2024'te kaç kadın cinayete kurban gitti, kaç kadının ölümü şüpheli bulundu?

Kadın örgütleri 2024 yılına ait kadın cinayetlerini ve şüpheli kadın ölümleriyle ilgili verileri açıkladı

Fotoğraf: AA

Açıklamaya göre geçen yıl 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. 280 kadını, evli oldukları erkek, baba, oğul veya bir akraba, 19 kız çocuğunu babaları öldürdü, bunlardan 9’u ise anneleriyle birlikte öldürüldü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu kadınlardan 20'sinin öldürüldüğü anda koruma kararı vardı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, "Bu siyasi iktidarı uyardık. Dedik ki 'Siz aile odaklı politikalarınızı ileri sürdüğünüz müddetçe kadınlar daha çok öldürülecek.' İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı geri çektiniz. Kadınlar daha çok öldürüldü. 6284'ü uygulamazsanız eğer kadınlar daha çok öldürülür' dedik. Sonuç bu arkadaşlar. Kadınlar öldürülüyor. Ve hiç bu kadar çok öldürülmedik" dedi. 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın Meclisleri, Genç Feministler Federasyonu, Beşiktaş'taki Zübeyde Ana Kültür ve Sanat Merkezi'nde 2024 kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim ve Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Fadime Akşahin yaptı.

"394 kadın cinayeti, 258 şüpheli kadın ölümü"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu açıklamasına göre 2024 yılı, Türkiye'de kadın cinayetlerinin rekor seviyeye ulaştığı bir yıl oldu. Açıklamanın verilerle ilgili bölümü şöyle:

394 kadın cinayetiyle 258 şüpheli kadın ölümü ile, veri tutmaya başladığımızdan bu yana en yüksek kadın cinayeti sayısına tanık olduk. Geçen bu 14 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıl İstanbul Sözleşmesi’ne imzanın atıldığı 2011 yılıdır. İstanbul Sözleşmesi hakkında tartışmalar başladığından bu yana kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde artış yaşandı. Öldürülen 394 kadından 111’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 21’i ekonomik bahanelerle, 2’si nefret bahanesiyle, 27’si diğer bahanelerle öldürüldü. 233 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.

"Bu yıl 280 kadın aile içindeki erkek tarafından öldürüldü"

2024 yılında öldürülen 394 kadının 166’sı evli olduğu erkek, 45’i birlikte olduğu erkek, 31’i babası, 30’u eskiden evli olduğu erkek, 29’u tanıdığı biri, 25’i akrabası, 23’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 22’si oğlu, 7’si kardeşi, 7’si tanımadığı biri tarafından öldürülmüştür. 9 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı tespit edilememiştir. Bu yıl 280 kadın aile içindeki erkek tarafından öldürüldü.

 

"Bu yıl öldürülen kadınların 72’si 18 yaşından küçüktü"

Kadınların 226’sı evinde, 76’sı sokakta, 13’ü ıssız bir yerde, 13’ü kamusal alanda, 13’ü arabada, 10’u işyerinde, 6’sı su ve kenarında, 5’i arazide, 4’ü otelde, 3’ü eğlence mekanında, 5’i bunlar dışında bir yerde öldürülmüştür. 20 kadının öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Bu yıl öldürülen kadınların %57’si evlerinde öldürüldü. Embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasını kadın cinayeti olarak değerlendiriyoruz. Bu yıl öldürülen kadınların 72’si 18 yaşından küçüktü.

"20 kadın koruma kararları uygulanmadığı için öldürüldü"

2024 yılında toplam 20 kadının öldürüldüğü anda koruma kararı vardı. Devlet tarafından verilen ve uygulanması gereken bu tedbir kararları kadınlar için can simitidir. Ancak 20 kadın koruma kararları uygulanmadığı için öldürüldü. Öldürülen 368 kadının tedbir kararı durumu tespit edilemiyor. Bu kadınların tedbir kararı alabilecekleri kurumlara erişebilirliklerinde bir aksaklık olduğunu gösteriyor. Bu yıl ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların 71’inin bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir; 21’inin ise bir işyerinde çalışmadığı biliniyor. Ulaşabildiğimiz verilere göre bu yıl öldürülen 394 kadının 210’unun çocuğu vardı, 4’ü hamileydi.

Bu yıl öldürülen kadınların 222’si ateşli silahlarla, 113’ü kesici aletlerle, 33’ü boğularak, 14’ü darp edilerek, 3’ü yakılarak, 1’i yüksekten atılarak, 1’i bunlar dışında bir silahla öldürüldü. 7 kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilemedi. Bu yıl öldürülen kadınların %57’si ateşli silah ile öldürüldü. Ancak 2024 yılında 280 kadın, evli oldukları erkek, baba, oğul veya bir akraba tarafından öldürüldü.

