Irak'ta hükümet artık zor ve çok yönlü yürüyor çünkü geleceği görmesine rağmen buna uygun çözümler üretmiyor. Hükümet son olarak da gerçek reform talebinde bulunan göstericileri ikna etmeyen birtakım reform girişimlerinde bulundu.
Irak’ta protestoların şiddetlenmesiyle birlikte seçim yasasıyla ilgili iki tasarı gündeme geldi. Birinci tasarı Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından sunuldu. Fakat bu tasarı meclise gelemedi ve Cumhurbaşkanlığı raflarında kaldı. Seçimlere ilişkin düzenlemeleri içeren ikinci tasarı ise Başbakanlık tarafından gündeme getirildi.
Tasarı, milletvekili sayısının 329'dan 251'e, seçilme yaşının da 30'dan 25'e düşürülmesini öngörüyor. Kadın kotasının yüzde 25’te kalması ise dikkati çekti. Mevcut yasadan farklı olarak, ‘çoklu seçim bölgesi sistemi’ benimsenen tasarıda, artık sadece illerde değil her ilçede bir seçim merkezinin kurulması öneriliyor.
Sainte-Lague sistemi yeni bir ara yüzle sunuluyor
Hukuk Uzmanı Ali et-Temimi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Halihazırda sunulan tasarı, nispi temsil seçim sistemi ile Tek dereceli seçim (Doğrudan oy ilkesi) sisteminin uzlaştırılmasıdır. Buna göre, milletvekillerinin yüzde 50’si doğrudan oy ilkesi sistemine göre, diğer yüzde 50’si de nispi temsil seçim sistemine göre seçilmesi öngörülüyor” diye konuştu.
Tasarının Sainte-Lague sisteminin başka bir ara yüzle sunulması anlamına geldiğini söyleyen Temimi’ye göre, nispi temsil seçim sisteminin kapalı listeye dayandığını ve bu durumda yine milletvekillerinin yüzde 50’sinin halk eliyle değil, siyasetçilerin iradesine göre belirleneceğine dikkat çekti.
Temimi, ülkede kota sistemi ve hizipçilik esasına dayanan seçim sisteminin ortadan kaldırılması adına en uygun seçeneğin doğrudan oy ilkesi sisteminin olduğunu belirtti.
Mevcut yasa bazı siyasi güçlerin çıkarlarını gözetiyor
Sairun Koalisyonu Milletvekili Riyad el-Mesudi, parti olarak doğrudan oy ilkesi sisteminin uygulanmasını desteklediklerini belirterek, bunun dışındaki bir yolun kendilerini kota ve hizipçilik esasına dayanan sisteme götüreceğini söyledi.
Mesudi, Sairun’un mevcut seçim yasasının bazı siyasi güçlerin çıkarlarını gözettiği görüşünde olduğunu ve halkın taleplerini karşılamayan hiçbir düzenlemeye onay vermeyeceklerini belirtti.
Fetih Koalisyonu Milletvekili Hüseyin Said Arab ise seçim yasasının mevcut şekliyle sokağın talebini ve dini mercinin reform çağrılarını karşıladığını ifade etti. Arab, Fetih’in çoğunluğun yanında yer alacağını sözlerine ekledi.
Tasarının başarılı olması halka bağlı
Nasr Koalisyonu Milletvekili Reşid Adi el-Azzavi, tasarının başarılı veya başarısız olmasının anayasa metinlerine değil, seçmene yani halka bağlı olduğunu kaydetti.
Iraklı seçmenin büyük bir kısmının oy vermek için kullandığı seçim kartını güncellemediğini, böylece kaybolan oyların eski yüzlerin yerinde kalmasına imkan tanıdığını belirten Azzavi, “Seçimlere katılım oranının yüksek olması halinde hangi yasa olursa olsun başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Bu da seçimlere hile karıştırılmasının önüne geçer” dedi.
Azzavi ayrıca yeni tasarıda milletvekili sayısının düşürülmesini öngören maddeye karşı olduklarını ve tasarının onayından önce bunun düzeltilmesi gerektiğini belirtti.
Azzavi, yeni tasarıda cumhurbaşkanı ve yardımcısı ile başbakan ve yardımcısının Temsilciler Meclisi seçimlerinde aday olmasını engellemesini öngören 9’uncu maddenin anayasanın 20’nci maddesine aykırı olduğunu söyledi. Zira Irak Anayasası’nın 20'nci maddesi, tüm vatandaşlara seçme ve seçilme hakkı tanıyor.
Tasarıya göre, ordu ve güvenlik güçleri mensuplarının aday olabilmesi için adaylık başvurusundan 6 ay öncesinden istifa etmesi gerekiyor. Irak Yüksek Seçim Komiserliği üyelerinin adaylık başvurusundan 1 yıl öncesinden, genel müdürlerin ise 2 yıl öncesinden görevini bırakmış olması gerekiyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Halil Erdoğan