Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından Türkiye'nin NATO Daimi Temsilciliği'nde gazetecilerle bir araya geldi
Kürtler bizim kardeşimizdir
Terörle mücadelenin kararlılıkla devam ettiğini, hedeflerinde sadece teröristlerin olduğunu dile getiren Akar, "Bizim hedefimiz sadece ve sadece teröristler var. Kürtler bizim kardeşimiz. Hiçbir ayrımız gayrımız yok" diye konuştu.
Harekatla ilgili Avrupa ve ABD gazetelerinde çıkan haberlere tepki gösteren Akar, etnik temizlik, kimyasal silah gibi iddialar için, “Gerçekle tamamen uzak, gerçekle hiç alakası olmayan bir şekilde bunların konuşulması, yazılması çizilmesi gerçekten hiçbir şekilde ahlaki değil. Arazi orada, alan orada, her şey açık. Kim gelmek istiyorsa, gelsinler götürelim, bakalım inceleyelim, orada böyle bir şey var mı? Kimyasal silah kullanılmış mı, bakalım” ifadelerini kullandı.
Onların korunmaları bizim için onur meselesi
Türk askerinin girdiği Tel Abyad ve Rasulayn’da Araplar, Kürtler, Aramiler ve Süryaniler gibi birçok etnik gruptan insan olduğunu söyleyen Akar, “Hiçbirine karşı problemimiz yok. Onların hepsinin canı, malı bizim garantimiz, teminatımız altında. Onların korunması, kollanması bizim için onur meselesi, bunun herkes tarafından bilinmesi lazım" dedi.
Bölgedeki PKK/YPG zulmünden kaçan 300 bin Kürt’ün Irak'a, 400 binin ise Türkiye'ye sığındığını anlatan Akar, “Güvenli bölge meselesi hallolduğu zaman bu kardeşlerimizde kendi topraklarına, evlerine dönecekler” dedi.
Yalnız bırakıldık
Türkiye’nin ABD'lilerle yapılan mutabakata uygun davrandığını belirten Akar şunları söyledi:
Biz hakikaten uluslararası kurallara, müttefiklik ruhuna, ittifak içindeki rolümüze uygun, sorumluluklarımızla ilgili yapabileceğimizin hepsini yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörle, teröristle mücadele konusunda bizim yalnız bırakıldığımızı söylemek yanlış olmayacak.
Sadece masum insanlara karşı değil çevreye, tarihi, dini yapılara karşı da gerek harekatın planlamasında gerekse icrasında hiçbir ülkenin göstermediği hassasiyeti gösterdiklerini söyleyen Akar, Tel Abyad ve Rasulayninsani yardım faaliyetlerinin, sağlık yardımlarının başladığını söyledi.
Süre 29 Ekim saat 18.00'de bitiyor
Türkiye Rusya arasında varılan Soçi mutabakatını hatırlatan Akar, "30 kilometre güneye doğru, oradaki teröristleri, YPG'yi çıkaracaklar. Saat konusunda da Ruslarla anlaştık, 150 saat dedik. 29 Ekim saat 18.00'de bitiyor. O zamana kadar olayları yakinen takip ediyoruz. Ondan sonraki durumu tekrar değerlendirip gereğini yapacağız" ifadelerini kullandı.
Soçi'deki mutabakatla ilgili sahadaki uygulama için "Gayet normal, planlandığı gibi gidiyor" diyen Akar, şunları söyledi:
Biz ülkemizin güneyinde hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği, bakımından, savunması bakımından hiçbir şekilde bir terör koridoruna izin vermeyeceğiz. Bunun için gereken ne ise bugüne kadar yaptık bundan sonra yapmaya devam edeceğiz. En başlangıçtan beri söylüyoruz ülkemize içeriden ve dışarıdan etki eden en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadele devam edecek. İnşallah milletimizi halkımızı asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız.
