5 Temmuz 2007 günü İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ne bir ihbar geldi. İhbarı yapan kişi kendisini Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu'nun (TİKKO) eski bir mensubu olarak tanıtıyordu.
İddiaya göre polisin uzun zamandır peşinde olduğu TİKKO yöneticilerinden Özlem A., örgütün eski sorumlularından birini “cezalandırmak” için bir eve getirmişti ve burada alıkoyuyordu.
Polis hemen harekete geçti ve baskınla Sarıgazi'de bulunan evdeki 4 kişiyi gözaltına aldı. Evde yapılan aramada silahlar, örgütsel dokümanlar ve kelepçeler bulundu.
Ama ev sahibi ortada yoktu.
Evin sahibi, küçük çocuğuyla birlikte yolda yürürken polis tarafından gözaltına alındı.
Yerel mahkeme, Yargıtay Dairesi ve Yargıtay Başsavcılığı arasında gidip gelen en sonunda da MİT’in de dahil olduğu 12 yıllık dava süreci bu gözaltıyla birlikte başladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dava 3 mahkeme dolaştı
Savcılık evde yakalananlarla birlikte evin sahibine de “Silahlı terör örgütüne yardım” suçlamasıyla dava açtı.
Beşiktaş Adliyesi’ndeki özel yetkili mahkemede başlayan dava bu mahkemelerin kapatılmasıyla önce Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne ardından İstanbul Anadolu Adliyesi'ne taşındı.
Evin sahibi tüm savunmalarında, kendisine ev bulmak için yardımcı olan sanıklardan birini daha önceden tanıdığını, Özlem A., ile birlikte gelen bu şahsı eve aldığını anlattı.
Yargılama 8 yıl sürdü
Sanığın anlatımlarına göre Özlem A., diğer sanıkla konuşmak için evin yatak odasına geçmiş, tartışma bir süre sonra kavgaya dönüşmüş, evde bulunan küçük çocuğun seslerden etkilenmesi üzerine sanık çocuğunu alarak evden dışarı çıkmıştı.
Diğer sanıklar bu anlatımı doğrulasa da mahkemenin cezasından kaçamadı ve 8 yıl sonra biten davadan ceza aldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018'de bu cezayı onadı.
Yargıtay Başsavcılığı: Karar bozulmalı
Dava bu kez Yargıtay Başsavcılığı’na taşındı.
Başsavcılık, onama kararına itiraz ederek sanığın bir emrivaki ile karşılaştığını, evdeki silah, doküman ve kelepçelerin diğer sanıklarca getirildiğini, ani gelişen bu olay karşısında silahlı terör örgütü üyesi olan diğer sanıklara direnmesinin sanıktan beklenemeyeceği gerekçesiye beraat istedi.
Yargıtay Dairesi bu itirazı görüştü ama itirazı yerinde görmeyerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görülmesini uygun buldu.
Yargıtay, MİT'in yazısını görünce bu kez ek görüş istedi
Bu sürecin ardından Milli İstihbarat Başkanlığı, 28 Mayıs 2019 günü dosyaya bir yazı gönderdi.
12 yıl sonra gelen yazıya göre, terör örgütüne yardım suçlamasıyla ceza alan sanık “Teşkilat nezdinde paylaştığı bilgiler ile silahlı terör örgütü yapılanmasına mensup birçok şahsın ortaya çıkarılmasına yardımcı olmuş” ve “Bu yapılanmaya yönelik mücadelede önemli katkılar sağlamıştı.”
Yazı dosyaya girdikten sonra konuyla ilgili Yargıtay Başsavcılığı'ndan ek görüş istendi.
Yazıyı inceleyen Yargıtay Başsavcılığı, 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun Ek-1. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kararın bozulmasını istedi.
MİT mensuplarıyla ilgili ihbarlarda önce MİT bilgilendirilmeli
Söz konusu maddede, MİT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet alındığında durumun MİT’e bildirilmesi hüküm altına alınmıştı.
Kanuna göre, adli makamların MİT’i bilgilendirmesinin ardından konunun görev ve faaliyete ilişkin olduğunun belirlenmesi veya belgelendirilmesi durumunda adli yönden başka bir işlem yapılamıyor.
Eğer Yargıtay Yüksek Dairesi, bu talebi yerinde görmezse itiraz bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüşülecek.
TİKKO Suriye'ye kaydı
Uzun süreden bu yana Türkiye'de eylem kabiliyetini kaybeden TİKKO da Suriye İç Savaşı'nın ortaya koyduğu boşluktan faydalanan örgütler arasında.
PKK'nın Suriye kolu YPG'nin faaliyet gösterdiği alanlarda YPG ile ortak hareket eden TİKKO burada militanlarına askeri ve siyasi eğitimler veriyor. TİKKO, Suriye'de sıcak çatışmalara da giriyor.
© The Independentturkish