Halkların Demokratik Partisi (HDP) grup toplantısı, Eş Genel Başkan Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündemdeki önemli konuları değerlendirdi.
Toplantının olduğu dakikalarda AK Parti Grup Toplantısı halen sürüyordu. Her iki partinin grup toplantılarının çakışmasına ise 11:30’da başlaması gereken AK Parti grup toplantısının 12:00’da başlaması neden oldu.
Erdoğan’ın konuşması uzayınca konuşmasının son bölümleri 12:45’te başlayan HDP grup toplantısı çakıştı.
Meclis TV, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını keserek HDP grup toplantısına bağlandı.
Kılıçdaroğlu’na eleştiriler
HDP'nin baskılara rağmen yaptığı kongrelerle daha da güçlendiğini söyleyen Buldan’ın gündeminde Kılıçdaroğlu'nun CHP’nin tezkereye evet demesine gerekçe olarak gösterdiği "Resme baktım, Afrin'e İdlib'e çok iyi hizmetler gidiyor" şeklindeki sözleri vardı.
Buldan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını şu sözlerle eleştirdi:
Sayın Kılıçdaroğlu hangi resme baktınız? ÖSO denen barbar, tecavüz ordusunun Afrin'de yaptığı talanın resmini gördünüz mü? Ya da Kürt halkı Afrin'de yaşadığı topraklardan sürüldü bu resmi gördünüz mü?
Sayın Kılıçdaroğlu, zeytinliklerine varıncaya kadar halka ait ne varsa bir bir talan edildi. Bu resmi gördünüz mü? Kürtçe tabelalar tek tek indirildi.
Kuzey Suriye'de Kürtlerin ve Alevilerin varlığına saldıran DAEŞ karanlığı kendine güvenli bölge kurduğu İdlib'den tüm bu coğrafyayı tehdit ederken siz kalkıp İdlib'e hangi hizmetin götürüldüğünden söz ediyorsunuz.
ÖSO'nun yıktığı Afrin'i, IŞİD'in karargah yaptığı İdlib'i hizmetle savunmak CHP'nin kendi laiklik ilkesine bile terstir.
CHP tabanının bu gerçeği görmesi, yüzleşmesi ve yönetimden hesap sorması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum ve Sayın Kılıçdaroğlu'na da gerçekleri görmesi gerektiğini mutlaka hatırlatıyorum.
Demirtaş’ın tutuklanmasını '4 Kasım darbesi' olarak nitelendirdi
4 Kasım 2016 tarihinde Demirtaş ve Yüksekdağ’ın dahil çok sayıda HDP yöneticisinin tutuklanmasını tutuklandığını hatırlatan Buldan sözlerini şöyle sürdürdü:
Halkımız, 4 Kasım darbesine yanıtını 16 Nisan, 24 Haziran, 31 Mart ve 23 Haziran'da sandıklarda en güçlü şekilde vermiştir, vermeye de devam edecektir.
Onların kasım darbeleri varsa halklarımızın da haziran direnişi vardır.
“Artık tuz kokmuştur”
Buldan’ın hedefinde Eski HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ın tahliye kararının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine verilen tutukluluk halinin devam ettirilmesine yönelik mahkeme kararı da vardı:
Bu karar, hukukun içine düşürüldüğü rezaletin, çukurun son örneğidir. Artık tuz kokmuştur, adaletin tabutuna çivi çakılmıştır."
"Kürtlerle sorunumuz yok diyenler Kürt’ü mezarında bile rahat bırakmıyor"
Buldan, yerel seçimlerin ardından HDP'li 15 belediyeye kayyum ataması yapıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Kayyum gaspı ile halkın seçme, seçilme ve yönetme hakkı ortadan kaldırılmıştır. Kürtler seçemez, seçilemez, seçse bile yönetemez, yönettirmeyiz denilmektedir. Bu kayyumların atanmasının gerekçesi budur.
Bir taraftan milyonlarca Kürt seçmenin oyunu hiçe sayacaksınız sonra da kalkıp utanmadan 'Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok' diyeceksiniz.
Siyaset tarihi böylesine ikiyüzlü, sahtekar bir zihniyeti daha önce hiç görmedi, yaşamadı. Cezaevinde yaşamını yitiren BDP Erentepe Belde Başkanı Aydın Kaya'nın mezar taşını sırf üzerinde Kürtçe 'Seni unutmayacağız' yazıyor diye savcılık kararıyla parçalattılar.
'Kürtlerle sorunumuz yok' diyenler Kürt'ü mezarında bile rahat bırakmıyor. Ankara'dan atadığınız o kayyumlar, halkımızın nezdinde gayrimeşrudur, hukuk dışıdır. Yasa dışı olarak o makamları işgal etmektedirler.
Seçimle alamadığınız yerleri kayyumla gasbederek tarihe siyasi talancılar olarak geçtiniz. Görevden alınan belediye eş başkanlarımızın tek bir suçu yok.
Independent Türkçe