Erdoğan gündeme getirdi
Alman Bakan Kramp-Karrenbauer'in, Suriye'nin kuzeyinde aralarında Türkiye ve Rusya'nın da olduğu uluslararası bir kontrol mekanizmasına bağlı bir "güvenli bölge" oluşturulması önerisi için ise şu ifadeleri kullandı:
Sayın Bakan ile bir görüşmemiz oldu. Teferruatlı bir şekilde bu konu ortaya getirilirse, biz bunları bu kapsamda değerlendireceğimizi, çalışacağımızı ifade ettik. Başından beri sayın cumhurbaşkanımız bunu BM başta olmak üzere birçok vesileyle gündeme getirdiler. Güvenli bölge ile ilgili gerek güvenlik gerekse buranın ihyası, yeniden yapılanması konusunda bütün liderlerle konuşmalarında sayın cumhurbaşkanımız onları davet ettiler. Bu konu konuşulabilecek bir konu, konuşulabilir. Gelsinler, önce teklifi tam olarak anlayalım, nedir, ne değildir. Bu teklifle birlikte sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde yaptığımız çalışma ile uyumu, birleştirilmesi konusunda da faaliyetlerimizi sürdürebilir, değerlendirmemizi tamamlayabiliriz.
Akar, İspanya'nın Türkiye’de görev yapan Patriot bataryasının süresini bir yıl daha uzatmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Harekat bölgesinde patlayıcıların temizlendiğini, bölgede yoğun çalışmaların devam ettiğini belirten Akar, "Bir an önce bölge güvenli hale gelsin ki herkes evine, topraklarına güvenle ve gönüllük esasına göre dönebilsin. Bu manada TSK'ya düşen görev tamamlanmış bulunuyor büyük ölçüde. Oradaki teröristler etkisiz hale getirildi. Bir kısmı da bölgeyi terk etti" dedi.
Türkiye'ye yönelik bazı ithamların bulunduğunu, "Türkiye nereye gidiyor?" gibi söylemlerin olduğunu anımsatan Akar, "Türkiye durduğu yerde duyuyor. Biz NATO'nun merkezindeyiz." diye konuştu. Akar, Türkiye'nin NATO'yla ilgili çalışmalarını ve sorumluluklarını, gerek operasyonlar gerekse tatbikatlar bağlamında eksiksiz yerine getirmeye devam ettiğini vurguladı.
Güvenli Bölge'nin dışındaki alanlarda IŞİD tutuklularının olduğu hapishaneler hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Akar, şu yanıtı verdi:
Operasyon sırasında ve öncesinde ABD'li müttefiklerimizden aldığımız bilgi, 14 hapishanede takriben 2 bin DEAŞ'lı olduğu söylendi. Bunu telefonda da Sayın Trump, Sayın Cumhurbaşkanımıza söyledi. Biz dedik, tamam bunlarla ilgili yapmamız gereken ne varsa her türlü mücadeleyi yaparız. Eğer alanda varsa onunla da mücadele ederiz, daha önce Fırat Kalkanı Harekatı'nda yaptığımız gibi.
Gittiğimizde hapishane boştu
Barış Pınarı Harekatı bölgesinde sadece Tel Abyad’da bir hapishane olduğunu belirten Akar, şunları söyledi:
Arkadaşlarımız oraya gittiğinde hapishane boştu, boşaltılmıştı. Bunlar ABD'lilerin beraber çalıştıkları, 'DEAŞ ile mücadelede beraberiz' dedikleri YPG'liler. Bu YPG'lilerin yaptığını bir başkası yapsaydı, hapishaneyi boşaltsa, oradakileri kaçırsaydı durum ne olurdu? Düşünün.
Türkiye'nin 3 bin civarında IŞİD’liye etkisiz hale getirdiğini söyleyen Akar, "Şu anda da gerektiğinde bunlarla mücadeleye hazır olduğumuzu her zaman beyan ediyoruz" dedi.
Independent Türkçe, AA