Sözcü yazarı Rahmi Turan, gazetedeki köşesinde üst düzey bir CHP’linin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Beştepe’deki sarayda gizli bir görüşme yaptığını ve CHP liderliğine gelmesi için destek sözü aldığını öne sürmüştü.

İddianın ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi dizayn etmeye yönelik çalışmalar olduğunu öne sürmüş,  Erdoğan ise siyaset dünyasını karıştıran iddiayı sert bir dille yalanlamıştı.

Turan’ın kaynağının gazeteci Talat Atilla olabileceği iddialarının ardından ilk olarak bu iddiaları yalanlayan Atilla, Rahmi Turan’ın kaynağının kendisi olduğunu söylemesinin ardından sitesinde kaleme aldığı “Yanıt Veriyorum” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

Atilla, kaynağının CHP içerisinden biri olduğunu öne sürerek, Kılıçdaroğlu’nun Turan’ın yazısından sonra yaptığı açıklama ile iddiayı doğruladığını iddia etmişti.

Gelişmelerin ardından Rahmi Turan özür dilemişti.

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, 13 Aralık 2019 tarihindeki olağanüstü toplantısında konuyu gündemine aldı.

Turan ve Atilla’ya kınama kararı

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, gazeteciler Turan ve Atilla hakkında kınama kararı aldı.

Kurulda kınamaya ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi:

“Deneyimli bir gazeteci olmasına karşın Rahmi Turan, doğru olup olmadığını sorgulamadan kendisine söyleneni gerçekmiş gibi köşesine taşımıştır. İddianın doğruluğunu teyit edebilecek hiçbir bulguya ulaşamamasına rağmen, iddiaları kesin bir olguymuş gibi yayımlamıştır. Kaynağı olan gazeteciye ‘Neden haberi kendin yazmıyorsun da bana veriyorsun?’ diye sormamıştır. Oysa, gazetecilikte şüphe temel ilkedir.”

“Haber olarak bildirilen hususun gerçek dışı olması ve kişileri töhmet altında bırakıp onları küçük düşürücü nitelikte olması nedeniyle; ‘Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez’ şeklindeki 4’üncü ve ‘Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz’ şeklindeki 6’ıncı maddelerin de Talat Atilla yönünden ihlal edildiğine OYBİRLİĞİ ile karar verilmiş ve bu ihlallerden ötürü KINANMASINA yine oybirliği ile karar verilmiştir.”

Gerçek dışı haberi gazetedeki köşesinde yayınlayan Sözcü yazarı Rahmi Turan hakkındaki görüşme ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir: Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yukarıda açıklanan gerekçelerle, Rahmi Turan’ın da Basın Meslek İlkeleri’nin “Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez” şeklindeki 4’üncü ve “Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz” şeklindeki 6’ncı maddelerini ihlal ettiği OYBİRLİĞİ ile kararlaştırılmış ve OYÇOKLUĞU ile KINANMASINA karar vermiştir.” 

Talat Atilla’dan tepki: Adına 'Basın Konseyi' denilen ŞEY...

Gazeteci Talat Atilla sosyal medya hesabından, Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun kararına “Adına ‘Basın Konseyi’ denilen ŞEY… ” sözleriyle tepki gösterdi.

Atilla paylaşımında, “Atatürk posterinin indirilmesi olayında, CHP'li Milletvekili Aylin Nazlıaka, mahkemeye başvurarak benim "CEP TELEFONLARIM VE BİLGİSAYARLARIMA EL KONULMASINI " talep ettiğinde. Adına 'Basın Konseyi' denilen ŞEY... "BU BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBEDİR " demek yerine... Tek kelime açıklama yapmadı ama... İdeolojik bağnazlık ve sığlıkla bugün beni kınamışlar!” ifadelerine yer verdi.

“Şimdiye kadar yazılan/ çizilen her iftirayı sadece hukuk önünde değil, yazı ile de tek tek sizi kamuoyuna tanıtacağım” değerlendirmesinde bulunan Atilla, devamında şu ifadeleri kullandı:

“Bundan sonra o kirli ruhunuzla bu milleti zehirlemeyin! Terör örgütlerine tek kelime edemeyenler, ABD bayrağına sarılarak uyuyan zihniyete, tek kelime konuşamayanlar, bana ağız dolusu iftira ve hakaret ettiler! Basın konseyinin kararını iştahla yazanlar, bu yazdıklarımı özenle saklayacaklar! Sizden korkan sizden beter olsun! Allah var, gam yok...”

Independent Türkçe