"Hiç bu kadar öldürülmedik"

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim konuşmasında artan kadın ölümlerinin nedeninin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve 6284 sayılı Kadınları Koruma Kanunu'nun uygulanmamasının olduğunu belirterek şunları söyledi:

Bir yılı geride bıraktık. 2025 yılına giriyoruz. Sizinle birkaç gerçeği paylaşmak istiyorum bugün. Evet verileri paylaşacağım. Bu veriler bu ülkenin gerçekleri aynı zamanda. Bunu unutturmaya çalışıyorlar ama bu ülkenin her gün kadınların erkekler tarafından öldürüldüğü gerçeği var.  İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın geri çekilmesinin sonuçlarını, eşit yurttaşlık temelinde, odağında değil de aile odaklı yürütülen politikaların sonuçlarını 6284 sayılı kadınlara şiddet karşısında koruyan kanunun uygulanmamasının, cezasızlık politikalarının sonuçlarını bunları sizinle paylaşacağım. 2024 yılında 394 kadın cinayeti 259 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Bu siyasi iktidarı uyardık. Dedik ki 'Siz aile odaklı politikalarınızı ileri sürdüğünüz müddetçe kadınlar daha çok öldürülecek.' İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı geri çektiniz. Kadınlar daha çok öldürüldü. 6284'ü uygulamazsanız eğer kadınlar daha çok öldürülür' dedik. Sonuç bu arkadaşlar. Kadınlar öldürülüyor. Ve hiç bu kadar çok öldürülmedik.

"Kadınların yüzde 71'i aile içerisinde öldürüldü"

Tam da asgari ücretin açıklandığı gün iki kurul kuruldu. Geçtiğimiz yılın başında aile genelgesi yayınladılar. Ailenin korunması güçlendirilmesi, eylem ve vizyon planı açıkladılar. Biz yine yıl sonu verilerimizi açıkladığımız gün o vizyon belgesini yırtıp atmıştık ve uyarıda bulunmuştuk. Bu cinayetler katliamlara dönüşecek diye, çocuklar daha çok öldürülecek, kadınlar daha çok öldürülecek diye. Şimdi baksınlar bu tabloya. Kadınların yüzde 71'i aile içerisinde öldürüldü. Yüzde 42'si mevcut eşleri tarafından öldürüldü kadınların. Babaları tarafından, kocaları tarafından boşanmaya çalıştıkları erkekler tarafından, boşandıkları erkekler tarafından, kardeşleri tarafından, akrabaları tarafından yüzde 71'i aile içerisinde öldürüldü kadınların. Hangi ailenin korunmasından ve güçlendirilmesinden bahsediyorsunuz?

"Anayasal hakkımızı kullanmak istediğimizde o kelepçeleri bizim bileklerimize taktılar"

Her yıl ve her ay neredeyse biz kadınların en çok ateşli silahlarla öldürüldüğünü konuşuyoruz. Görüyor olmakla birlikte buna karşı adım atmamak demek bu cinayetlere ortak olmak demektir. Kaç yıl geçti? Kadınlar yine en çok ateşi silahlarla öldürüyor. Ve kadınların hayatı, o silahların tutukluk yapma ihtimalinde olamaz. Faillerin, katillerin 42 failin adli sicil kaydı vardı. Yani ya firar etmişti ya cezaevinden izinli çıkmıştı. Biz bu yıl Taksim'in göbeğinde cinsel saldırıya maruz bırakılmıştık. Faililiğin serbest bırakıldığını, aylar sonra tepkiler sonucunda gözaltına alındığını tutuklandığını gördük. Burada gördüğünüz bu kelepçeler bize çok kez takıldı sevgili arkadaşlar. Ve biz kadın cinayetlerini durdurmak istediğimizde yürümek istediğimizde anayasal hakkımızı kullanmak istediğimizde o kelepçeleri bizim bileklerimize taktılar. Gerçekleri haber yapan gazetecilere taktılar o kelepçeleri. Kadın katillerine, tecavüzcülere takmadılar.

"Kreşleri de kapatalım diyorlar..."

Aile enstitüsünün kurulması, hukuk politikaları kurulunun kurulması, hem de asgari ücretin açıklandığı açlık sınırının altındaki asgari ücretin açıklandığı gün bu kurulların kurulması tesadüf değil. Bu sistem nasıl kendini sürdürecek. O yeniden üretim alanı olan ev içerisindeki o bakım yükü nasıl çözülecek? Kreşleri de kapatalım diyorlar. Bütün kamu hizmetleri kadınların özgürleşmesi için sokağa çıkabilmesi için kendi bağımsızlıklarını verebilmesi için gerekli olan her şeyi ortadan kaldırmayı planlıyorlar. Kadın evde oturacak, çocuğunun annesi olacak, evinin hanımı olacak. Bu ev hanımı meselesi öyle bir uydurulmuş politika değil ki arkadaşlar. Kadınların işsizliğinin üstünü örtmek için ortaya çıkartılmış bir meseleden başka bir şey değildir.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU