. Mahkeme tahliye etti. Yargı tarihinde görülmemiş fırıldaklarla, tahliye yazısı geciktirilerek cezaevinde tutulması sağlandı. Tahliyeye itiraz edildi, gece yarısı mahkeme toplandı ve tutuklanmasına karar verildi. Yargının durumu budur. Kayıtlara geçsin.”
Selahattin Demirtaş savunmasını yapabilmek için mahkemenin kendisine verdiği belgeleri incelemesinin mümkün olmadığını söyledi. “10 binlerce sayfayı haftada 4 saat bilgisayar kullanabilme hakkıyla incelemem bekleniyor. Her sayfaya kısaca baksam bile 5 buçuk yıl sürer bunlara bakmam” diyen Demirtaş, avukatlarıyla da yeterince bir araya gelemediği için savunmasını hazırlama şansının olmadığını ifade etti.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Demirtaş’ın anadilde eğitim çağrısıyla ilgili hazırlanan fezleke hakkında savunması alınıyor.
Selahattin Demirtaş, fezlekeyi hazırlayan savcının FETÖ’den tutuklu Ahmet Karaca olduğuna vurgu yaptı. Savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Terörist diye tutuklanmış bir savcının, anadille ilgili yaptığım iki cümlelik değerlendirmeden, beni terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör faaliyeti yürütmekle suçlaması ahlaksızlığın daniskasıdır. Onun fezlekesini iddianameye koymak da komploya ortak olmaktır. Resmi bir dernek olan Kürt Dil Derneği’nin yaptığı ve müzikle, güle oynaya geçen bir yürüyüşe katılıp konuşma yaptım diye beni terör örgütü üyesi olarak görmek halkıma da hakarettir. Faşistliktir, başka da bir şey değildir.”
Anadilde eğitimin anayasal hak olduğunu söyleyen Demirtaş, bunu hala talep ettiğini de ekledi. Partinin resmi programında da olan talebin TBMM’ye sunulduğu da ifade etti. Selahattin Demirtaş “Yargının, anadilde eğitim talebi getirip terör meselesi olarak ele alması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu talebin dile getirilmesi şiddet yoluyla olursa o zaman suç olur. Suç kısmı, talebin içeriğiyle ilgili olmaz” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, 'örgüt kurma ve yönetme', 'örgüt propagandası' ve 'suç ve suçluyu övme' suçlamasıyla 142 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Diyarbakır’da açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alınmıştı.